Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Hem övgü hem öneri

Altılı masayı oluşturan partilerin güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişe ilişkin anayasa değişikliği önerileri ülkemizin çağdaş demokrasiye kavuşması, yargı bağımsızlığının sağlanması, düşünce ve ifade özgürlüğünün güvence altına alınması açılarından önemli maddeler içeriyor.

Ancak öneri paketinde bana göre üzerinde biraz daha düşünülüp tartışılması gerekli maddeler de var.

Örneğin, seçim barajının yüzde 3''e düşürülmesi bir partinin Meclis''te tek başına çoğunluğu sağlamasını güçleştirebilir, İtalya''da yaşandığı gibi sık sık yeni koalisyon hükümetleri kurulmasını zorunlu kılabilir.

Cumhurbaşkanının yetkilerinin sembolik düzeye indirilmesi maddesi de gözden geçirilmeli. Cumhurbaşkanlarının örneğin yasaları veto etme yetkisinin olması gerekir. Böyle bir yetki dört dörtlük bir demokraside hataları büyük ölçüde önleyen sigorta işlevi görür.

Anayasaya konulması önerilen "cinsel saldırı, çocuğun cinsel istismarı ve kadına şiddetten hüküm giyenler milletvekili adayı olamaz" maddesinin kapsamı da genişletilmeli, "cinsel saldırı, çocuğun cinsel istismarı, kadın ve erkeğe şiddet yüzünden hüküm giyenler milletvekili adayı olamaz" şeklinde düzenlenmeli. Şiddet sabıkası olanlar hiçbir şekilde Meclis''e girmemeli.

RTÜK üyelerinin gazeteci ve akademisyen adaylar arasından Meclis tarafından seçilmesi hükmünü getiren madde elbette bugünkünden daha iyi bir RTÜK''ün oluşmasını sağlar ama yeterli değil. RTÜK üyelerinin tamamı hâkimlerden oluşmalı, RTÜK bir medya mahkemesi gibi görev yapmalı.

 Tartışılması gereken başka maddeler de var. Onlara da bir başka yazıda bakmaya çalışırız.

***

 

Yine kuyumcu, yine soygun

Kuyumculuk en riskli mesleklerden biri oldu.

Özellikle İstanbul''da gün geçmiyor ki bir kuyumcu soyulmasın.

Bazı soygunlar güpegündüz yapılıyor. Müşteri gibi dükkâna giren hırsızlar bir anda silahlarını çekip kilolarca altını alıp kaçıyorlar.

Gece yapılan soygunlarda ise kilitleri kırılarak açılan kasalar dakikalar içinde boşaltılıyor.

Bu soygunların hırsızlar açısından avantajı şu:

Market soymakla aynı riski taşıyorlar ama eğer yakalanmazlarsa büyük paralara konuyorlar.

Polis, hırsızlardan bir kısmını yakalıyor. Ne var ki yakalayamadıkları da oluyor.

Bana kalırsa söz konusu soygunları önlemenin çaresi var:

Mahallelerde kuyumculuk yapmak yasaklansa, kuyumcular ya bir AVM''de ya da sadece kendilerine özel çarşılarda dükkân açabilse soygunlara karşı korunmaları çok kolaylaşacak.

Esnaf odalarının, meslek örgütlerinin böyle bir çaba içinde olmayışını anlamak mümkün değil.

***

Futbol ayaklarla oynanır

Katar''da devam eden Dünya Kupası maçlarında yeni bir uygulama var:

Hakemler, FIFA''dan aldıkları talimat gereğince, bir futbolcu başına aldığı darbeyle yere düşerse hemen oyunu durdurup sağlık ekibini sahaya çağırıyorlar.

İzlediğim maçların neredeyse tamamında iki futbolcunun çarpışması ya da sert gelen bir şutu başıyla karşılayınca için sakatlık geçirenler için maçlar durdu, tedavilerin yapılmasından sonra yeniden başladı. 

Baş yaralanmalarının futbolcular için hayati risk oluşturduğu düşünülerek böyle bir uygulamaya gidildiği anlaşılıyor.

Bence futbolun ayaklarla oynanan oyun olduğu unutulmamalı, maçlarda futbolcuların toplara başlarıyla vurmaları tümüyle yasaklanmalıdır.

FIFA bu konuyu mutlaka gündemine almalı.

Unutulmasın ki başa alınan darbeler hemen ciddi sakatlanmalara yol açmayabilir ama zaman içinde beyin kanamasından demansa çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasına yol açabilir.

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları