Avukatlardan tebliğci tepkisi: Gezi kararını verenler, bunları da görmeli

Avukatlardan tebliğci tepkisi: Gezi kararını verenler, bunları da görmeli
Gezi davasında, gösteri hakkını kullanan pek çok kişiye ağır cezalar verilirken öne sürülen 'hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçu, konu tebliğciler olunca sümen altı edildi. Kapı kapı dolaşarak milli bayramları kutlayanlara 'kafir' muamelesi yapan grupların, hükümet ve laiklik hakkındaki söylemleri tepki çekti.

KAPI KAPI DOLAŞIP '23 NİSAN KUTLAYAN KAFİRDİR' DEDİLER!

Son zamanlarda sayıları gittikçe artan ve kendilerine ''tebliğci'' adı veren gruplar özellikle Ege bölgesinde gezerek şeriat çağırısı yaptı. Burada vatandaşların giyim ve yaşantıları hakkında yorumlar yapan grup üyeleri aynı zamanda laiklik ve Atatürk karşıtı bildiriler de dağıttı. Türkiye’de uygulanan laikliğin İslam dinine ters olduğunun öne sürüldüğü bildiride “Türkiye’de 1920’lerden sonra hâkimiyet ve yasak koyma Allah’a değil millete verilmiştir. Türkiye’de şeriat yani Kuran kanunları değil, insanların kendi kafalarından çıkardıkları kanunlar geçerli olmaktadır. Laiklik İslam dinine tamamen ters olan bir küfür sistemidir. Partiler demokrasiye ve laikliğe bağlı kalacaklarına yemin eder. Allah’ın indirdiği hükümlerle hükmetmeyen kâfirdir” ifadelerine yer verildi.

''CEZAİ YAPTIRIMI OLUR''

Cumhuriyet''ten Mehmet İnmez''in haberine göre, grubun dağıttı bildiri hakkında konuşan Avukat Ali Deman Güler, “Şiddeti övüyor veya şiddet içeriyorsa cezai yaptırımı olur” dedi.

“Şeriatçı bildirgeyi dağıtan kişiler, demokrasinin kendilerine tanıdığı hakları ve hürriyeti demokrasiyi ortadan kaldırmak için kullanıyorlar” ifadelerini kullanan Güler, şöyle konuştu: “Burada tehdit var, baskı rejimi var. Benim fikrim diğer fikirlerden üstündür anlayışı var. Bu zaten demokrasinin en temel ilkelerine aykırı. Hiçbir demokratik rejim kendisini yıkmaya çalışan, temel ilkelerini ortadan kaldırmaya çalışan fikriyatı kabul etmez. Hukuki anlamda yaptırımsız bırakmaz. Gezi Davası''nda verilen cezaların bir kısmı Türkiye’deki hükümeti ortadan kaldırma üzerineydi. Bu karar hangi eylem ve fiilden dolayı ceza aldı? Ne buldular, ellerinde silah mı buldular, örgütsel yapı mı buldular? Aynı şeyi burada değerlendirmek gerekiyor.” 

''ATATÜRK NEFRETİ'' KÖRÜKLENİYOR

Atatürk ve laikliğin de eleştirildiği açıklamada, “Ders kitaplarında Atatürk’ün İslam''a zıt olarak yaptığı devrimler iyi bir şeymiş gibi gösteriliyor. Şeriatın kaldırıldığı 23 Nisan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayanlar kâfirdir. Bu düşüncede olan devletin askerliğini yapmaya gençler gönderilemez. Yemin törenlerinde şeriata uymayan inkâr niteliğinde sözler söyleniyor. Şeriatı çağdışı görene devletin bekçiliği yaptırılıyor” denildi. “İmamlar bunları sizlere anlatamaz. Çünkü onlar maaş karşılığında demokrasi ve laikliği koruyacaklarına yemin eder ve dinden çıkarlar. Bu nedenle bu imamların arkasında kılınacak namaz kabul olmaz” ifadeleri de bildiride yer aldı. Kim ya da kimler tarafından hazırlandığı belirtilmeyen bildirilerin sonunda “Fatih Sadri” yazıldı. Bildiriler daha önce İstanbul ve Ankara’da da “Fatih Sadri” imzasıyla dağıtılmıştı. Denizli’de bir yurttaş kendisine verilen bildiriyle polise giderek şikâyetçi oldu. Polis  araştırmasının sonucu merakla bekleniyor.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Öne Çıkanlar