CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi’nin ülkemizi kasıp kavuran şiddet konusunda yayınladığı rapor ne yazık ki hak ettiği ilgiyi görmedi.

Oysa günlerce üzerinde konuşulmalıydı.

Özetle şöyle diyordu İlgezdi:  

-Geride bıraktığımız 11 yılda Türkiye’de 72 bin 512 kişi, bir başka insanı öldürdü.

 -Bu veri haftada 127 kişinin başka bir insanın yaşam hakkına kast ettiğini gösteriyor.

 -2009 yılında bin 514 kişi cinayet işlerken, bozulan toplumsal yapı sebebiyle 2019 yılında cinayet işleyen kişi sayısı 9 bin 574’e yükseldi.

-2019 yılında günde 26 kişi öldürme suçunu işlediği gerekçesiyle cezaevine girdi.

-Adalet Bakanlığı verilerine göre, 2019 yılında cinayet işleyenlerin yüzde 98’si erkeklerden oluştu. Başka bir ifadeyle öldürme fiili nedeniyle hapse giren her 100 kişiden 98’i erkekti.

-Cinayet suçunda olduğu gibi yaralama suçlarından cezaevine girenlerin oranı da ciddi şekilde arttı. 2009’da günde 20 kişi yaralama suçundan cezaevine girerken, 2019 yılına gelindiğinde bu sayı günde 93 kişiye çıktı.

…

Artan şiddet olaylarının nedenleri ve sorunun nasıl çözülebileceği konularında siyaset dünyası gerekli duyarlılığı göstermezken üniversiteler de dişe dokunur bir çalışma yapmıyor.

Oysa 200’ü aşkın üniversite; şiddetin sosyal, kültürel, psikolojik ve ekonomik nedenlerini ortaya koyan, çözümün ne olabileceğini tartışan binlerce araştırma yapabilir, tezler hazırlayabilirdi.

Adalet Bakanlığı’ndan alınan izinlerle cezaevlerine gidip şiddet failleriyle onları suça yönelten nedenler konusunda konuşmalar yapmak ve bunları bilimsel bir disiplinle değerlendirip yetkili makamlarının önüne koymak çok zor değildi herhalde.

…

Evet, korkunç bir sorunla karşı karşıyayız.

11 yılda 72 binden fazla kişinin cinayete kurban gitmesi ne demek?

Korona salgınından daha vahim bir tablo neredeyse…

Dilerim, sorunun üstüne hiç olmazsa bu yıl ciddi biçimde gidilir.

***

Karma aşı

Usta oyuncu Metin Akpınar, “160 milyon doz, ömür boyu etkili demokrasi aşısını bulmak lazım. Başka çare yok” demiş.

Evet, ama yetmez!

İşsizliğe karşı da…

Adaletsizliğe karşı da…

Liyakatsizliğe karşı da…

Öfkeye, hiddete, şiddete karşı da…

Aşıya ihtiyacımız var.

Yani, bir nevi karma aşı…

Üstelik bu aşıyı ne Biontech-Pfizer bulabilir, ne Çinliler ne İngilizler geliştirebilir…

Kendimiz bulmak zorundayız. 

***

Senaryo nasıl yazılır?

Sinema ve tiyatro sanatçısı Yılmaz Erdoğan, Cumartesi akşamları TRT 2’de sunduğu programda senarist olmak isteyenlere yazma teknikleri konusunda bilgiler veriyor.

Birkaç kez ben de izledim bu yararlı programı.

Dikkatimi çeken bir şey oldu:

Erdoğan neredeyse tüm örnekleri sanki ülkede başarılı başka senarist ve yönetmen yokmuş gibi kendi filmlerinden veriyor.

Meslektaşlarının üretimlerini görmezden gelen kibirli bir tavır içinde adeta.

Niyet farklı olabilir ama görüntü böyle.

Hatırlatayım dedim.