İmamoğlu kayağa da gidecek balığa da ama…

Tüm Türkiye Elazığ depreminin yaralarını sarmaya çalışırken İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun ailesiyle birlikte Erzurum'da kayak yapması çok konuşuldu...

Sabah akşam haber kanallarının tek gündemi Ekrem Bey’in çocuklarıyla kar keyfiydi.

Zaten pusuda yatmış bir kesim var.

Barajlardaki suların azalmasına sevinecek kadar politik çukura saplanmış bir kesim...

Onlar her hal ve şartta saldırmak için yoğun mesai harcıyorlar ama bu kez Ekrem Bey imdatlarına yetişti.

Bu yaşanan son hadise deprem vergileri tartışmalarıyla boğuşan iktidar ve çevresine rahat bir nefes aldırdı.

İktidara yakın kalemler, televizyonlara konuk olan isimler eminim Ekrem Bey’in Erzurum’da kayak yaptığını duyunca, “en az 10 günlük konuşacak, yazacak bir mesele bulduk” diye sevinçten çığlık atmıştır.

Çünkü “deprem vergileri nerede” diye sorduğumuzda Sabah gazetesi yazarı  Ersin Ramoğlu, “Bunlar muhalif değil, devlete ve millete düşman kılıç artıklarıdır. Bunlar bu topraklara da ait değildir. Nesebleri ve soyları bile belli değildir. Akbabadır bunlar, akbaba” şeklinde cevap veriyor.

1999 yılında geçici olarak uygulanmaya başlanmış, AKP ile birlikte ise kalıcı hale gelmiş Özel İletişim Vergisi’nden toplanan 36 miyar doların akıbeti bilinmiyordu.

“Bugün deprem vergilerinin konuşulacağı zaman mı” diye tepki gösteriyorlardı. İyi de depremsiz geçen günlerde şeffaflık abidesi bir yönetim mi var karşımızda?

Depremin ardından deprem vergilerini sormayacağız da yazın şezlongda güneşlenirken mi soracağız?

15 Temmuz şehit ve gazi yakınları için toplanan yardım paraları bile 3 buçuk yıl sonra ortaya çıkmadı mı? Eğer “nerede diye bu paralar” sorulmasaydı Ziraat Bankası’nda faizde durmaya devam edecekti.

15 Temmuz şehit ve gazi yakınları da eylem yapmaya hazırlanıyorlardı.

Dönelim tekrar deprem vergilerine…

Madem toplanan paralar yine deprem için harcandı; tartışmayı bu kadar uzatmaya gerek var mıydı? Bunca yıl açıklama yapmak için neyi beklediniz?

Dürüst ve şeffaf yönetim sorudan ve cevaptan kaçmaz...

Böyle bir ortamda tetikçiler de soru soranlara “kılıç artığı, soyun belli değil” diye saldırmaz.

Şimdi fedakarlık vaktidir

Ekrem Bey, elbette ailesiyle birlikte kayağa da gidecek, balığa da…

Bunun için kimseden icazet alacak değil.

Sorun, acılar tazeyken hiçbir şey olmamış gibi hayata devam etmek.

Yine “İstanbul’un kaybedecek bir dakikası yok” deyip Erzurum’da 3 gün konaklamak.

Seçileli daha 6 ay oldu…

Size oy verenler tatile gitmedi, gitmek isteyenlere de siz mani oldunuz.

“Aman oyunu kullan da sonra nereye gitmek istiyorsan yine git” dediniz..

İstanbullular değil sadece, Türkiye’nin her yerinden bir oyun bile kaybedilmemesi için büyük çaba gösterildi.

Şimdi siz “Siyaseti kutsallaştırmanın bir anlamı yok. Milyonlarca babanın olduğu gibi benim de ailem kutsalım. Yani ben kızıma, ergenlik çağı gelmiş oğluma, üniversite talebesi oğluma hatta çok sevdiğim eşime zaman ayırmak zorundayım. Benim kutsalım bu” diyorsunuz.

Fakat İnsanlar sizden Refah Partisi ile başlayan AKP ile biten 25 yıllık saltanatın yarattığı tahribatı onarmanızı bekliyor.

Bu kadim şehirde yapılan yolsuzlukları, israfı, ihaneti anlatmanızı bekliyor.

Yıllardır çözülemeyen sorunları süratle çözerek kente rahat bir nefes aldırmanızı bekliyor.

Allah, size ve ailenize uzun ömürler versin.

Umarım birlikte vakit geçireceğiz çok güzel günleriniz olur.

Gelgelelim daha önce dediğiniz gibi ne İstanbul’un ne de Türkiye’nin kaybedecek bir dakikası bile yok.

Siyaset ve başarı fedakârlık istiyor.

Bunu siz de çok iyi bilirsiniz.

Eğer çocuklarınıza gelecekte güzel bir İstanbul bırakmak istiyorsanız, şimdi fedakârlık vaktidir.

Eminim güzel bir İstanbul'a kavuşmaları, onları kayağa gitmekten daha mutlu edecektir.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları