Gıda bankacılığı AKP'yi ayakta tutuyor

AKP iktidara gelir gelmez 2004 yılında fakirlere yardım amacıyla Gelir Vergisi Kanunu'nun 40 ve 89'ncu, ile Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 17/2-b maddelerinde eklemeler yaparak ''gıda bankacılığı'' düzenlemesi yaptı. Düzenleme ile; şahıs ve şirket vergi mükelleflerinin gıda, temizlik, giyecek ve yakacak malzemelerini fakirlere dağıtılmak üzere ''gıda bankacılığı'' şeklinde kurulan dernek ve vakıflara bağışlamaları halinde yaptıkları bağışın tamamını vergi matrahından indirmeleri sağlandı. Böylece amaç, sadakaya muhtaç, mecbur ve mahkûm kitleler yaratarak oy devşirmekti!

Düzenlemenin Gerekçesi

TBMM Bazı Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı hazırlanıp TBMM'ne ilk olarak sunulduğunda 'gıda bankacılığı' düzenlemesi tasarıda yoktu. Plan Bütçe Komisyonu görüşmelerinde ilave edilerek TBMM Genel Kurulu'nda aynen kabul edildi. Böylece yasal düzenlemenin en önemli maddesi olan 'gıda bankacılığı' bir müddet gizlenerek de olsa düzenleme kapsamına alındı.

Düzenlemenin amacı fakirlere yardım bahane edilerek iktidara oy devşirmekti. Bu amaçla Fetullah Gülen Cemati ve benzeri birçok inanç üzerinde istismar amaçlı siyaset yapan, inanç simsarlığından geçinen yüzlerce vakıf ve dernek kuruldu.

 

Yasal Düzenlemeler

''Gıda bankacılığı'' düzenlemesi ile ilgili 25/12/2003 tarihli ve 5035 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun 02/01/2004 tarih ve mükerrer 25334 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Gelir Vergisi Kanunu'nun 5035 sayılı Kanunla getirilen hükümler 5228 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanunu'nun 89'ncu maddesi yeniden düzenlendi ve bazı eklemeler yapıldı. Düzenlemelerin son hali aşağıdaki gibidir.

 

Kanunla Gelir Vergisi Kanunu'nun 40'ncı maddesine 10'ncu bendi ile;

 -             "Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda maddelerinin maliyet bedeli," vergi matrahından indirileceği,

Gelir Vergisi Kanunu'nun  89'ncu maddesinin 6'ncı bendi ile;

-              ''Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan  gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedelinin tamamı.'' Gelir vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden indirim yapılabilir:

Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 6. Maddesinin 1 ve 2'nci bendlerine göre;

-              ''Kurumlar vergisi, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safî kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümleri uygulanacağı düzenlenmiştir.

Katma Değer Vergisi Kanunu'nun istisnaları düzenleyen 17/2-b maddesinde ise;

-              ''...fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığı'nca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin teslimi''nin KDV'ye tabi olmayacağı belirtilmiştir.

Yukarıdaki düzenlemelere göre yapılan bağışlar Maliye Bakanlığı'nın belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde gıda bankacılığı kapsamında;

 

Bağış ve Yardımın Uygulaması

 

Kurumlar vergisi uygulamasında; Ayni veya nakdi olarak yapılan bağış ve yardımların kurumlar vergisi mükelleflerince indirim olarak dikkate alınabilmesi için makbuz karşılığı yapılmış olması gerekli ve yeterlidir' denilmiştir.

Gelir Vergisi Kanunu'nun 251'nci Genel Tebliğinde ise; 'gıda bankacılığı' düzenlemesinden yararlanmanın koşulları ayrıntılı olarak aşağıdaki gibi açıklanmıştır:

-              Bağışlar, şartlı olarak (bedelsiz olarak ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak üzere) yapılmalıdır.

-              Fatura düzenleme sınırının altında kalsa dahi mutlaka fatura ile belgelendirilmeli ve ayrıca taşıma için sevk irsaliyesi düzenlenmelidir.

-              Mal bedeli olarak faturada, bağışa konu malın maliyet bedeli (yüklenilen katma değer vergisi hariç) yazılı olmalıdır.

Faturada "İhtiyaç sahiplerine yardım şartıyla bağışlandığından KDV hesaplanmamıştır." ibaresinin yer alması zorunludur. Bu anlamda gıda bankacılığı kapsamında yapılan bağışlar;

-              KDV hesaplanmayacak,

-              Maliyet bedeli gider olarak yazılacak,

-              Gerçek kişi ya da kurum zarar dahi etmiş olsa bağış tutarının tamamı indirilebilecek,

-              Sonraki yıllara devredecektir.

Bağış veya yardımın yabancı para yani Dolar, Euro vb cinsinde yapılması, faturanın yabancı para cinsinden düzenlenmesi halinde; bağış veya yardımın yapıldığı tarihteki döviz alış kuru üzerinden hesaplanarak vergi matrahından indirilecektir. Matrahın yeterli olmaması halinde izleyen döneme devredilecektir. Yani zarar olarak sonraki dönemde indirilmeye devam edilecektir. (Gelir İdaresi Başkanlığı İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 04.05.2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK40-442 sayılı Özelgesi).

Derneğin tüzüğünde veya vakıfın senedinde Gıda Bankacılığı faaliyeti olmalıdır

Konu ile ilgili yayınlanan 251 seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğine göre; ''derneğin tüzüğünde veya vakıf senedinde 'ihtiyacı bulunanlara gıda yardımı yapabilmesine ilişkin hükümlerin bulunması' hükmüne yer verilmiş olmalıdır.

Holdingler, zenginler, kamu kurumları; kimi kendiliğinden, kimi de baskıdan kurtulmak veya yaranmak için gıda bankacılığı olarak kurulan vakıflara, derneklere bağışta bulundular.

Bu bağışlarla temin edilen gıda ve ihtiyaç maddeleri kimi Fetullahçılar adına, kimi de 'Erdoğan size gönderdi' diye dağıtılarak AKP'ye oy devşirildi.

İşverenler de bu yardımların tamamını zaten vergi matrahından indiriyorlardı. Fazla bir zararları yoktu. Zaten başka çareleri de yoktu!

Kamu Yararı İstismar Edildi

Vergi indirim ve istisnasının; gıda bankacılığı faaliyeti ve fakirlere yardım, gıda, temizlik malzemesi, giyecek ve yakacak maddesi bağışlarıyla sınırlandırılması ve bağışın tamamının gelir ve kurumlar vergisi matrahından indirilmesinden en çok inanç üzerinden istismar ve siyaset yapanlara ve AKP iktidarına yarıyor. Çünkü, gıda bankacılığı kuruluşlarının Kamu Yararına Yararlı Çalışan Kuruluş (KYÇK) olması gerekiyor. Bu yetki de iktidarın elinde.

Ülkemizde 80 bini aşkın dernek var. Bunların 15 bini aşkını dini amaçlı. Vakıf sayısı ise 5 bini geçmiş durumda. Bunların 2 bine yakını sosyal ve dini alanda faaliyet gösteriyor.

Bu dernek ve vakıfların adlarını burada saymaya gerek yok, zaten herkes aşağı yukarı biliyor. Büyük bir kısmı yasalara aykırı, inanç görünümlü kamu veya kamu otoritesine dayalı istismar kuruluşlarıdır. Ne halkımızın inancı ile ne de  İslamın inanç ilkeleri ile bir ilgileri yoktur!

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları