Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Levent Bulut

Levent Bulut

DOĞRUYA DOĞRU

Faizler nasıl arttı?

Biliyorsunuz daha önceleri Reis, faizlerin indirilmemesi konusunda Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB)'nı sık sık eleştiriyordu. Hatta bu durumu kimi zaman meydanlarda faiz lobisi adı altında dile getiriyordu. Banka piyasa şartlarına göre politika belirlerken, devletin başı; "Faizlerin artırılmasına her zaman olduğu gibi bugün de karşıyım, ama Merkez Bankası'na müdahale yetkim yok" şeklindeki açıklamasıyla topu kuruma atıyordu.

***

Çok değil  son 3-4 seneye bir bakalım. Kimi zaman Merkez Bankası'nın bağımsızlığını eleştirdiler, kimi zaman da; "Siz bu kardeşinize yetkiyi verin, ondan sonra bu faizle, şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz" tarzında oy istediler.

Seçmeninin nezdinde faiz konusunda AKP iyiyken kötü olan, TCMB oldu. İktidarları boyunca ekonominin iyi olduğu, faizlerin düşük, yoldan geçene ucuz kredinin verildiği yıllara bakın. Bir tane AKP'linin Merkez Bankası'nın para politikası sayesinde ekonomimiz çok iyi gibi bir açıklaması var mı?

Yok!

Ama ne vardı? Döviz uçsa, lira değer kaybetse suçu başkasına atma vardı. Faizlerden, muhaliflerden, bankanın bağımsızlığından şikâyet ediliyordu. İşte AKP'nin düne kadar devamlı  olarak yaptığı buydu.

***

Oysa işin gerçeği şuydu; ülkeyi yönetenlerin parayı betona gömen ve üretim yerine tüketimi özendiren politikaları yüzünden gelir gideri karşılayamadı. Borcu borçla çevirirken, ülkenin siyasi sisteminde yapılan değişiklik ve tek adamlık, yabancı yatırımcıyı korkuttu. Bununla beraber dışarıdan borç bulamadılar ya da bulduklarını da çok yüksek faizle borçlanarak yaptılar.

Cari açık arttı.

Çaresiz kaldıklarında ise karşılıksız para bastılar.

Bu sefer de Türk Lirası değer kaybetti; enflasyon uçtu.

O dönem "laf dinlemiyor" denen Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya bu durumu frenleyebilmek için, faizleri  yükseltti. İşte sayın hükümetimiz kurumun bu politikalarına destek vermek yerine; "Dünyada herkes inerken, bizim Merkez Bankası sağ olsun hâlâ olduğu yerde duruyor. İnmiyor, düşürmüyor, yahu neyi bekliyorsun sen? Şimdi diyebilirler ha, Merkez Bankası bağımsızdır, ben de bağımsızım" şeklinde ifadeleriyle suçladı.

***

Merkez Bankası'nın bağımsız görünmesi, faizlerin yüksekliğinde suçlanması için bir bahane oluştururken Cumhurbaşkanı, "Yurt dışına gitmeden önce faizlerle ilgili bir toplantı yaptık. Düşürülmesinden bahsettik. Sonra ben yurt dışındayken, Merkez Bankası faiz artırdı. Bir de tek adamlık derler, bu nasıl tek adamlıksa, karar alıyoruz uygulamıyorlar. Benim arkamdan iş çevirdiler" diyerek tek adamlığı eleştirenlere de yanıt vermiş oluyordu.

***

İşte 31 Mart ve tarihî rekor farkla kaybedilen İstanbul seçimin ardından, ekonomide günah keçisi yine TCMB olmuş ve başkanı görevden alınmıştı.

***

O günden  bu güne de Merkez Bankası siyasi iradenin istediği çizgide kararlar aldı. Çok değil 11 Ağustos'ta, Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada, "Hamdolsun, faiz daha da inşallah düşecek. Çünkü bütün arzumuz, isteğimiz bu ülkede yatırımcı çok daha rahat, güçlü bir şekilde yatırımlarını yapabilsin" diye konuşmuş ve alınan kararlardan hoşnut olduğunu göstermişti.

Fakat geçen sürenin ardından döviz kurları rekor üstüne rekor kırdı. Sokaktaki vatandaş gibi  artışı izleyen Merkez Bankası çaresiz faizleri artırmak zorunda kaldı.

***

Şimdi asıl soru şu: Merkez Bankası aylar öncesinden alması gereken bu kararı neden o zaman değil de gecikmeli bir şekilde yeni aldı?

Madem istediklerinde yükseltebiliyorlardı neyi beklediler?

Herhalde "faiz sebep, enflasyon sonuç" tezinin işlemediğini siyasi irade görmüş olmalı. Zira iktidardan habersiz faizleri yükseltemezlerdi.

Hayır zira aksi olsa yukarıda örnekleri var, 7/24 yerden yere vurulurdu.

***

Sanırım bağımsız bir kurum olması gereken bankandan bu karar nasıl çıktı sorusunun cevabını hepimiz biliyoruz.

Bu yanıtı elin oğlu da bildiği için,  gelip yatırım yapmıyor.

Ama sorsan dış güçler kıskandığı için gelmiyordur.

Eh, ne diyelim önümüz kış… Millete masal lazım.

Türkiye şaha kalktı uçuyor derlerken, geçim sıkıntısı çekilirken, büyüyoruz diye övünüp alkışlayanlar varken,  biz ne desek ne yazsak boş.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları