Muhalif sanatçılara çeşitli bahanelerle konser iptali uygulandığına dair birtakım rivayetler var.

Bana da öyle geliyor.

Ama koyu hatta demli hatta katran ve hatta zift gibi yandaş şahsiyet olarak diyorum ki, bu tarz şeyleri toplumun gözüne gözüne sokarak yapmak hoş olmuyor.

O zaman nasıl yapılmalı?

Hemen paylaşayım.

Mesela diyelim ki Tarkan''ın, Aleyna Tilki''nin, Athena grubunun iktidarıma olan yaklaşımında rahatsızlık duyuyoruz.

Ama bunlar toplumun sevdiği de sanatçılar.

Özellikle gençler bunları görünce dipleri düşüyor, ondan sonra da dipsiz dipsiz dolaşıyorlar.

Bence, bu sanatçılara sahneye çıkma yasağı konmamalı.

Konserleri içeriği ne olursa olsun, türlü bahanelerle iptal edilmemeli.

Bunların konserlerine izin verilmeli, hatta belediyeler konser afişlerini şehrin her ama her yerine asmalı.

Ve küçük bir not da olmalı.

"Belediyemiz, ülkemizin sayılı sanatçılarından XX''in konserine tüm halkımızı davet etmektedir.

Belediyemizin bu konsere son dakika açıklanacak müthiş sürprizine tanıklık etmek için tüm sakinlerimizi konser alanında görmek istiyoruz"

Halk hem o sanatçıyı görmek için hem de farklı siyasi görüşteki belediyenin nasıl bir sürpriz yapacağını öğrenmek için akın akın alana gider.

Burada amaç o sanatçıyı rezil etmek değil mi?

İşte, tam o noktada belediye yetkilisi sahneye çıkıp o sanatçıyı övdükçe över.

Sonra da "Sevgili hemşerilerimiz, belediyemiz aldığı kararla, bundan sonra sahneye çıkacak olan değerli sanatçıların orkestrasındakilerin enstrümanlarını çalmamasına karar verdi.

Bundan sonra her sanatçı notasız olarak sahneye çıkıp şarkısını seslendirecek.

Özetle; müzik yok, sanatçı var"

Bunun yansıması nasıl olur?

Giderek kan kaybeden bir siyasi yapı demokrasinin rahmetine kavuşurken, sanat camiasında da gerçek sanatçılar kalır.