Evet başlıkta dediğim gibi; İstanbul''u kaybetmek Bizans''a bile bu kadar koymamıştır!

Tek adam rejiminde, İstanbul halkının iradesine ikinci kez darbe yapıldı.

Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı yapılma ihtimali sıfır olsaydı bile bu dava açılacaktı ve bu karar çıkacaktı.

Çünkü iktidar seçim öncesi bütün kaynaklarıyla İstanbul''u ele geçirmek istiyor.

İstanbul''u kaybetmeyi kabullenememelerinin altındaki en büyük sebep de bu büyük kaynak zaten.

İkinci siyasi hedef ise, siyaseti dizayn etme gayesi…

İktidar uzun süreden beri muhalefetin adayının belli olmasını istiyor, aday tayin etmek istiyor.

Ve bence iktidar, yargıya verdirilen kararla Cumhur İttifakı Altılı Masa''nın kazanma şansı yüksek iki potansiyel adayından biri olan İmamoğlu''nu devre dışı bırakma hamlesi yaptı...

Bu çok açık ve adaylığından korkulan isimlerden birinin İmamoğlu olduğu da açık.

Bu hamle başarılı mı olacak yoksa İmamoğlu''nun adaylığını hatta cumhurbaşkanlığını mı tetikleyecek bunu önümüzdeki süreçte göreceğiz.

Normal şartlarda bu kararın istinaf süreci, eğer olağan zaman dilimi içerisinde yaşanırsa adaylık sürecini etkilemez…

Ama hızlandırılmış bir istinaf ve Yargıtay süreci yaşanırsa ve karar onanırsa o zaman adaylık yolu kapatılmış olacak.

Ki Türkiye''de normal bir yargı işleyişinin olmadığını da belirtelim.

Böyle bir durumda da YSK kesinleşen yargı kararına dayanarak İmamoğlu''nun adaylığını kabul etmeyecek.

O yüzden ben şu an için adaylığı kesinleşti şeklindeki yorumlara mesafeliyim.

Evet bu karar İmamoğlu''nu güçlendirdi, tıpkı ikinci İstanbul seçimi öncesindeki gibi bir konuma taşıdı ama buradan adaylık çıkar mı şüpheliyim.

Ancak şunu çok net olarak söyleyebilirim; aday kim olursa olsun bu karar AKP''den gönül bağı zayıflamış seçmenin muhalefetten yana tavır almasında etkili olacaktır.

Hülasa; milyon dolarlarca rüşveti istiflediği iddia edilen AKP''li Taşkesenlioğlu ailesine tek işlem yok, kadınlara nefret kusan imam görevde ama İmamoğlu''na siyasi yasak!

Türkiye tek adamdan büyüktür! Geldiğiniz gibi gideceksiniz!