İmam Hatip okullarında okuyanlar için söylediği "Sapıklıkları oradan geliyormuş" sözü üzerine şarkıcı Gülşen''in başına gelenlere bir insan olarak elbette üzüldüm.

Ama işin bir diğer tarafı da, Gülşen''in yaptığı açıklamada "Bunun kendi aralarında bir espri olduğu" idi.

Bence espri kendi aralarında da olsa, kamuya açık bir yerde de olsa incitmemeli, belli bir kişi veya kesimi rencide etmemeli.

Bu dini inanç da olabilir, cinsel tercih de, gelir düzeyi de, yaşadığı coğrafya da, ten rengi de, engel de, özür de vs vs…

Bundan sonrası kamu vicdanı ve hukukun işi.

Ben bu yazımda "Espri çeşitleri" konusunu avuçlayacağım.

Bespri: Hayatı boyunca saçma sapan espriler yapan ve adeta bu gayretiyle Bireysel Emeklilik hakkı kazananların yaptığı esprilere denir.

Fespri: Osmanlı özentisi içinde olanların, dünyayı tekrar dize getirme hayalinde olanların yaptığı esprilere denir.

Hespri: Enerjik olduklarından; güneş, rüzgâr veya hidroelektrik enerji konusunda yapılan esprilere denir.

Kespri: "Yeter be, en ciddi konuda bile işi dalgaya vuruyor, sulandırıyorsun. Kes artık!" diye çıkışanların yaptığı esprilere denir.

Pespri: Yandaş olduğu yapının yaptığı her yanlışı savunmaktan yorulan "Yok artık, daha neler. Pes vallahi" diyenlerin yaptığı esprilere denir.

Sespri: Saçma sapan da olsa sırf ses getirsin amacıyla yapılan esprilere denir.

Yespri: Yabancı hayranlığından kendi özünü unutanların yaptığı ve etrafında "Soğuk Amerikan esprisi" diye nitelendirilen esprilere denir.

Özetle demem o ki, siz siz olun espri yaparkene dikkatli olun.

Otoritesini son çare olarak korku salarak korumaya çalışan bir yapıya denk gelirseniz, o esprileri cezaevinde yaparsınız ki buna da Cespri denir.