Sokaklarında kediye rastlanmayan ABD''nin New York kentinde fare sayısı iki yıl önceye göre yüzde 70 artmış. Bu yüzden belediye alarm vermiş, fareyle mücadele için yıllık 170 bin dolar maaşla elemanlar alınacağını açıklamış.

Geçtiğimiz günlerde ABD başta olmak üzere dünya medyasında yer aldı bu haber.

Bizde sokak hayvanlarının yakalanıp kısırlaştırıldıktan sonra barınaklarda yaşamlarını sürdürmeleri konusu gündemdeyken yukarıda sözünü ettiğim haberle ilgili yetkililer ne düşünüyor acaba?

Kedi-köpek ayrımı yapmadan sokaklardaki tüm hayvanları toplamak, Türkiye''de de uzun olmayan bir gelecekte fare sorunuyla karşılaşılması sonucunu doğurmaz mı?

Sadece bugün New York''ta değil tarihte de doğal dengeyle fazla oynamanın tehlikelerine ilişkin çarpıcı örnekler var.

Bakın, birini anlatayım:

Yıl 1232...

Papa 9. Gregory şu fetvayı verir:

"Kediler şeytandır. Onların sahipleri de cadıdır. Hem kedilerin hem de sahiplerinin öldürülmesi gerekir."

Bu fetva yüzünden başta İtalya olmak üzere tüm Avrupa''da korkunç bir kedi avı başlar. Yakalananlar öldürülerek yakılır. Sokaklarda ve evlerde tek bir kedi bile kalmaz.

O günlerde bir İtalyan limanına Kırım''dan kalkmış bir gemi yanaşır.

Ambarında vebalı fareler vardır geminin.

Bu fareler dışarı çıkar ve kedilerin yokluğunda adeta cirit atmaya başlar.

Sonuç korkunçtur:

Önce İtalya''da sonra diğer Avrupa ülkelerinde veba vakaları hızla artar.

100 yıl süren salgında 75 milyon kişi ölür.

////////////////////

İKİNCİ YAZI

Almanya neden elendi?

++++++++++

Dünya Kupası''nda favori Almanya''nın daha ilk turda elenmesi konuyla ilgilenen hemen herkeste büyük şaşkınlık yarattı, bunu kimi teknik direktörün takımı yanlış kurmasına ve verdiği taktiklerin yerinde olmayışına, kimi futbolcuların ruhsuzluğuna bağladı.  

Benim görüşüm farklı:

Almanya''da yıllardır nüfus artmıyor, sürekli azalıyor.

Bunun sonucunda futbol takımlarına ve oradan da millî takıma tabandan eskisi kadar oyuncu gelmez oldu.

Yani altyapıda sorun yaşanıyor.

Almanya gibi kupanın en gözde takımlarından biri diye gösterilen Belçika''nın da ilk turda elenmesinin ardında nüfuslarındaki düşüş yüzünden genç nüfusun azalması gerçeği var.

///////////////////////

ÜÇÜNCÜ YAZI

Amerikalı danışman

+++++++

Önemli konularda karar vermeden önce o alandaki uzmanlara başvurmak, onların görüşlerini almak, önerilerini dinlemek sağlıklı bir yaklaşımdır.

Ama bir şartla...

Danışmanların kim olduğu, hangi görüşleri temsil ettiği son derece önemlidir.

Bu açıdan bakıldığında CHP''nin yabancı bir ekonomi danışmanıyla iş birliği içine girmesinde değil seçtiği danışmanda bir sorun olduğunu düşünüyorum.

Sosyal demokrat bir partinin, kapitalizmin kalesi ABD''den, kapitalizm felsefesine yürekten inanmış, bu alanda çeşitli çalışmalar yapmış, kitaplar yazmış bir ismi, Jeremy Rifkin''i danışman seçmesi ne kadar doğrudur?

Üstelik medyada yer alan haberlere göre bu danışman, Angela Merkel Almanya Başbakanı iken ona da danışmanlık yapmış ve Merkel''e nükleer santralleri kapatmasını önermiş. Bugün Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Almanya''nın yaşadığı ciddi enerji krizinde Merkel''in, danışmanının önerisine uyarak nükleer santralleri kapattırması varmış.

Olayın bir boyutu bu.

Diğer boyutuna gelince...

Sözde müttefikimiz ABD, terör örgütü PKK/YPG''ye açıkça destek oluyor, onları ağır silahlarla donatıyor, militanlarını eğitiyor.

Bunun sonucunda Türk toplumunda ciddi bir ABD ve Amerikalı alerjisi oluştu.

Böyle bir dönemde ABD''den danışman getirmek hata değil midir?