Yüksek maaşlar ödenmesi...
Lüks çalışma mekânları tahsis edilmesi...
Emirlerine danışmanlar ve asistanlar verilmesi...
İstediği özel sağlık kuruluşunda ücretsiz tedavi görebilmesi...
Trafikte kuralları uymasa bile kollanıp gözetilmesi...
Aktif görevdeyken elde ettiği hakların çoğunun emekliliklerinde de sürmesi...
Milletvekillerinin haklarından sadece bazıları...
Tabii, bir de dokunulmazlıkları var:
Suç işleseler bile haklarında hazırlanan dosyalar Meclis'te görüşülüp kabul edilmeden kimse dokunamıyor onlara.
*
Anlamak mümkün değil.
Şu gerçeği görmek istemiyorlar:
İmtiyazlar, onları milletten uzaklaştırıyor.
*
Halkın yararına olacak kanun tekliflerini Meclis'e getirmek için...
Adalet sisteminin iyi işlemediğini ortaya koymak için...
Kamuda ihalelerin şeffaf yapılmasını, usulsüzlüklere fırsat verilmemesini, görevlendirmelerde liyakate dikkat edilmesini istemek için...
Demokrasinin, hukukun, düşünce özgürlüğünün, insan haklarının temel kurallarını savunmak için...
Ne yüksek maaşa, ne lüks çalışma koşullarına, ne dokunulmazlığa ihtiyaç var oysa.
*
Atatürk Araştırma Merkezi'nin bir çalışmasında ilk Meclis'le ilgili şöyle deniyor:
"Ankara'ya atları ile gelen milletvekilleri çoktu. Pek çoğunun yatacak yeri yoktu."
Türkiye Büyük Millet Meclisi yayınları arasında çıkan "Parlamento Tarihi 1" kitabındaki şu ifadeler de önemli:
"İlk Meclis'te milletvekilleri tahta sıralarda aşırı soğuk nedeniyle palto, gocuk, fes ve kalpaklarıyla oturuyor, kürsüye de bu kılıklarıyla çıkıyorlardı."
Şu bilgiler de Turgut Özakman'ın "Çılgın Türkler" kitabından:
"İlk Meclis'in milletvekilleri, Meclis çalışmalarının ardından topluca Öğretmen Okulu binasına gidiyor, burada yemekhanede tabldot şeklinde çıkan yemekleri yiyor, daha sonra kimi çay içip sohbet ederken, kimi söküğünü dikip çorabını yamıyor, kimi yakınlarına mektup yazıyordu. Yatmak için yatakhaneye gittiklerinde ise yataklarını bulmakta zorluk çekiyorlardı. Çünkü hademe fazla gaz tüketimi olmasın diye sadece iki lambayı yakıyordu.
İlk Meclis'te milletvekillerinin maaşı 100 liraydı. Evet, sadece 100 lira. Üstelik bu paranın 20 lirasını da savaş harcamalarına katkıda bulunmak amacıyla millî savunmaya bağışlıyorlardı."
*
Şimdi dikkat!
O ilk Meclis o koşullarda bakın neler yaptı:
Kurtuluş Savaşı'yla ilgili hayati kararlar aldı.
Saltanatı hiç tereddüt duymadan kaldırdı.
Yeni bir dönemi başlatan Lozan Anlaşmasını kabul etti.
Anadolu bozkırındaki Ankara'yı başkent olarak belirledi.
Cumhuriyeti ilan edip Mustafa Kemal Paşa'yı Cumhurbaşkanı seçti.
*
Önümüzdeki günlerde çok sayıda milletvekilinin dokunulmazlık dosyaları Meclis'te görüşülecek.
Bu vesileyle milletvekilleri, hadi öbür haklar imtiyazlar şimdilik dursun da, suç işlemiş olsun olmasın tüm milletvekillerinin şu dokunulmazlık zırhlarını tümüyle kaldırsa hiç fena olmaz doğrusu.
