AKP Genel Başkanı Recep Bey "Açıkça söylüyorum, herkes hesabını 2023''te yüzde 20''ler seviyesinde enflasyona göre yapsın. Aksi yönde hareket edenlere hükümet olarak biz kendi yetkilerimizi, milletimiz de tercihleriyle kendi iradesini kullanarak gereken cevabı verecektir" dedi.

"Ürettiği, sattığı, maliki olduğu malı veya hizmeti akıl ve vicdan sınırlarının ötesinde ekonomik işleyişe zarar verecek şekilde fiyatlandıranlar aslında kendilerine de kaybettirdiklerini unutmamalıdır" ifadesini kullanan Recep bey enflasyondan dolayı gene onu bunu suçlamayı tercih etmiş…

Bakın enflasyon elbette yüzde 20''ler seviyesine inebilir ve lakin enflasyonun bu seviyelere inebilmesi için iktidarın bir şeyler yapması, enflasyonist politikalar uygulamayı bırakıp anti enflasyonist politikalar, yani sıkı para ve maliye politikalarını devreye alması gerekir.

AKP iktidarı bunu yapıyor mu?

Elbette hayır tek yaptıkları enflasyonun suçunu onun bunun üzerine atmaya çalışmak, marketi, pazarı, esnafı enflasyon yaratıyorlar diye suçlamak, algı operasyonlarına girişerek vatandaşın enflasyonun gerçek sebebini anlamasını engellemeye çalışmak.

Gören de sanır ki fahiş elektrik, akaryakıt ve doğalgaz zamlarını da bakkal Memed efendi yapmış…

Bakınız enflasyon daima parasal bir olgudur, para değer kaybedip satın alma gücü azalınca ortaya enflasyon dediğimiz ekonomik olay çıkar!

Milton Friedman kendisine Nobel Ekonomi Ödülü verilirken yaptığı konuşmada "enflasyon her zaman ve her yerde parasal bir olgu olmuştur" sözüyle parasal genişleme ve enflasyon arasındaki sıkı ilişkiye vurgu yapmıştır.

Friedman''a göre işsizlik ve enflasyonun sebebi uygulanan gelişigüzel para politikalarıdır. Ekonomik istikrarsızlığın kaynağı ise para arzındaki düzensiz dalgalanmalardır.

Friedman "Enflasyonun sebebi tüketici, üretici, sendika veya ithalat değildir. Para basma makinesi sadece Washington''dadır. Enflasyonu da aşırı harcama yapıp fazla para basan hükümet yaratır." Demektedir.

Türkiye''de ise banknot matbaası Ankara''da ve iktidarın emrindedir!

İtibardan tasarruf olmaz diyen iktidarın yaptığı aşırı harcamaları karşılayabilmek için banknot matbaası harıl harıl para basmakta ve bu yüzden de enflasyon azdıkça azmaktadır.

Enflasyonu dizginleyebilmek için iktidarın para basmaktan vazgeçmesi lazımdır.

Peki, iktidar para basmaktan nasıl vazgeçecek?

Bunun için Suriyelilere milyarlar harcamaktan, uçulmayan havalimanlarına, geçilmeyen köprülere, kullanılmayan yollara garanti paralarını ödemekten vaz geçmek zorundadır. Bunları yapabilir mi?

Yurt dışında "hayır hasenat işi" adı altında girişilen siyasi ve dini projelere eşek yükü ile para harcamaktan, yurt dışındaki siyasi ve dini yapılara para aktarmaktan vaz geçmek zorundadır. İktidar bunu yapabilir mi?

Yandaş tarikat, cemaat, müteahhit ve iş insanlarına para aktarmadan, bu iktidarın ayakta kalabilmesi mümkün mü? Recep Bey bundan vazgeçebilir mi?

Bu tip tek adam rejimleri yandaşların sadakatini satın alabilmek için cehennem kazanını para ile beslemek zorundadır, para kesilirse ilk isyan yandaşlardan çıkar ve ilk onlar iktidara saldırır. İktidar seçime giderken bunu göze alıp, yandaşa para aktarmaktan vaz geçebilir mi?

Sözleşmeye bağlanmış fahiş ücretlere yaptırılmış Yap İşlet Devret projelerine ödemeler durdurulmalıdır. Bu yapılabilir mi?

KKM kaynaklı ödemeler ve faiz ödemeleri yapılmamalıdır. İktidar bunu yapabilir mi?

Elbette bu saydıklarımı yapmaları hiçbir şekilde mümkün değil.

O halde bu ödemeleri yapabilmek için ya ek vergi salacaklar ya da para basacaklar. Seçime giderken yeni vergi salmak pek mantıklı olmayacağına göre el mecbur para basmaya devam edecekler ve bu yüzden de enflasyon düşmeyecek, tam tersine arttıkça artacak.

Sonuç olarak tencerenin altında yanan ateşi söndürmeden suyun soğumasını beklemek mantıksızdır, biri aklı evvellik yapıp tencereye buz atarak suyu soğutmaya çalışırsa sonuçta buz kısa bir süre etkili olsa dahi eninde sonunda erir gider ve su kaynamaya devam eder…