İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Meclis grubunda yurt gezileriyle ilgili izlenimlerini anlattı.

Bir gezi sırasında genç bir kadına, "Gelecekle ilgili hayalin nedir" diye sorunca aldığı yanıt şu olmuş:

"Aybaşında evimin kirasını ödeyebilmeyi hayal ediyorum."

Konuştuğu bir diğer kadının söylediklerini ise şöyle ifade etti:

"Eşini koronavirüsten kaybetmiş. Yarım gün tekstil atölyesine giderek günde kazandığı 50 lirayla geçinmeye çalışıyor. Görüp de canları bir şey çeker diye çocuklarını markete götüremiyormuş. Bir tavuk bile alamamaktan yakınıyor."

Malulen emekli bir kadınla konuşmasını da şu sözlerle nakletti Akşener:

"Akşama sadece makarna yaptığını, başka bir şey pişiremediğini söyledi. Torunlarına bakıyormuş. Çalışacak bir iş bulmam için kendisine yardımcı olmamı istedi."

+

İktidar, yurt dışı temaslara harcadığı mesainin hiç olmazsa bir bölümünü halkın içine düştüğü derin geçim sıkıntısından kurtulması için neler yapılabileceğini düşünmeye ayırsa hiç fena olmaz gibi geliyor bana.

KRİZE KARŞI REÇETELER

Enflasyona çare olarak çeşitli çevrelerce yazılan kurtuluş reçeteleri arasında gerçekleşmesi zor uçuk öneriler olduğu gibi akla mantığa uygun olanlar da var.

Örneğin, tarım ve hayvancılığa önem verilmesi, bu alanda çalışmak isteyenlere Hazine arazilerinin cazip fiyatlarla kiralanıp araç-gereç, gübre, tohum, yem gibi desteklerde bulunulması, kooperatifçiliğin teşvik edilmesi, kimlerin nerelerde hangi ürünleri ne kadar ekeceğine ilişkin devletin bir planlama yapması yabana atılacak bir öneri değil.

Şu öneriler de dikkate değer:

-Enflasyonun önemli nedenlerinden biri tarım ürünlerinde üretim bölgeleri ile kentler arasındaki nakliye giderlerinin fazlalığı. Buna çare olarak yük taşımacılığında demiryollarının ağırlığı artırılabilir.

-Rüzgâr ve güneş enerjilerinden yararlanmak isteyenlere uygun koşullarda krediler açılması kısa vadede olmasa bile orta vadede olumlu sonuçlar verebilir. Mevcut kömür kaynakları daha iyi değerlendirilebilir.

- Karadeniz, Ege ve Akdeniz''de doğalgaz kaynakları bulmaya yönelik çabalar hızlandırılabilir.

-Şehir içi ulaşımda toplu taşımacılığın ağırlığının artırılması, bireysel araç kullanımını dolayısıyla yakıt ithaline giden dövizleri azaltacağından enflasyonun düşmesine katkı sağlayabilir.

Elbette bunlara devlet yönetiminde şeffaflığın ana ilke haline getirilmesi ile israf ve yolsuzlukla etkin mücadele edilmesini de eklemek gerekiyor.

RUS GÖÇMENLER

Rusya-Ukrayna savaşı sadece Ukraynalı kadın ve çocukların başka ülkelere göç etmesine yol açmadı, Rusları da çok etkiledi.

Almanya''nın saygın yayın kuruluşu Deutsche Welle''nin (DW) haberine göre, Rusya''nın işgal harekâtı bazı Rusları o kadar rahatsız etmiş ki şimdiye kadar 200 bini ülkelerini terk etmiş.

O Rusların bir bölümü hava ulaşım hattı açık olduğu için Türkiye''ye gelmiş.

DW muhabiri, Rusya''dan İstanbul''a gelen Ruslarla konuşmuş.

Söyledikleri özetle şöyle:

- Ruslar büyük çoğunlukla savaşa karşı. Ama bunu söyleyip eylem yapmak isteyenlerin başı polisle derde giriyor.

- Yasaklar yüzünden Ukrayna''nın işgali savaş sözcüğüyle bile ifade edilemiyor, özel operasyon demek gerekiyor.

- Rusya birkaç gün içinde faşist bir ülkeye dönüştü.

- Savaş bitince ya da daha iyi bir ihtimalle Putin rejiminin yıkılmasıyla ülkemize döneriz.