Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Futbolda taşlar yerinden oynar mı?

Üç büyük takım arasında en mütevazı kadro Beşiktaş'ındı.

Galatasaray ve Fenerbahçe'nin yedek oyuncuları bile Beşiktaş'ın as kadrosundaki isimlerden daha iyi görünüyordu.

Ama zafere ulaşan Beşiktaş oldu.

Ezeli rakipleri ciddi yanlışlar yaptılar çünkü.

...

Fenerbahçe'den başlayalım:

Sezon başında, büyük takım çalıştırma tecrübesi olmayan genç bir teknik direktörle anlaştılar.

Onunla işlerin yürümeyeceğini anlamaları çok zaman aldı. Maçların büyük bölümü oynanmış, akıl almaz puan kayıpları yaşanmıştı.

İkinci teknik direktör seçiminde de yanlış yaptılar; daha geçen yıl sahalarda top koşturan eski futbolcularına teslim ettiler takımı.

Sonuçta sezonu derin bir hüsranla noktaladılar.

Kulübün yönetimine çok iddialı gelen başkanın taraftardaki kredisi herhalde önemli ölçüde tükendi.

Bundan sonra "Tamam mı, devam mı" sorusuna ne yanıt vereceğini bilemem.

Ama yapması gereken en doğru hareket "Tamam" deyip kongreyi toplaması ve     

görevi seçilecek yeni başkana devretmesi olur diye düşünüyorum.

...

Gelelim Galatasaray'a:

Kulübün başkanı ile teknik direktörü arasında "ego savaşları" sezon boyunca sürdü.

İki taraf da oturup ortak bir noktada uzlaşmak yerine "Burada benim sözüm geçer" anlayışıyla hareket ettiler hep.

Bu gerilim takıma ve taraftara da yansıdı.

Teknik direktörün, özellikle sezonun ilk yarısında sahaya çıkacak takımı belirlerken yaptığı hatalar önemli puan kayıplarına yol açtı.

Sezonun ikinci yarısında ideal kadro oluşturuldu ama bu defa da eski kayıpların telafisi sağlanamadı.

Şimdi ne olur?

Başkan, kongrede aday olmayacağını açıklayarak kendisi ve kulüp için en doğru kararı verdi.

Teknik direktörün ise yola devam edeceği anlaşılıyor.

Ama dostça söylüyorum, onun da bir süre kenara çekilip dinlenmeye ihtiyacı var.

 

EİNSTEİN'İN EVLATLARI BÖYLE Mİ OLMALIYDI?

Büyük bilim adamı Albert Einstein Yahudi'ydi.

Psikanalizin kurucusu Sigmund Freud Yahudi'ydi.

Ünlü filozof ve düşünür Karl Marx Yahudi'ydi.

Şimdiye kadar fizikten kimyaya, matematikten tıbba, ekonomiden edebiyata birçok Yahudi Nobel ödüllerine uzandı.

Bu kişileri yetiştiren bir ulusun içinden sivillerin üzerine bomba yağdıran,  çocukları, kadınları alçakça öldürenlerin çıkması gerçekten üzücü.

...

Tabii burada tüm Yahudi halkını suçlamamak gerekir.

Nasıl ki Hitler'in yaptıklarından Almanlar, Mussolini'nin icraatlarından İtalyanlar, Franco'nun çılgınlıklarından İspanyollar tümüyle sorumlu tutulamazsa, Netanyahu yönetiminin canice girişimlerinin bedeli de Yahudi halkına kesilemez.

Onların en büyük hatası, Netanyahu gibi bir adamı seçmek, iktidar koltuğunu ona teslim etmek oldu.

 

BİR YEŞİLÇAM HİKAYESİ

Sinema eleştirmenleri Alin Taşçıyan ile Mehmet Açar'ın TRT 2'de sundukları bir program var:

"Bir Yeşilçam Hikayesi"

Programda önce popüler şarkı isimleri taşıyan "Elbet Bir Gün Buluşacağız", "Buruk Acı", "Sarmaşık Gülleri", "Bir Teselli Ver", "Arım Balım Peteğim", "Samanyolu", "İnleyen Nağmeler", "İntizar" gibi yarı müzikal Yeşilçam filmleri üzerinde konuşuluyor, sonra o şarkılar TRT sanatçıları tarafından seslendiriliyor.

Yaşı elliyi geçmiş olanlar için nostaljik bir gezi imkanı sunuyor program.

Yalnız iki eleştirim var:

Sahneye konulmuş büyükçe mikrofon sanatçıların yüzünün neredeyse yarısını kapatarak görselliği bozuyor, bir.

Saz sanatçıları adeta "Şu program bitse de gitsek" havasındalar, neredeyse öfkeli tapu-kadastro memurları gibiler, iki.  

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları