Finaller her zaman sürprizlere açıktır. Sonuçta finale çıkana kadar mücadele veren iki takım son ve en önemli müsabakaya çıkıyor. Artık bu seviyede oyuncu ve teknik ekibin motivasyon ve konsantrasyonu en üst seviyeye çıkar. NBA''de finalde karşı karşıya gelen GSW ve Celtics''te de durum böyle. Bir tarafta tecrübeli ve başarı alışkanlığı olan bir kadroya sahip GSW, diğer tarafta ise köklü bir kulübün başarıya aç genç takımı var. Geçtiğimiz günlerde oynanan maçlar sonunda final serisinde 2 maçı geride bıraktık. Oynanan iki maç sonucunda durum 1-1. Seriye ev sahibi avantajı ile başlayan GSW için bu durum pek olumlu olmasa da daha önce sıkça bahsettiğim tecrübe faktörü sayesinde büyük bir dezavantajda değiller.
Genellikle play-off müsabakalarında ev sahibi takımlar ilk maçlarda rakiplerine üstünlük kurar. Gerek taraftar, gerekse kadrodaki yan parçaların sahaya olan alışkınlığı nedeniyle daha iyi sut performansı sergilemesi ev sahibini avantajlı kılar. Ancak serinin ilk maçında bu durum pek geçerli olmadı. Maç aslında GSW''nin istediği senaryolardan biriyle başlamıştı. Steph Curry ilk çeyrekte 21 sayı kaydetti bu rakip kim olursa olsun olabilecek en kötü senaryolardan biridir. Isınmış ve ritmini bulmuş bir Curry kadar rakibin düzenini bozan başka çok az oyuncu vardır. Ancak Curry''nin oluşturduğu çekim gücüne rağmen takım arkadaşları ona eşlik edemedi. Otto Porter Jr.''ın katkısı hariç GSW oyuncularından ek bir skor katkısı alamadı. Öte yandan Celtics için durum tam tersi oldu. Yeşil-Beyazlıların ana skoreri olan Tatum bu maç sayı olarak kendi standartlarının oldukça altındaydı. 12 sayı kaydedebilen Tatum pek beklenmedik bir şekilde 13 asist yaparak NBA finallerinde bir maçta en çok asist yapan oyuncu oldu. Bu asist rakamlarına ulaşmasındaki en büyük etken ise Celtics''in yüksek yüzdeli şut performansı oldu. Normal şartlarda genellikle ceza ya da set şutörü olarak sahada konumlanan Smart, Horford ve White bu maç toplam 15 üçlük kaydetti. Böyle üst düzey bir şut performansı yakalayan bir Celtics''i yenmek oldukça zorlaşıyor. Elit düzeyde savunma yapan Celtics böyle bir şut günü yakalarken, GSW''de Curry''e skor konusunda takım arkadaşları pek yardımcı olmadı. Tüm bu maç içi gelişmeler sonucunda 120-108''lik skorla Celtics klasikleşen değim ile ilk maçı ''çaldı''.
Dediğim gibi basketbolda ev sahibi avantajı oldukça önemlidir. İlk maçta elindeki avantajı kaybeden GSW 2. maça daha konsantre çıkacaktır ki öyle oldu. İlk maçın aksine Celitcs''te yan parçalar oldukça kötü bir şut performansı gösterdi. İlk maç skor bulmakta zorlanan Tatum ise 28 sayı ile bu sefer takıma öncülük etti. GSW''de ise 29 sayı atan Curry takım arkadaşlarından istediğine yakın bir skor desteği buldu. Özellikle 2. ve 3. çeyrekte yedekten giren Jordan Poole''un üçlük performansı GSW''yi oldukça rahatlattı. İlk iki çeyrek genelinde yakın geçen maçın kilidi 3. çeyrekte çözüldü. Yıllardır NBA izleyenler bilir, üçüncü çeyrekler GSW''nin en tehlikeli olduğu zamandır. İkinci yarıya genellikle hızlı başlayan GSW bu çeyrekte yakaladığı momentum ile birçok yakın geçen maçı çözmüştür. Celtics''in ise en büyük zaaflarından biri üçüncü çeyreklerde hücum ve savunmada iyi vites artıramamak. Bu maçta üçüncü çeyrek kağıt üzerindeki senaryo gibi oldu. Üçüncü çeyrekte 35-14 gibi bir skor dominasyonu yakalayan GSW evindeki ikinci maçı 107-88''lik skorla kazanmasını bildi.
İlk iki maç sonunda seri hakkında net bir yorum yapmak zor olacak. Bence seride bundan sonra GSW adına x faktör Klay olacak. Celtics''te ise Smart''ın x faktör olacağını düşünüyorum. Smart savunmada her zaman en üst verimde olsa da bu seride takımı onun iyi skor performansına ihtiyaç duyacaktır.
