Kadıköy'ün bıçkın delikanlılarındandı. Bir süre boks yapmış, ancak kimseye zarar vermemiş biriydi. Koyu bir Fenerbahçeli'ydi. Kadıköy'ün Yel Değirmen'i semtinde doğup büyüdü. Yel Değirmeni Karakolu'nun ünlü Komiseri Kemik Kıran Muammer'le iyi arkadaştı. Hatta bir gün Komiser Muammer, "Ulan herkesin kemiklerini kırdım, bir tek senin kemiklerini kıramadım'' diyecekti.
Ancak ''Hırsız'' lakabıyla anılan Hasan Semai Şatıroğlu, aslında ''hırsız-arsız" bir insan değildi. Geniş bir çevresinin yanı sıra, her toplulukta da yeri bulunan saygın bir insandı. İşin garibi, bu lakabından gocunmaz, normal karşılardı. Dostları ve arkadaşları da onu dünyanın en şerefli, haysiyetli, yardımsever, alçakgönüllü, her şeyin ötesinde en tatlı dilli ve esprili bir insanı olarak nitelerdi.
1927 doğumlu Semai Şatıroğlu Acemyan'ın müdavimlerindendi. Gençler, burada toplanır, Semai'nin esprileri, nükteleri, şakaları ile hoşça vakit geçirirlerdi. Semai Şatıroğlu, bir Fenerbahçe hastası idi. Çok güzel futbol oynar, boks ile ilgilenirdi. Fenerbahçe Kulübü'nün gençlik koluna, 16 yaşında üye oldu. Kısa sürede girişkenliği, esprileri, futbol bilgisi ile kulüpte de herkese kendisini sevdirmişti.
Semai Şatıroğlu, Fenerbahçe'yle bağlantısını kesmedi. Uzun yıllar Fenerbahçe Boks Kulübü'nün yöneticiliğini, Yüksek Divan Kurulu üyeliğini yaptı. Fenerbahçe artık onun, için bir yaşam alanı haline gelmişti. Kulüpte Güven Sazak, Semih Bayülken, Fikret Arıcan ile tanıştı.
Erol Simavi ile Hırsız Semai'yi de, ''Ben onun elinde büyüdüm'' diyen Hulki İlgün, Divan Oteli'nde tanıştırdı. Çevresini neşelendiren, espri küpü, dost canlısı Şatıroğlu, Erol Simavi'yi de kısa sürede kendine bağladı. Onu hiç yanından ayırmayan Simavi, Hırsız Semai'yi, gazeteci yaptı. Simavi onu, Divan Oteli'ndeki dost sohbetlerinde, yurt dışı seyahatlerinde yanından ayırmıyordu.
Erol Simavi, Hırsız Semai'yi anlatırken şöyle diyecekti: ''Yahu bu adama hırsız diyorlar ama, vallahi benden bir şey çalmadı. Sadece kalbimi çaldı o kadar. Ben çok insan gördüm, çok tanıdım. Ama Semai gibisi ile ilk defa karşılaştım. Benim de dilim alıştı. Ona gel hırsız, git hırsız diyorum''.
Semai Şatıroğlu'nun "Hırsız"lığına gelince; en yakın arkadaşları onu şöyle anlatacaktı:
''Hırsız Semai', para-pul tanımaz, cebinde hiç cüzdan taşımazdı. Ancak tek bir gün kimseden borç almamış, kimseyi dolandırmamıştı. Bir lokma ekmeği en büyük serveti idi.
Hırsız Semai, Türkiye'de futbolda transferi icat eden ve uygulayan ilk kişiydi. Onun yaptığı transfer dillere destan olurdu. O dönemde sarı lacivertli formayı giyebilmek için yanıp tutuşan genç yetenekleri gözüne kestirir, rakip takımlara kaptırmamak için Semai'nin hırsızlığı devreye girerdi. Hırsız, kıymetli emanetiyle kimselerin haberi olmadan buluşur, onu Sakarya civarında kadim dostu ve sırdaşı yarış atı yetiştiricisi Sadun Atığ'ın çiftliğine kaçırıp saklardı.
Hırsız Semai'nin zamanın ünlü golcüsü Vefalı Zeki'yi, Bursaspor'un elinden kaçırıp Fenerbahçe'ye kazandırmıştı. Bursaspor'un yöneticileri Ulucami'nin yanındaki bankaya tam parayı yatırmak üzereydi. Ancak Semai, Zeki'yi çalmış, Pontiac marka otomobile attığı gibi İstanbul yolunu tutmuştu. Semai'nin eli, verimli saha Bursaspor'un üzerinden çekilmedi. Bursaspor, 1972-73 sezonunda Baykul Tüysüz, Tezcan Ozan ve Güvenç Kurtar gibi dönemin istikbal vaat eden 3 genç golcüyü transfer için Bursa'ya getirmişti. Hırsız Semai korkusuyla, yönetim bu üç futbolcuyu Hisar taraftar grubuna teslim etti. Emanetleri alan Mehmet Aktoptan, 4 kişilik ekibiyle Kurşunlu Gemsaz'da bir kulübede üstlendi. Elde sopalar, belde kamalar 24 saat nöbet tutuluyordu. Semai'nin Bursa sınırlarına girdiği haberi üzerine üç futbolcu yıldırım hızıyla Karacabey'e kaçırıldı. Baskın korkusuyla örgüt evi gibi her gece yer değiştiriliyordu. Sonuçta transfer edilecek futbolcular, Semai'nin eline düşmeden Bursaspor'a imza attı.
Hırsız Semai'nin bu seferki hedefinde; Karagümrük'ten İstanbulspor'a geçen 19 yaşındaki Turgay Becedek vardı. Becedek, göz dolduran bir futbolcuydu. Fenerbahçe onu istiyor, o da Fenerbahçe'yi istiyordu. Ancak yöneticiler buna karşı çıkıyordu. Bir gün antrenman sonrasında Hırsız Semai ortaya çıktı. Becedek'i kaptığı gibi Moda'daki bir otelde sakladı. Bir hafta İstanbulsporlu yöneticiler onu boşuna aradı. Sonunda Turgay Becedek Fenerbahçe formasına kavuştu.
Unutulmaz izler bırakan Hasan Semai Şatıroğlu, tarihler 9 Eylül 2014'ü gösterdiğinde Bodrum'da geçirdiği kalp krizi sonunda hayata veda etti. Cenazesi Fenerbahçe'nin eski başkanlarından Ali Şen tarafından özel uçakla İstanbul'a getirildi. Kalamış'taki Fenerbahçe Camisi'nde düzenlenen törenden sonra, Ümraniye Kocatepe mezarlığındaki aile kabristanında göz yaşları arasında toprağa verildi.
