10 yaşındaki Atakan Kayalar, geçtiğimiz hafta en çok konuşulan isimlerdendi.

Felsefeye olan ilgisi, kendine has üslubu ve beden dilini bir çocuğa göre gayet iyi kullanması herkesin dikkatini çekmişti.

Sosyal medyada görüntüleri yayılır yayılmaz, televizyon kanalları da röportaj yapmak için sıraya girdi.

Elbette 10 yaşındaki bir çocuğun ilgilendiği alan, dilinden dökülenler şaşırtıcı ama günlerce gündemi işgal edecek kadar da değil.

Bu Atakan için de vatandaş için de saçmalık boyutuna vardı.

Gerçekten ülkenin her alanında bir “abartma timi” var.

Herkes sempatiyle yaklaşmayabilir, herkese sevimli de gelmeyebilir.

Ancak ciddi ciddi saldıranlar var.

10 yaşındaki bir çocuğu bile hedef gösterip, linç ediyorlar.

 Adı üstünde bir çocuk…

Onu linç edecek kadar nasıl iğrenç bir motivasyona sahip olabilir insan, inanın aklım almıyor.

Atakan’ın kitap mağazasında ve fuarda tesadüfen çekilen tüm görüntülerini izledim.

Üstüne geçtiğimiz gün CNN Türk canlı yayınına ailesiyle katıldığı programı da seyrettim.

Sunucu “Kitap mağazasında çekilen görüntülerden ardından bu işlerin buraya kadar gelebileceğini hiç düşünmüş müydün, heyecanlı mısın” diye soru soruyor;  Atakan “Hayır, ne olacağı pek umurumda değildi, heyecanlı da değilim” yanıtı veriyor.

Bu yanıtın ardından herkesin kaçırdığı bir detay var.

Atakan canlı yayında medyaya da bir gol atıyor:

“Gündem ezmesi olacak. Yani bir olay daha çıkacak benim üstümü örtbas edecek. Ondan sonra bir olay daha çıkacak, onu örtbas edecek. Bu kadar. Gündem çok değişir”

Çocuk bile medyanın ne durumda olduğunun farkında.

Ekonomik krizi ağzına alamayan, zamlardan bahsedemeyen, maddi sıkıntılarla daha fazla mücadele edemeyip hayatına son veren vatandaşları gündeme getiremeyen medya elbette Atakan’a büyük ilgi gösterecekti.

O yüzden medyanın yoğun ilgisi 10 yaşındaki Atakan’ı da şaşırtmıyor.

Ailesine, sosyo ekonomik durumuna ve kültürel çevresine bakıldığında Atakan gibi bir çocuğun çıkması elbette çok önemlidir.

Bir çocuğun kendi kendini yetiştirmesi, hedefler belirlemesi ve belirlediği hedefler doğrultusunda da mücadele etmesi çok kıymetlidir.

Burada özel okullarımız da hemen devreye girip, davet etmiş. Aynı şekilde bakanlık da…

Sahip çıkılması ve iyi bir eğitim alması için fırsat tanınması çok hoş.  Hem özel okulları hem de bakanlığı kutluyorum.

Bazen iki dakikalık görüntü insanların hayatını nasıl değiştiriyor, konuyu nerelere getiriyor.

Güzel işlere vesile oluyor.

Öyle bir dönemdeyiz.

Evsiz Hasan’ın ardından, devlet okulunda okuyan minik filozof Atakan’ın da hayatı değişecek.