MHP'deki istifa depreminin özel haberini gazetemizin internet sitesinden yaptım. Görevden almalar o kadar devam etti ki ben ve diğer editör arkadaşlarım ek yapa yapa haber adeta uzadı gitti. Peki Bahçeli görevden almada bu kadar acele ederek neden birden panikledi? İşte bu yazımda bunu açıklayacağım.
***
Önceki yazılarımda bir konudan bahsetmiştim hatırlayan varsa. Veya o yazılarımı okumayan varsa gazetemizin sitesine girip yeni parti ile ilgili yazılarımı okuyup öğrenebilirler. Ama yazımın ana hattını da bu konu oluşturacağı için tek tek yazacağım. Lakin MHP'den il başkanlarını görevden alma furyası, en son gördüğüm Konya'da Murat Çiçek'te kalmıştı. Ah Murat Çiçek Bey vay Murat Çiçek Bey. Ben Konya'da iken bana Bahçeli'yi nasıl savunmuştunuz. Şimdi görevden alınınca ne yapıyorsunuz merak ediyorum. Neyse yazımı şahsileştirmek istemiyorum.
***
Bahçeli'nin MHP il başkanlarını görevden alma paniği elbette Ali Babacan ve Davutoğlu'nun birlikte veya ayrı ayrı kuracakları partidir. Önceki yazımlarında yeni parti ile ilgili olan makalemde demiştim ki: Yorgun AKP seçmeni Cumhurbaşkanlığında oyumuz Erdoğan'a, ama partide MHP'ye diyor. MHP'nin yüzde 11-12'lik oyu AKP'li yorgun seçmen demiştim. İşte yorgun AKP'li seçmenin MHP'den vaz geçip gideceği yeni adresin Babacan ve Davutoğlu'nun ortak partisi veya ayrı ayrı kuracakları parti olacağını söylemiştim. Ve demiştim ki AKP'den Erdoğan'dan çok Bahçeli'nin paniği bundandır. Çünkü MHP'nin yüzde 3-5 arası oya düşmesine bu AKP'li yorgun seçmenin yeni adresinin yeni parti veya yeni partiler olacağını söylemiştim.
***
Şimdi de diyorum ki bu yazımda, demek ki Babacan ve Davutoğlu'nun yeni ortak partisi veya partilerinin kurulmasına az kaldı. Az kaldığı için Bahçeli panikledi birden il başkanlarını görevden alıp yenileri atayıp teşkilatları yenileme kararı aldı. Teşkilatlarda yenileşme yeni parti diyebiliriz. Ama sadece bu da olmayabilir.
***
Belki de bu görevden alınan MHP il başkanları Babacan ve Davutoğlu ile gizli olarak beraber hareket ediyorlar. Bunu ilerleyen süreçte anlayacağız.
***
Aynı gün içinde yaptığım gazetemizin internet sitesinde bir diğer özel haberim ise, Erdoğan 2023'deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerde aday olmayacak konusuydu. Haberi merak eden varsa sitemize girip okusunlar. Ama olası senaryolarda Erdoğan'ın anayasa değişikliği için 400'ü tamamlamak için İYİ Parti'yi ayarladığı sözleri çok çirkin iftira diyebiliriz. Veya iki tık almak için uydurulmuş kalitesiz gazeteci dedikodusu diyebiliriz. Meral Hanım bilir ki MHP'deki Saray baskısı ile yapılamayan kurultay sonrası kurulmuş İYİ Parti, Saray muhalifi olmak zorundadır. Yoksa İYİ Parti'nin yüzde 90'lık kesimini oluşturan kentli Ülkücü seçmen başka parti arayışına girer. İYİ Parti tabanı sadık kentli Ülkücü seçmenden oluşuyor. Ama tek affetmeyecekleri konu MHP'nin hatasına düşüp Saray partisine dönüşen İYİ Parti olur. Lakin İYİ Parti'nin Saray partisine dönüşmesinin imkansız, hatta deli saçması olduğunu belirteyim. Siyasette kesin konuşma diyecekler olacaktır. Hayır bu konu öyle bir konu değil. İYİ Parti hele ki deneyimli politikacı Meral Hanım bu kamikaze dalışı yani intiharı göze alamaz. Zaten de İYİ Parti ve Meral Hanım'ın da öyle bir Saray destekçisi olması söz konusu değildir, olamaz olmamalı da. Sosyal medya dedikodusu veya iki tıkçı gazetecimsilerin uydurması diyebiliriz.
MEDYA İĞNESİ!
Önceki yazımda havuz medyası kaynıyor demiştim. Hatta Abdurrahman Dilipak'ın çıkışlarına dikkat çekerek takdir topluyor demiştim. Yani somut örnek vermiştim.
Erdoğan bir konuşmasında diyor ki: "Bu medyalar bize neden yük oluyorlar kendi kendilerini döndürmüyorlar?"
Erdoğan bu konuşmasında devletin imkânları ile havuz medyasının kurulup ve nasıl beslendiğini resmen itiraf etti diyebiliriz. Bu da başlı başına yazı konusu.
