20 Eylül'de gerçekleşen İYİ Parti Büyük Kongresi'nden sonra, tartışmalar sürüyor.

En sonda söyleyeceğimizi, en başta söyleyerek başlayalım; "Önümüzdeki 25 Ekim'de, üçüncü yıldönümünü kutlayacak olan İYİ Parti, yeni yeni kurumsallaşıyor."

Bakmayın bir kesimin "İYİ Parti merkezden uzaklaşıyor" bir kesimin de "ülkücüler İYİ Parti'de pasifize ediliyor" söylemlerine.

Bunlardan biri doğru olsa, iki söylemden birinin söylenmemesi gerekirdi. Demek ki ikisi de doğru değil! İşine gelen işine geldiği gibi, iki söylemden birini dile getiriyor.

İYİ Parti'nin kuruluş felsefesine ayak uyduramayan kişiler, kurumsallaşma sürecinde ortaya çıkıyor.

Duygularının hırslarının, akıllarının önüne geçmesine engel olamayanlar, bu süreçte İYİ Parti'nin "neden varolduğunu, neden toplumda karşılık gördüğünü ve neden yükseliş ivmesi yakaladığını" düşünemiyorlar.

Konuşulduğunda, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in "hiç bir konuda tek başına karar almadığını, aldığı kararları geniş kapsamlı istişareler sonucunda uygulamaya geçirdiğini" herkes söylüyor.

Meral Akşener de her konuşmasında kendisi hakkında alacağı kararları dahi, "partinin yetkili organlarından, hatta teşkilâtlardan görüş alarak" hayata geçirdiğini söylüyor.

Ben bu istişareleri bir adım daha ileri götürmek istiyorum; Sadece parti içinde değil, Millet İttifakı'nın kazandığı belediyeler içindeki hareketleri davranışları, olumlu veya olumsuz, ittifak bileşeni olan CHP'deki yöneticilerden de dinliyor, rapor istiyor. Alacağı kararları, her alandan bilgileri toplayıp süzerek alıyor.

İYİ Parti kuruluşundan sonra, karşı karşıya kaldığı yoğun seçim takvimi (Cumhurbaşkanlığı, milletvekili ve yerel seçimler) nedeniyle Akşener, teşkilatlara yeterince eğilememişti.

31 Mart ve 23 Haziran yerel seçiminden sonra ise, teşkilât yapılanmaları ile ilgilenecek zaman buldu.
Hatta bunu 3 Ağustos 2019 yılında gerçekleşen kongrede, tüzük değişikliği ile resmileştirdi.

"Teşkilattan sorumlu Genel Başkan Yardımcısının teklifi, Genel Başkan’ın onayı ile ya da Genel Başkan tarafından resen, illerde oluşturulacak İl Yönetim Kurullarının belirlenmesi amacıyla Kurucu İl Başkanları Kurullarının belirlenmesi amacıyla Kurucu İl Başkanları görevlendirilir" maddesi, "Kurucu İl Başkanı, görevlendirildiği ilde bulunan kurucu il yönetim kurulu üyeleri, il disiplin kurulu üyeleri, ilçe başkanları, ilçe yönetim kurulları üyelerinin görevlendirilmesini Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısına teklif eder. Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı kendi görüşü ile Genel Başkan’a sunar. Genel başkan uygun gördüklerini onaylar" şeklinde revize edildi.

Pandemi öncesi hayata geçirilen il ilçe gezileri ile, hem vatandaşın ayağına gidip sıkıntılarını dinleyerek milletin gerçek gündemini anlarken, hem de gittiği yerlerin teşkilâtlarındaki durumları da yerinde değerlendirmiş oluyordu.

Pazar günü yapılan kongre öncesinde de istişare ile ve teşkilatın düşüncelerini dinledi.

Kongreye onbeş gün kala, özellikle kongreleri "yarışmalı, birden fazla adaylı" geçen, İstanbul, Bursa, Ankara, Rize, Denizli gibi on civarında illerin il başkanlarını İstanbul'da kabul etti.

Hepsini dinledi, görüşlerini aldı, daha ötesi "Genel İdare Kurulu Üyeliği için önerilerinin olup olmadığını" sordu.

23 Eylül Cuma akşamı, Ankara'da 81 il başkanını topladı.

Saatler süren toplantıda, onlarca il başkanı söz alarak, görüşlerini belirtti.

81 İl Başkanı aralarında 6 il başkanını belirleyerek bir komisyon oluşturuldu.

Böyle bir istişare, diyalog ve teşkilatın görüşlerinin dinlenmesi, öneri istenmesi Türkiye'de hangi partide var? Hangi partinin lideri, teşkilâtının sesini bu kadar dinliyor?

Meral Akşener liderliğinde İYİ Parti yoluna emin adımlarla ilerliyor. Yükselerek yürüdüğü yolda, en başta söylediğim gibi kurumsallaşmasını sağlıyor.

Bu yolda yorulanlar, geri dönenler, dinlenme ihtiyacı hissedenler olacaktır. Veya teşkilâtın dinlenmesi gerektiğini düşünerek, bazı kişiler hakkında değerlendirme yapması da doğaldır.

Kuruluştan sonsuza kadar aynı kişilerin, aynı görevlerde kalması beklenemez. Beklendiği takdirde, İYİ Parti'nin kuruluşunun anlamı kalmaz.

Yanlış değerlendirme oldu ise, zaman içinde nasılsa doğruluğu bulunur ve yine parti içinde gereken yapılır.

Şimdi öncelikle yapılacak olan, tüm partinin kenetlenerek, Meral Akşener'in dediği gibi sokak sokak, kapı kapı gezip millete dokunmaya devam etmek...

İl ilçe gezilerini, sadece genel başkanın sırtına yüklemeden, diğer üst yöneticilerin de kendi illerinde ve yakın illerde milletle buluşmaya devam etmeleri gerekir.

Kongre günü ve sonrasında yaşananlarla ilgili kulis bilgilerini düşüncelerimi, bir sonraki yazıya saklamakla birlikte, herkese İYİ günler diliyorum.