2022 Kadınlar Avrupa Futbol Şampiyonası devam ediyor.

Şimdiye kadar oynanan maçlardan bazılarını TRT Spor''da izledim ve "Keşke erkekler de futbolu böyle algılayıp oynayabilseler" dedim.

Aldığım birkaç notu sizlerle paylaşmak istiyorum:

-Erkek futbolcular ceza sahasına girince faul filan yapılmamış bile olsa hakem penaltı versin diye artistik bir hareketle kendilerini yere atarlar. Bazı hakemler buna kanar, penaltı düdüğünü çalar.

Kadın futbolcularda ise hakemi kandırmaya yönelik böyle bir harekete rastlamadım.

-Erkek futbolcular hakemin en küçük hatalı bir kararında adeta kıyameti koparır, tepki üstüne tepki gösterirler.

Kadın futbolcular ise hatalı kararları olgunlukla karşılıyor, sanki "İnsanlık hali, herkes hata yapabilir" deyip geçiyorlar.

-Erkek futbolcular sık sık sahaya tükürürler. Kalecisinden stoperine, bekinden santrforuna hemen hepsi sahayı kocaman bir tükürük hokkası gibi görür nedense.

Kadın futbolcular arasında ise sahaya tüküreni görmedim şimdiye kadar. Demek ki tükürmeden de futbol oynanabiliyormuş.

-Erkek futbolcular, yedekte bekleyen bir arkadaşlarıyla değiştirildiklerinde tepki gösterir, el kol işaretleri yaparak öfkeyle ya direkt soyunma odasına gider ya da yedek kulübesine otururlar.

Kadın futbolcular ise oyundan alındıklarında güle oynaya çıkıyorlar dışarı.

-Erkek futbolcular takımları maçı kaybettiğinde sık sık saldırganlaşır, rakip oyuncuların üstüne "Sen bittin oğlum!" diyerek yürürler.

Kadın futbolcular ise maçı kaybetseler bile kendilerini kaybetmiyor, kazanan takımın oyuncularının üstüne "Sen bittin kızım!" diyerek yürümüyor, tam aksine onları centilmence kutlayarak soyunma odalarına gidiyorlar.

-Erkek futbolcuların teknik direktörleri de bir âlemdir. Bazıları saha kenarında sinir krizi geçirir, saçını başını yolar, yardımcı hakemlere saldırır, tribündeki seyircilerle tartışır, beş on dakika önce sahaya çıkmadan verdiği taktiklerin tümü yanlışmış gibi durup dinlenmeden kendi futbolcularına bağırır, yeni taktikler vermeye çalışırlar.

Kadın futbolcuların teknik direktörleri ise kendilerine ayrılan yerde son derece sakin oturuyor, maçı bağırıp çağırmadan dikkatle takip ediyorlar.

-Erkeklerin futbolunda iki takımın seyircileri tribünde yan yana oturamazlar. Olay çıkmasın diye aralarında demir kafesler, güvenlik güçlerinin oluşturduğu bariyerler vardır.

Kadın takımlarının taraftarları ise bir arada oturabiliyor, maçı adeta konser havasında neşe içinde izliyorlar.

-Erkeklerin maçlarında hakemler de son derece tedirgindir. Her an sahadan, saha kenarından ya da tribünden bir tepki hatta saldırı olabilir kendilerine.

Kadınların maçlarını yöneten kadın hakemler ise hiç tedirgin görünmediler bana. Rahat bir şekilde görevlerini yerine getiriyorlardı.

                                                                                                                ...

Sonuç olarak diyeceğim şu:

Erkeklerin oynadığı futbol insanları geriyor, mutsuz ediyor.

Bu nedenle artık on yıl içinde mi olur, yirmi yıl içinde mi bilmem ama sonunda kadın futbolu seyirciler için erkek futbolundan daha cazip olacak. 

                                                                                                                ***

Önlemler şiddeti önler mi?

Sağlık personeline yönelik saldırıları önlemek için hastane kapıları dedektörlü olacak, güvenlik elemanlarının sayısı artırılacak.

Peki, bunlarla sonuç alınır mı?

Dilerim alınır ama doğrusunu söylemek gerekirse pek ihtimal vermiyorum.

Şiddeti önlemenin yolu hastalara ilgi ve şefkat göstermek, tedavilerini özenle yapmaktan geçer.

Sağlık Bakanlığı''nın, "Neden şiddet olayları özel hastanelerde olmuyor da devlet hastanelerinde oluyor" sorusuna doğru bir yanıt bulması gerekir.