Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

EKONOMİ VE GERÇEKLER

Hala ürettiğimizden fazlasını tüketiyoruz

Geçen sene sonlarına doğru Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ve avanesi yeni ekonomi programına geçtik, Türkiye artık bir üretim merkezi olacak ihracatımız artacak ithalatımız azalacak, sonuçta dış ticaret fazlası vereceğiz bu cari fazlaya dönüşecek böylece döviz kazanıp borçlarımızı ödeyebilecek ve kurları da kontrol altına alacağız diyordu.

Sonuç:

  1. Kurlar patladı,
  2. Enflasyon patladı,
  3. Dış ticaret açığı patladı,
  4. Cari açık patladı,
  5. Politika faizi düştü ama kredi faizleri patladı.

Yani kısacası yeni ekonomi modeli patladı…

Yeni ekonomi modelinin patladığını enerji ve emtia fiyatları küresel piyasalarda gerilemiş olduğu halde son gelen dış ticaret verilerinden de açıkça görüyoruz, bu verilere göre:

* Eylül ayı geçici dış ticaret istatistiklerine göre bu dönemde Türkiye''nin İthalatı yüzde 41,5 artışla 33 milyar dolar oldu

* Türkiye''nin ihracatı ise yıllık yüzde 9,2 artışla 22,6 milyar dolar oldu.

* Eylül''de dış ticaret açığı yüzde 298,3 artışla 10,4 milyar dolar oldu. Böylelikle Eylül ayında da dış ticaret açığı 10 milyar doların üzerine çıktı.

* İhracatın ithalatı karşılama oranı Eylül''de 20,3 puan azalarak yüzde 68,5 olarak gerçekleşti.

* Enerji verileri hariç tutulduğunda, ihracatın ithalatı karşılama oranı 16,5 puan azalarak yüzde 89,2 olarak gerçekleşti.

* Ocak-Eylül döneminde ise Türkiye''nin ithalatı yüzde 40,8 artışla 272,04 milyar dolara yükseldi.

* Ocak-Eylül döneminde ise Türkiye''nin ihracatı ise sadece yüzde 17,1 artışla 188,22 milyar dolar oldu.

* Ocak-Eylül döneminde dış ticaret açığı yüzde 158,5 artışla 83,82 milyar dolar seviyesine yükseldi.

Bu trend devam ederse 2022 yılı toplam dış ticaret açığının 110 milyar doları aşarak bir rekor kırması kaçınılmaz olacaktır.

Dış ticaret dengesindeki bu durum bize kurların çok düşük, Türk Lirasının ise çok değerli olduğunu ve bu yüzden de ihracatçı rekabetçi bir fiyat oluşturamazken ithalatçı için iç pazarın çok cazip hale geldiğini göstermektedir. Küresel koşullar bu kadar elverişliyken dış ticaret açığının artmasının arkasında yatan sebep bu kur sorunudur.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati''nin kur artışları enflasyon artışının altında diyerek bir gerçeği dile getirmiş olduğunu hiç unutmamamız gerekmektedir.

Kur artışları enflasyonun altında kaldığı için ihracatçı yükselen maliyetler nedeniyle rekabetçi bir fiyat oluşturamamaktadır, bu durum elbette ithalatçıların çok işine gelmekte ve yerli üretim cezalandırılmaktadır.

İktidarı enflasyon ile mücadele etmek için hiçbir şey yapmadan kurları baskılaması sonuçta kur seviyelerini düşük tutsa da yerli üretim ve ihracatı da düşürmektedir.

Bu elbette sürdürülebilir bir durum değildir.

Dünya Gazetesinden Yener Karadeniz''in haberine göre Salgında tedarik zincirindeki kırılmaya bağlı olarak Uzakdoğu''daki rakiplerine karşı avantajlı konuma geçen Türkiye, söz konusu avantajını Kuzey Afrika ülkelerine kaptırma riskiyle karşı karşıya. Bahse konu haberde Türkiye''de hızla artan maliyetler, Mısır, Fas ve Tunus gibi Kuzey Afrika ülkelerinin ön plana çıkmasına yol açtı. Türkiye''nin yanı sıra Çin''den de birçok şirket, bölgeye yatırım için düğmeye bastı. Söz konusu gelişmenin hem Türkiye''nin yatırım ortamı hem de ihracatı için tehdit unsuru oluşturduğu belirtildi.

En güçlü ve iddialı olduğumuz tekstil sektöründe bile durum böyleyse diğer sektörleri varın siz hayal edin.

Bu durum elbette sürdürülebilir değildir, bu yüzden sonbaharda yeni bir kur depremine hazırlıklı olmak gerekmektedir.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları