İYİ Parti'de Antalya ile başlayan, İzmir'de devam eden ilçe ziyaretleri Perşembe ve Cuma günleri Bursa'da devam etti.

Sabah saat 10.00'da başlayan programlar, akşam 20.00'ye kadar aralıksız sürdü.

Meral Akşener gece de özel toplantılar yaptı.

Akşener'in temposu ve enerjisi gerçekten inanılmaz.

İki gün boyunca tüm geziyi takip ettim.

Taksi duraklarına girdi, esnafın derdini dinledi, bir tekstil fabrikasında işçilerle yemek yedi, ilçe teşkilatlarını ziyaret etti, basın toplantısı düzenledi, derneklerle iletişim kurdu, sanayici ve iş adamları ile görüşmeler gerçekleştirdi.

Öğrencilerin yoğun bulunduğu Görükle'de kafelerde ögrencilerle birlikte çay içip sohbet etti, şakalaştı, hoca vasfı ile ders verdi.

Öyle ki 5 dakika diye girdiği bir kafeden, 1 buçuk saatte ayrılabildi.

Göçmenlere, gençlere ve kadın derneklerine özellikle zaman ayırdı.

Siftah yapmadığını öğrendiği gözlükçü dükkânından, siftah amacıyla gözlük satın aldı. Yün patik satan yaşlı bir kadının poşetindeki tüm patikleri alıp "hadi bugün git evine dinlen" dedi. Kafede oturan genç çiftin masasından patates cipsi alıp yedi, sarıldı fotoğraf çektirdi. Mübadele göçmenlerinin bulunduğu kahvede, miting gibi kalabalığa hitap etti.

Akşener'in kendisinin de ifade ettiği gibi vatandaş; Libya sormuyor, Suriye sormuyor, FETÖ sormuyor, Kanal İstanbul sormuyor, yerli araba sormuyor.

İş soruyor, aş soruyor, maaş soruyor, doğal gaz faturası soruyor, elektrik faturası soruyor...

Vatandaşın gerçek gündemi bambaşka!

Akşener konuşmalarında klasik muhalefet çizgisi izlemiyor, gündemdeki soyut konulara girmiyor, iktidara yüklenmiyor.

"Göreceksiniz 3 ay sonra ağalar buralara sükun edecekler" demekle yetiniyor.

Konuştuğu birçok kişinin iletişim bilgilerini, özel kalemi Esma hanımdan almasını istedi.

Dikkat çeken bir başka nokta, Akşener'i her gittiği ilçede “Millet İttifakı” ortağı CHP'liler de yalnız bırakmadı.

CHP ilçe milletvekilleri, ilçe başkanları, belediye başkanları, belediye meclis üyeleri eşlik etti. Hatta büyükşehir belediye başkan adayı Mustafa Bozbey her ilçede programlara katıldı. Yani Bursa'da "Millet İttifakı” ruhu seçimler öncesi gibi aynen devam ediyor izlenimi bıraktı.

Bir de göze çarpan, İYİ Parti teşkilatları dışında yoğun kalabalıkların ve ilginin yüzde 80-90 oranında o ilçede yaşayanlardan oluşmasıydı.

Gemlik'te karşılaştığımız kalabalık ve ilgi karşısında Akşener'in basın danışmanı Murat ide ile birbirimize baktık.

İde "seçim yok, siyasi atmosfer sakin, bu yoğunluk ilginç, memlekette değişim var" diyerek manzarayı ifade etti.

Akşener, Gemlik'te kalabalıktan kendisini göremeyen, ulaşamayan çok kişi olduğunu fark etti. 

Bir dükkânın önünde sandalye üzerinden Gemliklilere seslendi.

İster sevin ister sevmeyin, ister oy verin ister vermeyin. Meral Akşener, Türkiye siyasetinde ezberleri bozup fark yaratıyor.

Akşener her gittiği yerde, "aldığı bilgileri ve izlenimleri Salı günleri grup toplantılarında kamuoyu ile paylaşacağını, böylece vatandaşın soyut gündemler yerine, gerçek dertlerini gündem yapacaklarını" belirtti.

Bursa, Türkiye siyasetinin mihenk taşı sayılabilecek bir kaç ilden biri.

Biraz siyaseti gözlemleyebiliyorsam; Türkiye'de siyasi iklimin değişimine çok az bir zaman kaldı. 31 Mart'ta alınan sonucun katmerlisi geliyor!

Erdoğan ve AKP'nin yerinde olsam, gizli olarak bir kişiyi görevlendirir, İYİ Parti ve Meral Akşener'in ilçe gezilerini takip ederdim.

Kendi gündemlerinin ne kadar boş olduğunu, vatandaşın gündemi ile uzaktan yakından alâkası olmadığını o zaman anlardım.