Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplumsal tepkiyi dikkate aldı ve Suriyelilerin "gönüllü ve onurlu bir şekilde geri dönüşlerinin sağlanacağını" söyledi.
Bu mümkün olabilir mi?
Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad''la anlaşmadan böyle bir şeyden söz edilemez.
Döneceklerin can güvenliklerinin sağlanması, asker kaçağı-terörist gibi suçlamalarla karşı karşıya kalmamaları, göç öncesinde sahip oldukları iş ve mülklerin geri verilmesi ancak Esad''la masaya oturularak sağlanabilir.
Peki, böyle bir şey olabilir mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, İsrail, Ermenistan, Suudi Arabistan, Yunanistan ve Fransa yönetimleriyle sert tartışmalara girdikten sonra farklı yaklaşımlar sergileyerek ilişkileri biraz olsun yumuşatmıştı.
Bu nedenle Esad''ın başında olduğu rejimle de benzer nitelikte bir yumuşama adımı atabilir.
Bilindiği gibi Esad, Rusya''dan aldığı destekle iktidarını koruyabiliyor.
Şu anda Rusya''nın başı Ukrayna savaşı nedeniyle dertte. Suriye''yle yeterince ilgilenemiyor, destek veremiyor.
Yani Esad, Ukrayna savaşı öncesinde olduğu kadar güçlü değil.
Böyle bir ortamda Türkiye''den uzatılacak dostluk elini geri çeviremez, masaya büyük bir memnuniyetle oturur.
SEÇİMLER SÜRPRİZLERE GEBEDİR
2017 yılıydı.
Fransa''da cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci turunun yapılmasına kısa bir süre kalmıştı.
En güçlü adaylar Emanuel Macron, Marine Le Pen ve Francois Fillon''du.
Kamuoyu yoklamaları merkez sağın adayı eski başbakan Francois Fillon''u favori gösteriyordu.
Fillon, ölçüsüz vaatlerle seçmeni kandırmaya çalışmıyor, seçildiği takdirde şunları yapacağını söylüyordu:
- 62 olan emeklilik yaşı çok düşük. İnsan ömrü uzadı. Dolayısıyla emeklilik yaşını 65''e çıkartacağım. Böylece sosyal güvenlik sistemi rahatlayacak.
- Haftada 35 saatlik çalışma süresini az buluyorum. Bu süreyi uzatıp makul bir noktaya getirmek gerekir. Seçildiğim takdirde ilk yapacağım işlerden biri bu olacak.
- Kamu personeli sayısında büyük şişkinlik var. Bunu aşağıya çekmek zorunlu oldu. Kamuda 500 bin kişiyi işten çıkarmayı hedefliyorum.
- Gelir gider dengesini sağlamak amacıyla bütçede 100 milyar Euro''luk bir düşüş yapmayı öngörüyorum.
- Amacım Fransa''yı değiştirmek, bugünkünden daha yaşanır bir ülke haline getirmek.
+
Seçmenlerin önemli bir bölümü, Fillon''un samimiyetine inanmıştı.
Oyunu ona vermek için sabırsızlanıyordu.
İşte tam bu noktada Fillon''un başbakanlığı sırasında eşine ve çocuklarına devlette bazı görevler vererek maaş bağladığı ortaya çıktı.
Ülkedeki hava birden değişti.
Filloncu seçmen kitlesi derin bir hayal kırıklığına uğramıştı.
Yapılan birinci tur seçimde Macron yüzde 24, Le Pen yüzde 21, Fillon yüzde 20 oy aldı.
Fillon elenmişti.
İkinci tur seçimde Macron ve Le Pen yarıştı. İpi Macron göğüsledi.
*
Özetle diyeceğim şu:
Seçimler sürprizlere gebedir.
Seçilmesine kesin gözüyle bakılanlar tepetaklak gidebilir, sandıktan hiç beklenmeyen isimler çıkabilir.
