Siyaset dünyasında kurulan ittifaklar her zaman beklenen sonucu vermez.
Cumhur İttifakı bunun çarpıcı bir örneğini oluşturuyor.
"Ak Parti muhafazakâr oyları, MHP milliyetçi oyları toplar. Ortaya çok güçlü, gireceği tüm seçimleri rahatlıkla kazanacak bir oluşum doğar" diye düşünenler yanıldılar.
Çünkü bu ittifaktan çıka çıka ülke sorunlarına çözüm bulmakta zorlanan, bu eksiğini milliyetçiliğe giderek daha fazla yaslanarak gidermeye çalışan bir Ak Parti ile kendisini bir türlü yenileyemeyen, çağa uygun programlar ortaya koyamayan, eski söylemleriyle yola devamda ısrar eden bir MHP çıktı.
Öyle anlaşılıyor ki, önümüzdeki ilk seçim iki partiye de derin hayal kırıklıkları yaşatacak.
+
KANDİL ÇIKIŞI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Kandil'i yerle yeksan edeceğim" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun bu çıkışının ardında, terörle mücadele için Türk Silahlı Kuvvetleri'ne sınır dışı operasyon yetkisi veren tezkereye CHP'nin hayır oyu vermesinin toplumun genelinde yarattığı hayal kırıklığını giderme çabası olduğu anlaşılıyor.
Söz konusu çıkışın bir diğer önemli nedeni ise, CHP'nin ittifak yaptığı İYİ Parti'nin, CHP'nin tezkereye hayır oyu vermesinden duyduğu rahatsızlığı giderme çabası olabilir.
+
BİR ÇEŞİT YATIRIM
CHP'ye, aralarında bazı öğretim üyeleri, eski bürokrat ve işadamlarının da olduğu çok sayıda kişinin "Partinizin cumhurbaşkanı adayı olmak istiyorum" diye dilekçeyle başvurmalarını aşırı özgüvenli olmalarına bağlayanların yanı sıra komik bir girişim diye nitelendirenler de oldu.
Bence ikisi de değil.
Artık ayan beyan görünüyor ki, ilk seçimde bugünkü iktidar yerini Millet İttifakı'na bırakacak.
İşte bunu görenler yeni dönemde yer kapma telaşına düştü.
Cumhurbaşkanı adayı olmak için verilen dilekçelerde de, onların eklerindeki özgeçmişlerde de aslında Millet İttifakı'nın kurmaylarına "İktidar günlerinde beni unutma" mesajı veriliyor.
+
VİRÜSÜN REKOR KOŞUSU
1 Kasım tarihi itibariyle korona salgınından 5 milyonu aşkın kişi yaşamını yitirdi.
Ama Dünya Sağlık Örgütü bu rakama şüpheyle bakıyor, bazı ülkelerin gerçekleri sakladığını ifade ediyor.
5 milyon rakamının doğru olduğunu kabul etsek bile, şimdiye kadar dünyayı etkileyen en büyük üç salgından biri oldu korona.
Onun adına büyük zafer, insanlık adına tam bir hezimet!
Tarihi araştırmalara göre, insanlığın karşılaştığı en büyük salgın 541-542 yıllarında 100 milyon kişinin ölmesine neden olan veba salgınıydı.
1232 yılında İtalya'da başlayan ve dünyaya yayılan veba salgını da 75 milyon insanı yaşamdan koparmıştı.
Birinci Dünya Savaşı'nda patlayan tifüs salgını 3 milyon, 1957-1958'deki Asya gribi de 4 milyon insanı öldürmüştü.
Yoksul ülkelerde tarih boyunca defalarca yaşanan kolera salgınları da çoğu bebek ve çocuk milyonlarca kişinin ölmesine neden oldu.
2014-2017'de Batı Afrika ülkeleri Gine, Liberya ve Sierra Leone'de etkili olan Ebola virüsü salgını da binlerce kişiyi öldürdü.
Dilerim korona üçüncülükle yetinir, "daha iyi bir derece" için koşmayı sürdürmez.
