Karamollaoğlu'nun aklında ne var

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir ay kadar önce ziyaret ettiği Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk bir anda ülkenin gündemini belirler hale geldi.

Millet İttifakı'na dahil olan Saadet Partisi'nin özellikle ekonomiye dair yaptırdıkları sosyal medya videoları ile çok sert eleştirilerde bulunduğu Cumhur İttifakı'na dümeni kırıp kırmayacağı merak ediliyor.

Bu merak elbette ki Erdoğan'ın Oğuzhan Asiltürk'ü ziyaretiyle beraber başladı.

Oy kaybını durdurmak için tabiri caizse sahaya inen Erdoğan, Cumhur İttifakı baş ortağı Devlet Bahçeli'yle bir hafta içinde 3 defa görüşme gerçekleştirdi.

Ardından Erdoğan, Asiltürk'ü ziyaret ederek tüm kamuoyuna Saadet Partisi'yle ilişkileri geliştirme noktasında bir adım attı.

Erdoğan sadece Saadet Partisi değil, irili ufaklı hangi parti olsa Cumhur İttifakı'na katma derdinde olduğunu gösterdi.

Erdoğan'ın DSP ve Yeniden Refah Partisi'ni de himayesi altına almak istediği açık bir şekilde görülüyor.

İnce hesaplar hiç olmadığı kadar yapılıyor.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da Erdoğan'dan görüşme talebi geldiği takdirde olumlu karşılayacaklarını zaten ifade etmişti.

Cumhur İttifakı'na yeşil ışık yakan Karamollaoğlu, "Doğru bulmadığımız politikalarını değiştirirse AK Parti'yle ittifak yapılabilir" gibi bir beyanda bulundu.

Sayın Karamollaoğlu, iktidarın doğru bulmadığınız politikaları gayet açık ve net bir şekilde, çalıştığınız reklam ajansıyla gayet iyi anlatıyorsunuz.

İnsanlar da bundan memnun ve bilinçleniyor.

Peki iktidarın o kadar yanlışını hangi zaman diliminde değiştireceğine inanıyorsunuz da böyle bir kapı açıyorsunuz.

Ya da 18 yılda değişmeyen şeyleri bir anda değiştireceklerini mi sanıyorsunuz.

Bakın, başkanlık sisteminde de uçuyor kaçıyorduk halbuki değil mi.

Gelinen nokta, görünen köy ortada. 

Ama sizin düşünceleriniz, kafada kurduklarınız başkaysa onu bilemem.

Belki kongrede önünüze çıkacak Asiltürk engelini düşünüyorsunuzdur.

Kim bilebilir... 

Nitekim, Saadet Partisi'nin içinin karıştığı ayan beyan ortada ancak seçmen kitlesinin tavrının ben hâlâ aynı yerde olduğunu düşünüyorum.

Öte yandan bu İstanbul Sözleşmesi konusu ısıtılıp ısıtılıp önümüze neden konuyor anlamış değilim.

Asiltürk tüm bu ittifak tartışmalarının arasına bir de bu sözleşmeyi yine gündemin ortasına bomba gibi bıraktı. 

AKP yetkililerinin kendisine geldiğini ve İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılacağını söylediğini ifade etti ve hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da görüşünün sözleşmenin kalkması yönünde olduğunu belirtti.

Asiltürk'ün AKP'ye hızlı adımlarla yanladığı günlerde ve İstanbul Sözleşmesi'nden duyduğu rahatsızlığı anlattığı saatlerde Arzu Aygün isimli bir kadının daha, bir erkek tarafından canice öldürüldüğü ortaya çıktı.

Bakalım İstanbul Sözleşmesi'ni destekleyen AKP'li kadın siyasetçiler bu söylemler karşısında nasıl tavır alacaklar.

Merakla beklemekteyim.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları