Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Dört saatte bir cinayet

Bireysel silahlanmaya karşı çalışmalarıyla bilinen Umut Vakfı''nın yayımladığı 2022 yılına ilişkin rapor Türkiye''de şiddetin ulaştığı vahim noktayı net biçimde ortaya koydu.

Rapora göre geçen yıl ülkemizde yüzde 85''i tabanca ve tüfekle olmak üzere 2 bin 278 cinayet işlendi. Bir diğer deyişle ortalama her dört saatte bir kişi öldürüldü.

  1. geçen yıl 4 bin 231 kişi kendilerine uygulanan şiddet yüzünden yaralandı. Yani ortalama her iki saatte bir kişi tabanca, tüfek veya kesici aletlerle yaralanarak hastanelik oldu.

İstanbul, Adana, Samsun, Şanlıurfa, Sakarya, Kocaeli, Antalya, İzmir, Konya ve Bursa şiddetin en yaygın olduğu iller olarak belirlendi.

Raporda şiddetin neden bu boyutlara ulaştığına ilişkin şu saptama yapıldı:

"Bireysel silahlanmaya göz yumuluyor.

Bunun sonucunda her çapta silaha kolaylıkla ulaşan şiddet yanlıları hem insanları, hem de sokaklarda kedileri, köpekleri, yani her türlü canlıyı hedef alarak yaralıyor ve öldürüyor.

Çeşitli suçlardan insanlar tutuklanırken silahlarla pozlar verip sosyal medyada yayınlayanlar hakkında gerekli caydırıcı önlemler bir türlü alınamıyor."

Rapordaki bilgiler ışığında şu değerlendirmeler yapılabilir:

1-Şiddet denince akla kadının öldürülmesi ve yaralanması geliyor. Oysa şiddetin faili de mağduru da kadınlardan çok erkekler. Şiddet yüzünden her gün bir kadına karşılık beş erkek hayatını kaybediyor. Dolayısıyla şiddetle mücadeleyi ele alırken cinsiyet ayrımı yapmamak gerekiyor.

2-Gazeteler ve televizyonlar şiddet olaylarını sıradan haberler olarak görüp yayımlıyor. Şiddetin nedenleri üzerine yeterince eğilmiyor, nasıl önlenebileceği konusunda tartışma ortamı yaratamıyor.

3-İşsizliğin yaygın olması ve enflasyona bağlı geçim sıkıntısı insanların ruh sağlığını olumsuz etkiliyor, öfke patlamaları yaşamalarına yol açıyor. Çevresinde "sessiz, sakin, efendi" diye bilinen insanlar bile bir anda adeta bir ölüm makinesine dönüşebiliyor.

4-Ruhsal bozukluğu olanların zamanında saptanıp etkili bir tedavi sürecinden geçirilmemesi şiddete davetiye çıkarıyor, birçok masum insan ruhsal dengesi yerinde olmayan kişilerin kurşunları ya da bıçak darbeleriyle ölüyor.

5-Uyuşturucu kullanımının hızla artması uyuşturucu etkisiyle aralarında öldürme ve yaralama olaylarının da olduğu suçların işlenmesini tetikliyor.

6-Suç işlediği için cezaevine girenlere ıslah çalışmaları yapılmıyor, hayata yeni bir başlangıç yapmaları için meslek kazandırılmıyor. Söz konusu kişilerin önemli bir bölümü cezaevinden çıkınca yeniden suç işliyor.

7-Sık sık çıkarılan aflar cezaların caydırıcılığını ortadan kaldırıyor, suç işleme potansiyeli olanları "Yakalansam bile birkaç yıl hapis yatar çıkarım" anlayışına itiyor.

8-Adaletin geç işlemesi, açılan davaların çoğu kez yıllarca sürmesi haksızlığa uğradığını düşünen kişileri adaleti kendi elleriyle sağlama gibi yanlış ve tehlikeli bir düşünceye itiyor, şiddeti bir sorun çözme aracı olarak görmesine yol açıyor.

9-Eğitim sistemi çocukları ve gençleri birbirlerine saygılı bireyler olarak yetiştirmekte yetersiz kalıyor.

10-Birçok ailede anne, baba ve yakın çevre sorunlar karşısında barışçıl çözümler aramaları konusunda çocuklara rol model olamıyor.

11-Sosyal medyada sorumsuzca yayınlanan kimi görüntüler ve oyunlar çocukları da gençleri de şiddete yöneltebiliyor.

12-Siyaset dünyasının bazı aktörlerinin birbirlerini bazen çok acımasız biçimde eleştiren ve suçlayan sert üslupları toplumun çeşitli katmanlarında olumsuz örnekler oluşturuyor.

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları