Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

İki nükleer santral daha

Akkuyu Nükleer Santrali yapım çalışmaları sürerken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ikinci ve üçüncü nükleer santralleri kurmak için hazırlıklara başlanacağını açıkladı.

Muhalefetin üzerinde önemle durması gereken bir konu bu.

 

...

 

Dünya nükleer santrallerden hızla vazgeçiyor, insan sağlığı ve çevre için tehdit oluşturmayan su, rüzgar, güneş, jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneliyor.

Örneğin Almanya, 2023 yılına kadar tüm nükleer santrallerini kapatmaya karar verdi.  Hatta bunun için nükleer santral işleten bazı firmalara tazminat ödemeyi bile programına aldı.

Hal böyleyken bizim Akkuyu dışında iki nükleer santral daha kuracak olmamız pek doğru bir enerji politikası gibi görünmüyor.

 

...

 

Türk Tabipleri Birliği'nin nükleer santrallerle ilgili raporundan birkaç cümle nakletmek istiyorum:

-Bir nükleer santralin normal çalışması esnasında ve kaza sırasında çevreye yaydığı radyasyon, canlılara besin ya da solunum yoluyla geçer.

-Bu radyasyonlar, canlı hücreleri meydana getiren atomları ve molekülleri iyonize ederek yapılarını bozar, kansere yol açar.

-Nükleer santrallerin civarında yaşayanlarda, kanser vakalarında yüzde 400'lük artış, genetik mutasyonlar sonucu normal olmayan doğumlar, yaygın lösemi hastalıkları görülmüştür.

-Diğer yandan dünyanın hiçbir bölgesinde nükleer atıkların saklanması ve imhası için sağlıklı bir çözüm yoktur.

-Nükleer Fizikçi Prof. Dr. Hayrettin Kılıç'a göre, dünyada 169 nükleer kaza olmuştur. Kaza olan ülkeler arasında Japonya, İngiltere, ABD, Güney Kore, Rusya ve Ukrayna da bulunmaktadır.

-1986'da Ukrayna'daki Çernobil Nükleer Santrali'nde meydana gelen nükleer kaza ülkemizi de yoğun şekilde etkilemiştir.

-Nükleer santrallerin, 'teknik bir arıza' yapmayacağının veya TMI, Çernobil, Tokaimura nükleer santrallerinde yaşandığı gibi 'insan hatalarından' kaynaklı kaza olmayacağının garantisini kim verebilir?

-Nükleer santraller iddia edildiği gibi ucuz değildir, aksine enerji temininde en pahalı yöntemdir. Nükleer santral kuran firmaların tekliflerinde gösterdikleri enerji birim fiyatları hiçbir zaman gerçekleşmemiştir. Zaten ilk yatırım ve normal işletim maliyetleri çok yüksek olan nükleer santraller, 30-35 yıllık ekonomik ömürleri boyunca sıkça karşılaşılan kazalar, devre dışı kalmalar, bakımlar ve onarımlar nedeniyle çok pahalıya enerji üretirler.

...

Sonuç olarak diyeceğim şu:

1-Türkiye, bırakınız yeni nükleer santraller kurmayı, halen kurulmakta olan Akkuyu'dan nasıl kurtulacağının hesabını yapmaya başlamalıdır.

2-Dünyada gidiş yenilenebilir enerji yönündedir. Buna ayak uydurmak gerekir.

3-Gelişmiş ülkelerde bile nükleer kazalardan kaçınmak mümkün olmazken, çoğu kez "Merak etme sen, idare eder abi" mantığıyla çalışılan ülkemizde nükleer enerji santrallerinin risksiz faaliyette bulunamayacağı bilinmelidir.

4-Muhalefet partileri, Kanal İstanbul konusunda gösterdikleri duyarlılığı gerek Akkuyu Santralı gerekse planlanan yeni nükleer santraller için de göstermelidir.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları