Geçtiğimiz günlerde ABD Başkanı Trump'ın emriyle katledilen İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani olayı ile sarsıldık. Süleymani'nin katledilmesi sonrasında İran'da savaş sembolü olan kızıl bayrak açıldı. Bu resmen İran'ın ABD'ye büyük savaş yeminidir. Üstelik de bu kızıl bayrak İran'da yıllardır açılmıyormuş.
***
İran-ABD gerilimine AKP iktidarının bakışını nötr olarak gördük. Libya'daki iç savaşa Mehmetçiğimizi gönderip İhvancılardan yana taraf olan Saray Rejimi, Müslüman ülke İran'ın generalini katleden ecnebi ABD'ye neden ses çıkarmaz? Bunun nedenini Tele 1 TV'deki Demokrasi Arenası programında konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu'nun sözlerine atıfta bularak Facebook'tan yazdım. AKP iktidarının Saray Rejiminin sessizliği hayra alamet değil.
Rusya, Çin yani Avrasya cephesi, ABD'nin Süleymani suikastına sert mesaj yolladı.
Hatta Irak bile ülkesinden ABD askerlerini kovacağını kendi Meclislerine getireceklerini duyurdu. Yanlış duymadınız. Hâlâ ABD askerinin işgalinde olan Irak, ABD'yi ülkesinden kovacak.
Süleymani suikastı, Bosnalı Sırp milliyetçisi Gavrilo Princip'in Saraybosna'yı ziyareti sırasında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Veliahtı Franz Ferdinand ve eşi Sophie'yi öldürdüğü ve akabinde Birinci Dünya Savaşı'nın başladığı bu olaya benzemesi açısından dikkat çekiyor.
Sophie suikastı, dünya savaşına neden olmuştu. Şimdi de Süleymani suikastı, 3. Dünya Savaşı'na yol açabilir mi? İnanın çok benziyor. Tarih tekerrürden ibaret mi? Bunu tarihçiler tarihi sınıflandırmada olaya ve şartlara göre değişir diyorlar. Şartlar, teknolojiler, çağlar değişiyor ama olayların özü değişmiyor mu acaba?
Allah korusun, 3. Dünya Savaşı çıkarsa Türkiye'nin konumu ne olur sorusu akıllara geliyor!..
Aslında Türkiye'nin mevcut Saray Rejimi ve AKP iktidarı ile kararı bellidir. CHP'li Aykut Erdoğdu'nun Tele 1 TV'deki sözleri bize Erdoğan'ın tek adamlığına göre konumlandırılan Türkiye dış politikası olarak bu kararı değerlendirebiliriz.
Sizlerle bir komplo teorisini paylaşmak istiyorum:
Türkiye'de olası erken seçim tartışmaları devam ediyor. Saray Rejimi, Erdoğan'a göre ABD'nin yanında İran'a karşı saf tutacaktır. ABD-İran savaşı devam ederken bu erken seçim olursa mevcut anketlere göre, Erdoğan Rejimi yıkılıyor.
Peki Millet İttifakı iktidar olursa ne olur? Millet İttifakı'nın Parlamenter Rejim anayasasını Meclis'e getireceğini biliyoruz. Ama konumuz o değil. Millet İttifakı'nın ilk icraatını söylemek için bunu yazdım.
Olası erken seçimlerde Millet İttifakı'nı zaferi ile sonuçlanmış iktidarın bu ABD-İran savaşına bakışı Türkiye'nin tutumunu değiştirecektir. Millet İttifakı'nın yönettiği Türkiye'nin tutumu, ABD'ye karşı İran'ın yanında yer alırken, amaç bu savaşı Türkiye'ye sıçratmamak olacaktır. Yani ABD-İran savaşında barışçıl bir ara bulucu rol oynamak Millet İttifakı'nın Türkiye'sinde olacaktır.
Saray Rejiminin Türkiye'si Erdoğan'ın siyasi geleceğine göre ülkemiz konumlandırılırken, Millet İttifakı'nın Türkiye'si ise, adı üstünde şahıslara göre değil Milletin çıkarlarına göre hareket edecektir.
MEDYA İĞNESİ!
Geçtiğimiz günlerde ülkemiz bir Atatürk tartışması ile sarsıldı. Bu olayı da Türkiye'ye duyuran Yeniçağ gazetemizin internet sitesi ve sosyal medya hesapları oldu.
Habertürk'te Enine Boyuna programında sözde akademisyen Selman Öğüt, Atatürk'ü hedef aldı. Öğüt, "Kemalistler neler yaptı. Ezanı Türkçe okuttukları için özür dileyecekler. İkna odalarını unuttular. Haddini bil. Bu ülkede Müslümanlara zulüm edilmiştir" ifadelerini kullandı.
Gazeteci İsmail Saymaz, Öğüt'e adeta haddini bildirdi. Özellikle de Saymaz'ın Öğüt'e yönelik, "İslamcılar bu ülkede azınlıktır. Bu ülkenin yüzde 99'u Müslümandır. Bu ülkede Kemalistler sayesinde ezan okunuyor namaz kılınıyor. Bu arkadaş Elif'in E'sini bilmez. Bu arkadaş iki rekat namaz kılamaz, bu arkadaş Kur'an'ın K'sini bilemez. Ben bunların tümüne namaz kıldırırım" sözleri geceye damgasını vurdu.
Değerli okuyucularım Mevla'm, İsmail Saymaz gibi vatansever gazetecilerini sayısını artırsın diyerek yazımı sonlandırayım.
