Korona aşısını bulan firmalar satış fiyatlarını açıklamaya başladılar.
Buna göre, Moderna'nın aşısının tek dozu 38 Dolar olacak.
Yine tek doz olmak üzere Biontech-Pfizer'in aşısı 15 Euro, Astra-Zeneca'nın aşısı 3 Sterlin'e satılacak.
Aşıların etkili olması için bir kişiye iki doz yapılması gerekiyor.
Yani, bir kişiye uygulanacak aşının gerçek maliyeti, yukarıdaki rakamlar ikiyle çarpılarak bulunabilir.
Dünyada milyarlarca kişinin hayatta kalabilmek için aşı beklediği düşünülecek olursa söz konusu firmaların dudak uçuklatacak kazançlara ulaşmaları işten bile değil.
...
Peki, bu etik mi?
Firmaların aşıyı bulmak için uzun bir çalışma dönemi geçirdikleri, çeşitli harcamalar yaptıkları biliniyor.
Bu nedenle piyasaya verilecek aşıların belli bir bedelinin olması doğal.
Doğal olmayan, "Böyle fırsat bir daha elimize geçmez. Bunu iyi değerlendirelim, fahiş fiyatlar belirleyerek milyarları kasamıza indirelim" anlayışıdır.
Yani, Kapitalizmin acımasız yüzünü burada bir kez daha görmek mümkün.
...
İnsana hizmetten çok kazanç düşünenlere iki gerçek bilim insanını hatırlatmak gerekir.
Bunlardan biri, uranyumdan radyoaktif element üreterek bunun kanser tedavisinde kullanılmasını sağlayan Marie Curie idi.
Mütevazı evinin bir odasını laboratuvar haline getirip çalıştı.
Ve yıllar sonra istediği sonuca ulaştı.
Nobel Ödülü'nü kazanan ilk kadındı.
İki kez Nobel Ödülü alan ilk bilim insanı da yine o oldu.
Ne yazık ki derme çatma laboratuvarda korunaksız koşullarda yürüttüğü çalışmalar sırasında yoğun biçimde radyasyona maruz kaldığı için 1934'te kan kanserinden hayatını kaybetti.
...
Jonas Salk bir başka çarpıcı örnek olarak karşımıza çıkıyor.
1900'lü yılların ilk yarısında dünyadaki en önemli sağlık sorunlarından biri de çocuk felciydi.
Bu yüzden milyonlarca çocuk ya ölüyor ya felç oluyordu.
Salk, uzun yıllar çalıştıktan sonra 1952'de bu hastalıktan koruyacak aşıyı buldu.
Birkaç yıl içinde dünyada milyarlarca çocuğa uygulanan aşı çocuk felcini korkulan bir hastalık olmaktan çıkardı.
Ve işin en ilginç kısmı şu:
Salk, müthiş buluşu için patent bile almadı. Şayet alsa kısa sürede kasalar dolusu para kazanması işten bile değildi.
Neden patent almadığını soran gazetecileri şöyle yanıtladı:
"Ne patenti?
Aşının amacı insanlara yardım etmek, ölümleri ve acıları azaltmaktır.
Bu, kişisel kazançtan çok daha önemlidir.
İnsanlığa ait olması gereken bir şeyde patent alınmaz.
Güneşi patentleyebilir misiniz?"
...
Korona aşısını bulup fahiş fiyatlarla piyasaya sürmeye hazırlanan "bilim insanları"na ne demeli bilmem ki...
Aklıma, "Hayırlı işler beyler" demekten de başka bir şey gelmiyor ki...
