Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
M. Ferruh Özmutaf

M. Ferruh Özmutaf

Yazar

İnsan sever Batı'nın hayvan sevmez yanı

Nesli tehlikede olan susamuru, Tekirdağ'ın Süleymanpaşa İlçesi'nde balık yerken görülünce gazetelere haber oldu.

Gece saat 23.00 sıralarında Tekirdağ'ın merkez ilçesi Süleymanpaşa'da sahile inen bir grup vatandaş, bir anda kıyıda balık yemeye çalışan susamuru ile karşılaştı. Daha çok dere ve nehirlerde görülen ve nesli tehlikede olan susamuru bir süre balık yedikten sonra onu izleyen meraklı gözlerin artmasıyla daha tenha ve karanlık bir alan bulmak için yola koyuldu. Can havliyle kendini denize atan bir süre de suda gezinen susamuru daha sonra da gözlerden kaybolmuş.

Mustelidae (Sansargiller) ailesinin yarı-sucul üyelerinden olan susamuru, boy uzunluğu 80 santimetre, kuyruk uzunluğu 45 santimetreye kadar çıkabiliyor. Parmak araları perdeli olduğundan iyi bir yüzücü. Susamurları Noktürnal (Gececil) bir tür ve oldukça ürkek olduklarından doğada doğrudan gözlemlemek oldukça zor. Yaşamlarını sürdürebilmeleri kolay olmayan susamurlarının yaşam süreleri yaklaşık 12-18 yıl. Ancak, zor şartlar altında yaşadıkları için bu türlerin 4 yaşına kadar gelebilmeleri bile büyük bir şans.

Bu tür ilk olarak canlıların sınıflandırılması ve bu sınıflandırmada kullanılan kural ve prensiplerini ortaya koyan taksonominin babası sayılan meşhur İsveçli doğa bilimci Carl Linnaeus tarafından Sistema Naturae eserinin 10. baskısında tanımlanmıştır. Taksonomi terimi Yunanca taxis ve nomos sözcüklerinden türetilmiştir. Yunanca düzen anlamına gelen taxis ve kanun anlamına gelen nomos kelimelerinin birleşiminden oluşur. Kullanıcı deneyiminde taksonomi, bilginin hiyerarşik olarak ve belirli bir sistem çerçevesinde sınıflandırılması ve sınıfsal bağlarla organize edilmesi anlamına gelir ve bilgi mimarisinin temel bileşenlerinden biri kabul edilir.

Susamurları; Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika'yı içine alan bölgede yayılış gösterir. Dünya'daki en yaygın su samuru türüdür. Yaşam alanları; dere, çay, nehir, göl ve akarsuların denize döküldüğü yerler, tatlı su ve bataklık ormanları, pirinç tarlaları, deniz kıyıları, fiyortlar, mağaralar ve su yollarına bitişik karasal alanlarda yaşar.

Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) kriterlerine göre 2000'li yılların başında, neslinin doğada tükenme riskinin yüksek olan duyarlı (Vulnerable) statüsündeyken, 2004 yılından itibaren yakın gelecekte tehdit altında veya tehdide yakın (Near Threatened) tanımlanmasıyla değiştirilmiştir. Ülkemizde de bu tür Near Threatened (NT), yani tehdide yakın kategorisinde yer almaktadır. Mevcut popülasyonlar yaygın olmasına rağmen, özellikle Avrupa'da, susamuru sayısı çevre kirliliği ve habitat kaybı gibi nedenlerden dolayı büyük düşüş göstermektedir.

Gece boyunca oldukça aktif olan susamurları su altında 2 dakikaya kadar dayanabilir. Bazen küçük gruplar halinde bulunsa da genellikle tek başına yaşayan (soliter) hayvanlardır. Ancak hem yavru hem de yetişkin susamurları, su içerisinde kovalama, ters yüzme, kayma gibi birbirleriyle oynar. Bu davranışların genç bireylerin avlanma tekniklerini geliştirmesine yardımcı olduğu düşünülmektedir. Susamurları, kısa, tiz bir ıslık sesi çıkarır. Geceleri yaşam alanlarına yakın yerlerde dolaşırsanız bu sesleri duyabilirsiniz. Çiftleşme suda veya karada gerçekleşebilir. Ana çiftleşme zamanları Şubat, Mart ve Temmuz aylarındadır.

Gebelik 60-70 gün sürer ve sütten kesim 3. ayda gerçekleşir. Dişi su samurları genellikle 99-122 gram ağırlığında olan 2-3 yavru doğurur. Yavruların gözleri birinci ay sonunda açılır ve iki ay sonra yuvadan çıkmaya başlarlar. Yavru bakımı 14 aya kadar sürebilir. Su samurları doğuştan "yüzücü" değillerdir. Yavrular genellikle anneleri tarafından suya çekilerek yüzdürülmeye zorlanır. Beş aylık olduklarında kendi başlarına avlarını yakalayabilirlerse de, annelerine en az 1 yıl boyunca bağlı kalır. Erkek su samurlarının yavru gelişimine çok fazla katkısı bulunmaz, ama yuvayı periyodik olarak ziyaret etmeye devam eder. Yavrularda ergenliğe erişme süresi 2-3 yıldır.

Aslen etçil olsalar da, gerektiğinde hepçil türler olabilirler. Besin tercihleri arasında, başta balık olmak üzere midye, tatlı su yengeci, kerevit gibi omurgasız hayvanlar ve iki yaşamlı (amfibi), sürüngen, küçük kuş ve memeliler gibi omurgalı hayvanlar bulunur. Hatta bazen de bitkileri besin olarak tercih edebilirler. Susamurları günde yaklaşık 1 kilo besin tüketirler.

Ülkemizde daha önce de Samsun ve Zonguldak Filyos'ta da görülen susamurlarının yaşamaları için biz gözlerinin içine bakalım, "insan sever" görünüşlü Batı dünyası bakın ne yapıyor:

Geçmişte bazı Batı ülkelerinde nehirlerde yaşayan susamurları, balıkçılar tarafından balıklar için tehdit olarak görülüyordu. Hatta öldürülen her susamuru için İsviçre hükümeti tarafından ödül veriliyordu.

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları