Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Mehmet Akif Cenkci

Mehmet Akif Cenkci

Kadroya geçen taşeron işçilerin maaşları düşürüldü

Sevgili okuyucularım bugünkü köşemde sizlere ülke gündeminden düşmek bilmeyen bir konuyu taşeron ve kadro konusu yazacağım. Yıllardır tartışma konusu oldu taşeron meselesi. Böylesine önemli bir meselenin sendikalar ve sivil toplum kuruluşları ile görüşülerek, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde tüm muhalefet ve iktidar partisi vekillerinin görüş ve tartışması ile yasalaşması gerekirken bir gece yarısı yürürlüğe giren Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile düzenlenmesi tartışmaları ve sorunları da beraberinde getirmiştir. KHK ile verilen kadro mevcut taşeron sorununu çözememiş aksine sorunların artmasına neden olmuştur. Bu sorunlar KHK'nın uygulanması yönündeki sıkıntılar, geçmiş haklardan ve açılmış davalardan feragat, avukatlık ücretlerinin devlet tarafından karşılanmaması, maaşların düşürülmesi, eş durumundan dolayı geçici görevlendirme ve naklen tayin haklarının olmaması nedeniyle aile birliklerinin zarar görmesi, emekli olarak çalışan taşeron işçilerin kadro alamaması nedeniyle personel sayısının azalması ve doğal olarak işgücünün artması, KİT'lerde çalışan taşeron işçilerin hâlâ kadro alamaması  gibi birçok sorunlar vardır. Bunları zamanla konu konu  detaylı olarak paylaşacağım.

696 Sayılı KHK ve 375 Sayılı KHK'nın geçici 23. ve 24. Maddeleri kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarında personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı sözleşmesi kapsamında çalıştırılmakta olan taşeron işçiler 02.04.2018 tarihinde kamu kurumları ve belediye şirketlerinde işçi statüsüne geçiş işlemleri tamamlanmıştı.

Taşeronda çalıştıkları dönemde işçilerin ücretleri kamu kurumu/ belediyeler ile taşeron firma arasındaki ihale şartnamesiyle belirleniyordu. Örneğin; bazı kurumlarda temizlik personelleri asgari ücretin yüzde on beş, güvenlik görevlileri yüzde otuz, veri giriş ve bilgi işlem personelleri ise yüzde yirmi gibi fazlasını alıyorlardı. Bu yüzdelik dilimler işin niteliğine göre kurumlar arası farklılık gösterebiliyordu. Bu ücrete ilave olarak işçiler ayrıca yol, yemek ve sendika fark ücretleri de alıyorlardı. Asgari ücretin 2019 yılı için %26.05 oranında zamlanmasıyla birlikte kadroya geçen taşeron işçilerin maaşlarında ne yazık ki belirsizlik oluştu.

Bakanlıktan yapılan açıklamalarda maaşı yeni asgari ücretin altında kalan işçilerin maaşlarının 2020.00 TL'ye çıkarılacağı ve buna ilaveten %4 zamlı ödeneceği belirtildi. Halbuki bu işçiler taşerondaki mevcut hakları ile beraber kadroya geçirilmişlerdi. Kamu kurumları ile yaptıkları bireysel iş sözleşmesinin ücret kısmında asgari ücretin …..% fazlası şeklinde hüküm bulunmaktadır. Buda demek oluyor ki; asgari ücretin yüzde kaç fazlası maaş alıyorlardı ise aynı şekilde yeni zamlı asgari ücretin yüzde …. fazlası ve buna ilaveten de sendika fark ücretleri de yansıtılarak maaşlarının ödenmesi gerekmektedir. Nitekim kadroya geçirildikleri 02 Nisan 2018 tarihinden 31 Aralık 2018 tarihine kadar maaşları bu şekilde hesaplanarak ödendi.

Örneğin; Sağlık Bakanlığı'na bağlı bir kamu hastanesinde taşeron işçi olarak çalışmakta iken 696 sayılı KHK ile kadro alan temizlik görevlisi 2018 yılında asgari ücretin yüzde on beş fazlası almakta iken, 2019 yılında sadece asgari ücret almıştır. Yani 2019 için bu işçinin aylık 303 TL, yıllık ise 3.636 TL maaşı eksik ödenmiştir.

2019 yılı Ocak ayı maaş bordroları incelendiği takdirde asgari ücretin …… % fazlası ibaresine yer verilmiş fakat hesaplama ve ödemesi yapılmamıştır. Bakanlığın hakkaniyete uygun olmayan bu görüşleri ve kamu kurumlarının bu uygulaması ile birlikte işçiler ciddi anlamda hak kayıplarına uğramaktadırlar. Bu işçiler şayet taşeronda kalmış olsalardı maaşları daha yüksek olacaktı. Tarafıma gelen şikayetlerde işçiler şu anda adeta taşeron firmayı mumla arar hale geldiler. Yıllarca taşeronda çalışıp sosyal sınıf mağduru olan işçi ve emekçi kardeşlerimiz kadro almakla birlikte sosyal hak ve menfaatlerinin iyileşeceğini düşündüler, işçiler maalesef hayal kırıklığına uğratılmışlardır. Kamu işçileri arasında adil olmayan ve eşitsizlik yaratabilecek bu maaş skalasının derhal düzeltilmesi gerekmektedir. Kadroya geçmekle halen geçmişteki hakları tartışma konusu olan işçilerin şimdide maaşlarının dolaylı olarak düşürülmesi çalışma hayatına olan güveni ve çalışma barışını zedelemektedir. Bu elim durumu işçi konfederasyonlarının ve sendikalarının derhal kamuoyu oluşturarak çözüme kavuşturması gerekmektedir. 2020 yılından itibaren geçerli olmak üzere zamlanacak olan asgari ücret ile birlikte bu fark daha da artacaktır. Çoğu işçi konuyu yargıya taşımış ve mahkemelerce işçi lehine kararlar verilmiştir. Bu yargı kararlarına rağmen kamu idareleri bu yanlıştan dönmemişlerdir. 2020 yılında işçi ücret fark makaslarının artmasıyla tüm mağdur işçiler haklarına kavuşmak için yargıya müracaat etmek zorunda bırakılacaktır. Böylece kurumlarının zaten ödemesi gereken ücretlere ilaveten yargılama masrafları ve faiz ödemesi gerekecektir. Böylelikle kamu madden ilave yük altına girecektir. İşçi ve emekçilerin maaş belirsizliklerinin ve hak kayıplarının ivedilikle giderilmesi büyük önem arz etmektedir.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları