Bir yerde Bülent Arınç canlı yayına çıktıysa malzeme vermeden durmaz.
Bundandır ki gazetecilerin en sevdiği isimlerden biridir Arınç.
Sevmekten kastım, sakın yanlış anlaşılmasın.
Burada kastettiğim Arınç'ın hümanizması değil gazetecilere verdiği bomba ve birbirinden özel malzemeler.
Geçmişteki örnekleri bir kenara bırakıp biz en yenilerine odaklanalım.
Doların her gün rekor üstüne rekor kırdığı dönemleri yaşadığımız sıralarda Berat Albayrak Twitter hesabından "şöyle iyi yoldayız, böyle iyi gidiyoruz, aman da ekonomi çok iyi, oğlum siz görmüyorsunuz yoksa siz de maaşınızı dolarla mı alıyorsunuz ki..." minvalindeki herkesin katıla katıla güldüğü ama gülerken de ağladığı, ağlarken yine güldüğü açıklamalarını okurken gazetecilere malzeme verme ustası ve gündem değiştirme konusunda Adolf Hitler'in propaganda danışmanı Joseph Goebbels kadar başarılı olan Bülent Arınç katıldığı bir televizyon programında olay yaratacak açıklamalarına başlamıştı bile.
Dolar 100 liraya dahi çıksa Berat Albayrak'a dokunulamayacağı düşüncesi topluma ve siyasete öyle bir sirayet etmişti ki Arınç'ın ağzından ağır ağır dökülen kelimeler aslında işin hiç de öyle olmadığını gösteriyordu.
Kanal 42 adlı yerel bir televizyon kanalında canlı yayına katılan Bülent Arınç, bu arada kendisinin Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi olduğunu da hatırlatmış olayım ki, sıradan biri olduğunu zannetmeyin.
Yani söylediği her şeyin doğrudan Cumhurbaşkanlığını da bağlayacağını bilen Arınç, kimsenin korkudan sesini çıkaramadığı Berat Albayrak hakkında o canlı yayında aynen şunları söyledi:
"Ekonomide sıkıntılar mutlaka var. Hatta bakanımız ekonomide sıkıntı yok, bu psikolojik dediği zaman hem kendisine itiraz ettim hem de kamuoyuna, ne psikolojik yani... Hepimiz elimizde tuttuğumuz gibi adeta maddi olarak sıkıntıları görüyoruz. Önemli olan sıkıntının varlığını inkar etmek değil kabul ederek bunu gidermek için yapılacak çalışmalardır. Cumhurbaşkanımızın çaba içinde olduğunu görüyorum. Sıkıntı küçük müdür, büyük müdür derseniz elbette büyüktür ama krize dönüşmemiştir. Bunlar anlatılabilir, atlatılabilir. Eskiden de krizleri gördük biz. Türkiye daha fazla etkileniyor."
Bu konuşmayı 7 Kasım'da yaptı Bülent Arınç.
Dikkatinizi çekerim konuşmasının bir bölümünde "Bunlar anlatılabilir ve atlatılabilir" dedi.
Nasıl mı atlatıldı, şöyle;
Ve aynı günün akşamı Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal görevden alınırken yerine Berat Albayrak'ın hiç de hazzetmediği haberlere konu olan isim Naci Ağbal getirildi.
Vee bir gün sonra yani 8 Kasım'da da Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak "At izi it izine karıştı" diyerek görevinden istifa etti.
Yani ne oldu! Arınç konuştu, Berat Albayrak istifa etti.
Ve tarihler 19 Kasım'ı gösterdiğinde Bülent Arınç bir hafta sonra yine ülke gündemini değiştirmek için kolları sıvamıştı bile.
Kaşla göz arasında Habertürk'te katıldığı canlı yayında birdenbire HDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Gezi Davası'ndan tutuklu bulunan Osman Kavala'nın tahliye edilmeleri gerektiğini söyledi.
Bu açıklamaların ardından ortalık yine karıştı.
Herkes Arınç'ın söylediklerini konuşmaya başladı.
Şüphesiz bu açıklamalar Cumhur İttifakı'nın hoşuna gidecek açıklamalar değildi.
Öyle de oldu.
MHP cephesinden ve hatta AKP'den de bazı isimler Arınç'a açık açık cephe aldılar.
Sert sözlerle Arınç'a yüklendiler.
Bildiğiniz üzere Alaattin Çakıcı da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında tehdit içeren bir mektup yayınlamıştı.
Konuyla ilgili ne söyleyeceği merak konusu olan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise Twitter hesabından yayımladığı mesajla Çakıcı'ya destek çıkmıştı.
Arınç bu konuya da değinmeden geçmedi.
Sözcü'den Deniz Zeyrek'e konuşan Bülent Arınç, Kemal Kılıçdaroğlu'na sahip çıkarak "Bu tehdit, Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef almış gibi görünse de aslında demokrasiye yapılmıştır. Tasvip edilecek tarafı yok. Hem Meclis'e hem demokrasiye yapılmıştır. Meclis Başkanı'nın bu işe sahip çıkması lazım. Bir milletvekiline, bir siyasi parti liderine yapılmış tehdide sessiz kalmaması lazım." dedi.
Arınç, bu tehditlerin sadece Kılıçdaroğlu'na yapılmadığını ifade ederek yine bombanın pimini çekmiş ve ortaya bırakmış oldu.
Eee Arınç'ın bu keskin ifadeleri Erdoğan'ın bilgisi dahilinde kullandığını düşünürsek siyasette yeni ayrılıkların yaşanması kaçınılmaz görünüyor.
Biliyorsunuz ki ölümlü dünya.
Yalnız yaşamak da insana koyar.
Bir bakmışsınız yeni ilişkiler doğmuş.
Kim bilir.
