Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın son paylaştığı bilgilere 670 vaka görüldü, 9 kişi de hayatını kaybetti.
Muhtemelen Cumartesi gecesi yapacağı açıklamada sayı biraz daha artacak.
İlk vaka 11 Mart’ta açıklanmıştı. 9 günde rekor bir artış var.
İnsanlar, “sonumuz İtalya gibi mi olacak?” diye endişeleniyor…
Kimi fazlasıyla panik halde, kiminin de dünya umurunda değil!
Özellikle risk grubunda bulunan yaşlı nüfusumuz meseleyi ciddiye almıyor.
Gençler bu konuda daha bilinçli hareket ediyor.
Toplu taşıma kullanımı yarı yarıya düşerken, trafik yoğunluğunda bir değişiklik gözükmüyor.
İnsanlar, “evde kal” çağrısını çok yanlış anlamış gözüküyor…
Cuma günü arabasına atlayan, soluğu Belgrad Ormanı’nda almış.
Tehlike çığ gibi büyürken piknik yapıyorlar.
Gerçekten akıl alacak gibi değil.
Bu sorumsuzluk kabul edilemez…
Gençler bile “taşıyıcı olurum, bana bir şey olmasa bile aileme, yakınlarıma bulaştırırım” korkusuyla evde otururken; çoğu risk grubunda bulunan insanımız hala sahil havası almaya çıkıyor.
Evet, ilk başlarda sorunsuz ilerliyorduk.
Özellikle yurt dışından gelen vatandaşlarımız nedeniyle bir anda vaka sayısında patlama yaşandı.
İstanbul’da korona virüs testi ile ilgilenen sadece 3 hastane, 7 laboratuvar vardı.
İnsanlar soğukta sırada bekleyip, isyan ediyorlardı.
Neyse ki bakanlık dün bir adım attı ve tüm özel hastanelerin de konuyla ilgileneceğini duyurdu.
Çok geç kalınmış bir hamle…
Neden kendi insanımız için kullanmıyoruz?
Bakan Koca, geçtiğimiz gün yerli tanı kiti hakkında bazı bilgiler paylaşmıştı.
Koca, “Hastalığın teşhisinde güvenilir ve hızlı sonuç vermek adına kendi tanı kitimizi geliştirdik. Amerika'dan 500 bin tanı kiti sipariş aldık ve bunları verdik. Laboratuvarımızda 40 gündür kullanılan yerli tanı kiti kısa zamanda rağbet görerek başka ülkelere de bu şekilde satılmış oldu. Yedisi İstanbul'da olmak üzere farklı illerimizde bugün itibarıyla 18 laboratuvarımızda tanı koymak üzere analiz yapıldığını söylemiştim. Yakında neredeyse bütün büyükşehirlerde test yapabilir olacağız. Ayrıca özellikle önümüzdeki bir, iki gün içerisinde, yarın sabah itibarıyla olma ihtimalini yüksek gördüğümüz, hızlı tanı kiti devreye girmiş olacak. Çin'de geliştirilen antijen üzerinden hızla sonuç verebilen, tarama amaçlı olan bu tanı kitini bütün illerimize vererek, pozitif çıktığında referans laboratuvarımızda doğrulamak üzere bir planlama yaptığımızı, sabah itibariyle bugün kargoya verilip yarın geleceğini buradan müjdelemek istiyorum” şeklinde konuşmuştu.
Koca, bu açıklamayı yaptığında Türkiye’de sadece 10 bin test yapabilmişti.
İlerleyen günlerde ise günde 10 ile 15 bin test yapılacağını belirtmişti.
Peki, elimizde 500 bin tanı kiti vardı neden kendi vatandaşımız için kullanmak yerine Amerika’ya sattık?
Test doğru düzgün yapılmadığı için hala kaç vaka var tam olarak bilmiyoruz.
Korona virüs ile bu şekilde mücadele edip, bir sonuç alabilecek miyiz?
Hem yönetimde hem de vatandaşlarımızın bir kısmında ihmal ve sorumsuzluğu görünce ister istemez endişemiz artıyor.
