Bilim Kurulu toplantısının ardından basın toplantısı düzenleyen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, önümüzdeki iki ay boyunca aşı tedariğinde sıkıntı yaşanacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Cuma namazı çıkışı yaptığı açıklamada, Fahrettin Koca'ya adeta göndermede bulundu.
Erdoğan, "Aşı tedariğinde ben herhangi bir sıkıntı yaşayacağımızı kabul etmiyorum. Şu anda bir defa elimizde yeterince aşı var. Rusya'dan yaptığımız görüşmelerle, Sputnik V aşısı inşallah geliyor. Gelecek. Sayın Putin'le yapacağımız. BioNTech'in de verilmiş sözü var, o da inşallah gelecek." diye konuştu.
Ne gariptir ki, Erdoğan'ın yaptığı bu konuşmanın hemen ardından Bakan Koca'dan Sputnik V aşısıyla dikkat çeken bir duyuru geldi.
Koca, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun yaptığı inceleme ve değerlendirmeler sonunda Sputnik V aşısının acil kullanımına onay verdiğini duyurdu.
Bakan Koca'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu çıkışının ardından üçüncü aşı olarak kullanılacak Sputnik V'yi duyurması dikkatimi çekti.
Koca, Erdoğan'ın çıkışının ardından açıklamayı öne aldı.
Spekülasyonların önüne geçmiş oldu.
Koca'nın bu ani davranışı çok iyi bir siyasi hamle olarak yorumlanabilir ancak sorulması gereken bir soru var.
Kim doğru söylüyor? Cumhurbaşkanı mı yoksa Sağlık Bakanı mı?
* * *
İktidarı tebrik etmek lazım
Ülke tam anlamıyla bir yönetilememe sorunuyla karşı karşıya.
Pandemi tam anlamıyla fecaat şekilde yürütülüyor.
AKP'nin lebaleb kongrelerine sesini dahi çıkaramayan Koca, halka kurallara uymaları noktasında ricada bulunuyor.
Bir de tam kapanma sürecinde alkol satışlarını yasakladılar.
Bu karara nereden bakarsanız bakın elinizde kalıyor.
Akılla, mantıkla izah edilebilir hiçbir yanı yok.
İnsanların yaşam tarzlarına yapılan müdahaleden başka bir şey değil bu. (Konuyla ilişkili 13 Temmuz 2020 tarihli 'Yaşam tarzı vergisi) başlıklı yazıma bakmanızı öneririm."
Zaten barların, restoranların, içkili mekanların kapalı olduğu bir ortamda insanların üç kuruşluk (Üç kuruşluk dediğime bakmayın, iktidar vergiyi en çok kendinden olmayana bindiriyor) zevklerine müdahale etmek doğru bir davranış değil.
Maske dağıtılamaz, aşılamada verilen sözler tutulamaz, tam kapanma kararı vaka sayılarının iyice artışa geçmesinin ardından ancak alınabilir.
Bu kararda da esnafa yeterli destek sağlanamaz.
Binlerce vatandaş İstanbul'dan Bodrum'a göçer.
Tam kapanma kararı alındıktan hemen sonra çalışma belgesi adı altında bir uygulamaya geçilir.
Onda da e-devlet sistemi çöküşe geçer.
Yoğunluktan erişim sağlanamaz.
Tam kapanmanın daha ilk gününde trafik kilitlenir.
Metro İstanbul yoğunluk nedeniyle seferlerin artırıldığını açıklar.
Bu arada alkol satışı yasağına kimsenin uymadığını da belirtmekte fayda var.
Ramazan ayında en çok alkol stoğunun yapılmasını sağladıkları için iktidarı ayrıca tebrik etmek lazım.
