Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Levent Bulut

Levent Bulut

DOĞRUYA DOĞRU

Kontrollü artış

Kontrollü normalleşme döneminde ne yazık ki vaka sayılarında artış yaşanmaya başladı. Bu durum Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıklamalarında da açıkça görülüyor. Bakan Koca'nın 100 bin kişiye düşen Kovid-19 haftalık vaka sayı paylaşımına göre, 27 Şubat-5 Mart haftasında vaka sayısı, mega kentte 89.9'dan, 111.57'ye çıktı. Böylece İstanbul, 100 binde hasta sayısının 100'ün üzerine çıkmasıyla kırmızı kategori barajını geçmiş oldu.

*

Uzmanlara göre, bu artışlarda hızla yayılan mutasyonlu virüsün etkisi var. Daha önemli bir başka sebep ise rehavet.

Keza vaka sayısının azalmasıyla yeni normalleşme adımları atıldığında birçok uzman tedbirlere ve kurallara bağlı kalma konusunda sık sık uyarmıştı. Ama görünen o ki pek dinleyen olmadı. Zira bir haftada tablo tersine dönmeye başladı. Bursa ve Bilecik dışında tüm Marmara kırmızıya döndü. Her ne kadar kırmızıya dönmese de her iki ilde de vaka sayıları arttı.

*

Kademeli normalleşme ile hafta sonu yasaklarının kaldırıldığı diğer büyükşehirlerde durum aynı. Ankara'da geçtiğimiz hafta 39,84 olan vaka sayısı 54,83'e, İzmir'de 53,42'den 66,47'ye Kocaeli'de 99,18'den 112,25'e, Kayseri'de 88,05'ten 97,72'ye, Samsun'da 262,17'den 348,36'ya yükseldi.

Öte yandan Bakan Koca'nın paylaşımına göre, vaka sayısı en çok Ordu, Bolu, Trabzon, Nevşehir, Karaman, Uşak, Yozgat, Erzincan, Sivas ve Çankırı'da azaldı.

*

Görüldüğü gibi kontrollü normalleşme sürecinin başlamasıyla sokağa çıkma kısıtlamasının uygulanmadığı ilk cumartesi cadde ve sokaklarda yaşanan hareketlilik vaka sayılarında da yükselişe neden oldu. Tabi insanlarda haklı. Uzun süredir sokağa çıkmayan, hafta sonu yasaklarında market dışında bir yere çıkamayan vatandaş bunaldı. Diğer yandan pandeminin başından beri kısıtlamaların en fazla etkilediği sektörlerden kafe ve restaurant sahiplerinin de dayanacak gücü kalmadı.

Kısıtlamalar gevşeyince vakalar artıyor, tedbirler artınca iş yerleri kapanıyor, vatandaş evden çıkamıyor.

Tam bir iki arada bir derede kalma durumu.

*

Tüm umutlar aşıdaydı ama aşılama süresinin uzunluğu, dünyada aşı tedariğinde yaşanan zorluklardan dolayı görünen o ki bu yılın tamamı da tedbirlerle geçecek. Uzmanlara göre, bu yıl içinde toplumun yüzde 65 ile 70'ini aşılayabilirsek toplum bağışıklığından söz edebileceğiz.

*

Benim görüşüm ve umudum ise aşıdan ziyade ilaçta. Zira dünya geneline yayılan ve kiminde hiçbir belirti göstermeden uzun süre vücutta kalan bu virüs, kendini çoğaltma ve genetiğini değiştirme özelliğine sahip. Bu sebepten aşılar kadar, ilaç da önemli. Virüsün vücutta geçirdiği zamanı azaltıp kendini çoğaltmasını engelleyecek, hastalığı baskılayacak ilaçların üretilmesi çok önemli. Bana göre işte asıl normalleşme ancak o zaman başlayacak.

Tebessüm

Hoca merhum, yazın sıcağında eşeğine binmiş bir köye gidiyormuş. Yolda büyük bir ceviz ağacının altında merkebinden inip hayvanı bir ağaca bağlamış. Kendisi de ağacın diğer bir cihetine koyu bir gölgeye çekilmiş. Kavuğunu başından çıkarıp göğsünü bağrını açarak hem serinliyor hem de terini kurutuyormuş. O esnada tarladaki koca koca helvacı kabaklarına bakmış, bir aralık başını kaldırıp ceviz tanelerini de görmüş. Kendi kendine:

- Ya Rabbi! Şu incecik otta kocaman kuzu gibi kabaklar halk etmişsin. Şu dalları gökyüzüne çıkmış, çadırı bir evlek yeri kaplamış olan, bedenini iki kişi kucaklamadan aciz bulunan ceviz ağacında, ceviz taneleri de kabak otundan bitmesi münasip olurdu.

Derken meğer o esnada bir karga da bir cevizi oyup içini yemeğe uğraşıyormuş. Ceviz kabuğundan fırlayıp süratle inerken nasılsa tam Hoca'nın alnına rast gelir. Hoca'nın gözünden dehşetli bir şimşek sıçrar. Bir kere "Vay!" deyip iki eliyle kafasını tutar. Hemen kavuğunu bulup sıkı fıkı başına geçirir. Kalbini şiddetli bir Allah korkusu kaplayıp şöyle der:

- Tövbe ya Rabbi! Bir daha senin işine karışmam. Her ne yaratmışsan hepsinde bir hikmet var. Allah saklasın! Şimdi ağaçta ceviz yerine kabak bulunmuş olsaydı, bizim tüysüz yalın kat kafa tuzla buz olurdu.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları