Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

EKONOMİ VE GERÇEKLER

Kızılcagün

27 Aralık 1919 Mustafa Kemal''in Ankara''ya gelişi ve Seymenler tarafından Dikmen sırtlarında karşılandığı yeni Türk devletinin kuruluşu için son derecede önemli bir tarihtir.

Bu tarih Kızılcagün olarak adlandırılır çünkü Türk töresine göre Türklerin zor zamanlarında yurtları, devletleri, milletleri tehdit altına düştüğünde yeni bir devlet kurmaya kalkıştıkları ve kendilerine yeni bir önder seçtikleri kutlu günlerin adıdır Kızılcagün.

27 Aralık 1919 tarihi ise Türk tarihindeki son Kızılcagün''dür.

O tarihlerde Türklerin yurdu işgal edilmiş, orduları dağıtılmış, devletleri çökmüş ve devletin başındaki padişah emperyalist emeller peşinde koşan işgal kuvvetleri ile iş birliği içerisine girerek, baş olma niteliğini yitirmiştir.

Öyle zannedildiği gibi Ankara''ya elini kolunu sallayarak girmek hiç de mümkün değildir. O zamanlar yurdun tamamı gibi Ankara da işgal altındadır, Ankara''da İngiliz ve Fransız kuvvetleri vardır.

Böyle bir Aralık günü, zemherinin ayazında Seymen alayı toplanmıştı, töredir; davullar çalınmış, sinsin ateşleri yakılmış, Seymen kahvesinin önüne tuğ dikilmişti.

Tellallar; duyduk duymadık demeyin, dost düşman bilsin Kemal Paşa geliyor! Seymen''ler onu Dikmen tepesinde, Çal Dağı''nın eteklerinde karşılayacak Seymen alayı düzülecek ve Ankara''ya öyle girilecek nidaları ile yeri göğü inletmişlerdi.

Mustafa Kemal Paşa, Ankara''ya geldiğinde 700 yaya, 3000 atlı ve silahlı Seymen ile çok kalabalık bir halk kitlesi tarafından karşılanmıştır.

Mustafa Kemal Paşa ilk olarak Keklik Pınarı''nda karşılanır, Seymenler eşliğinde düze inildiğinde bugün Kızılcagün anıtının dikildiği Genelkurmay Başkanlığı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi arasında kalan kavşakta çift sancaklı 700 Seymen''den oluşan bir bölük onu beklemektedir.

Kemal Paşa arabasından inerek kendisini karşılayan Seymenlere hitaben:

-Merhaba Efe''ler! Diyerek yüksek sesle onları selamlar.

Seymenler hep bir ağızdan:

-Sağ ol Paşam! Derler.

Mustafa Kemal Paşa:

-Seymenler, niye zahmet ettiniz, neden geldiniz? Dediğinde Seymenler hep bir ağızdan:

-Seni görmeye geldik Paşam. Vatan uğruna ölmeye geldik. Diye yeri göğü inletirler.

Mustafa Kemal Paşa:

-Fikrinizde sabit misiniz?

Efeler haykırırlar:

-Ant olsun! Ant olsun! Ant olsun...

Mustafa Kemal Paşa gözleri yaşararak:

-Var olun yiğitler! Der.

Daha sonra Mustafa Kemal Paşa Seymen alayı eşliğinde Ankara''ya çok büyük bir güç gösterisi ile girer. İngiliz ve Fransız işgal kuvvetlerinin önünde adeta bayrak gösterilir, biz ölmedik, yok olmadık, boyun eğmedik artık buradayız denir, kurtuluş ve kuruluş mücadelesinde yeni bir dönem başlar.

Mustafa Kemal''in Ankara''ya gelişi sadece bir tesadüf, lojistik ya da askerî strateji gereği değildir. O Ankara''yı seçmesinin temel sebebi olarak bu kentin tarihi geçmişini ve Ankara Ahi Cumhuriyeti sayesinde Ankara halkının sahip olduğu egemenlik ve bağımsızlık ruhunu gerekçe olarak gösterir.

Anadolu''da 1290''dan, 1354''e kadar aşağı yukarı 64 yıl devam etmiş Ankara''yı merkez edinen ve şehir ile civarında hüküm süren Ahi hükümeti, bir derviş-esnaf cumhuriyeti olup, Ahiler tarafından günümüze yakın bir demokrasi ile yönetilmiştir.

Bu tarihî örnek Mustafa Kemal Paşa tarafından halk egemenliğine dayalı yerli ve millî bir Cumhuriyet modeli olarak kabul edilmiş, Ankara halkı ve Seymenlik ruhunda bu kültürün yaşaması yeni cumhuriyetin yeşerebileceği mükemmel bir toplumsal iklim olarak görülmüştür.

Ankara halkı ve Seymenler de Kemal Paşa''nın yüzünü kara, umutlarını boşa çıkarmamış ve kurtuluştan kuruluşa kadar her adımda onun arkasında yıkılmaz bir dağ gibi durmuştur.

Cumhuriyetimizi korumak ve yaşatmak istiyorsak Kızılcagün''ü, o günkü ruh ile Ahi ve Seymen kültürünü hiç unutmayalım, unutturmayalım…

 

 

 

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları