Daha önceden okulların 31 Ağustos 2020 tarihinde açılacağı yetkililer tarafından duyurulmuştu.
Fakat geçen hafta Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada uzaktan eğitime özel okullarda 17 Ağustos'ta,
devlet okullarında ise 31 Ağustos'ta,
"yüz yüze eğitime ise 21 Eylül 2020
tarihi itibari ile başlanacağı, vaka sayısındaki artış sürerse bu tarihin de değişebileceği" ifade edildi.
***
Malumunuz üzere korona virüsüne karşı alınan önlemler Haziran 2020'nin başına kadar gayet güzel götürülmüştü.
Haziran ayının hemen başında ise önlemler gevşetildi.
Peki şu andaki duruma bir bakalım;
Alışveriş merkezleri(AVM) açık.
Seyahat kısıtlaması yok.
Otobüsler, uçaklar tıklım tıklım.
Dirsek temasında seyahat eden yüzbinler.
Taziye ziyaretleri tam gaz devam ediyor.
***
Otellerin ve sitelerin havuzları açık.
Bazılarında kulaç dahi atılamayacak kalabalıklar var.
Tatil yerleri ise hıncahınç dolu.
Sahillerde birbirlerine yakın güneşlenen milyonlar.
***
Düğünlerde neşe içerisinde el ele verip halay çekenler, dans edenler.
Pazar yerlerinde ise;
"İğne atsan yere düşmez." tabirine yaraşır kalabalıklar.
Camilerde cemaatle birlikte kalınan namazlar.
Yer dahi bulmanın mümkün olmadığı bazı kafeler, lokantalar.
Hangi birini sayalım efendim.
Say say bitmez.
Yukarıda sıraladığım yerlerin bir çoğunda neredeyse maske takan hiç yok gibi.
***
Ama sıra "okulların açılmasına gelince" durumum farklı olduğu görülüyor.
Demek ki;
AVM'lerde, uçaklarda, otobüslerde, taziye ziyareti yerlerinde, sahillerde, havuzlarda, pazar yerlerinde, otellerde, düğün salonlarında, camilerde, kafelerde, lokantalarda vürüs bulaşmıyor sadece okullarda mı bulaşıyor ki yüz yüze eğitim ileri tarihlere atıldı?
Derler ya;
"Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu."
***
Peki okullarda gerekli tedbirler alınıp ağustos ayında yüz yüze eğitime başlanamaz mıydı?
Hiç olmazsa 2019-2020 eğitim ve öğretim döneminin 2. yarısında okulların kapalı olmasından dolayı yüz yüze verilemeyen derslerin bir kısmı virüse karşı gerekli önlemler alınarak telafi edilemez miydi?
Bakınız Almanya'da okullar 3 Ağustos'ta açıldı.
***
Evet 2019-2020 Eğitim ve öğretim döneminin 2. yarısının neredeyse tamamında okullar virüs salgını sebebiyle kapalıydı.
Kapalı olan süre içerisine uzaktan eğitim yapıldı.
Milli eğitim Bakanlığı hiç araştırdı mı ;
"Acaba okullarda kaç öğrenci yüz yüze eğitime katılmış?"
Bazı öğretmenlerle görüştüğümde birçokları uzaktan eğitime katılımın ciddi miktarda düşük olduğunu ifade ettiler.
Evet 2020'yılının 2.döneminde verilen uzaktan eğitimden kimse doğru dürüst bir fayda beklemesin.
***
"Yüz yüze eğitimdeki başarının bile yerlerde süründüğü bugünkü eğitim sistemimizde" uzaktan eğitimden yeterli bir fayda beklemek kendi kendimizi kandırmaktan başka bir şey değildir efendiler.
***
Devlet okullarındaki eğitiminden yeterli fayda beklemediklerinden parası olan aileler ile çocuklarının iyi bir eğitim alması için yemelerinden ,içmelerinden kısarak üç beş kuruş biriktirip evlatlarını "özel okullara" gönderen ailelerin bu okullara ödedikleri paralar okullarda yüz yüze eğitim verilmediğinden dolayı boşa gitmiş gibi.
Sahi "merkezi yönetim" bu ailelerin okullara ödemiş oldukları bir yığın paranın neden bir kısmının bu ailelere okulları tarafından ödenmesi için gerekli düzenleme yapmamıştır?
Yazık değil mi bu ailelere?
Bu ailelerin feryatları sosyal medyada var.
Tarafsız haber kanalları da bu konuyu defalarca haberlerine taşıdılar.
***
Mağdur oldukları için mağduriyetlerini giderecek bir düzenlemenin yapılmasını merkezi yönetimden bekleyen, bu konuda mesajları bizlere ulaşan çok ciddi miktarda aileler olduğunu belirtmek ve onların burada sesi olmak isterim.
İnşallah yetkililer bu mağduriyeti görürler de hiç olmazsa bu ailelerin zararlarının bir kısmının telafisi için gerekli düzenleme yaparlar.
***
Avrupa'da salgın döneminde 2020-2021 yılı için okulları açan ilk ülke Almanya oldu.
Almanya'da okullar 03 Ağustos'ta alınan önlemler ve uyulması zorunlu kurallar eşliğinde açıldı.
***
Dünyada yaklaşık olarak 57 tane İslam ülkesi vardır. Hristiyanlık'tan sonra
dünyadaki ikinci büyük dini grubu oluşturan İslam dinine mensup "2 milyara yakın Müslüman" olduğu tahmin ediliyor.
"Sadece Almanya'nın yaklaşık 57 Müslüman ülkeden daha çok katma değer ürettiği uzmanlarca ifade edilmektedir."
Eğitimli bir Almanya ile toplumu cahil kalmış İslam ülkeleri arasındaki işte böylesi bir fark var.
***
Unutulmamalıdır ki ;
Eğitim cehaleti giderir.
Kişiler öğrendikçe daha çok düşünür.
Düşündükçe doğruya ulaşır.
Doğruyu buldukça yapılan yanlışlara tepkili olur.
Böyle ülkelerde işler düzenli yürür.
Toplumları da refah içerisinde medeni şekilde yaşarlar.
***
Firavunlar döneminden kalma olduğu söylenen bir Mısır atasözü şöyledir;
"Saraylar halkın cahilliğinden Yapılır.
O saraylarda kendisini kral sananların varlığı
O ülkede köle olmayı tercih eden insanların eseridir."
Sonuç olarak;
Ülkelerdeki kalkınmışlık ve medeni yaşam ise o ülkelerde verilen "kaliteli eğitimin" eseridir.
