Tarım ve Çevre Bakanlıkları ile belediyeler sokak hayvanları sorununu çözmek için birlikte çalışacaklar.
Yapılması planlanan şey, hayvanların sokaklardan toplanıp kısırlaştırılarak barınaklara konulması ve yaşamlarını sonuna kadar buralarda sürdürmeleri.
Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) ise bu çözüm biçimine karşı çıkıyor, hayvan barınaklarının yüzlerce, bazen binlerce hayvanın üst üste yaşadığı bir nevi ölüm kampları olduğunu iddia ediyor.
Hayvanların barınaklardaki sağlık merkezlerinde kısırlaştırılıp aşılarının yapılmasının, bunun ardından yine sokaklara eski mekânlarına bırakılmasının ve insanlarla iç içe yaşamalarının sağlanmasının daha doğru olacağına inanıyor HAYTAP.
...
Benim görüşüme gelince...
Sokak hayvanlarının ömürlerinin sonuna kadar barınaklarda yaşamak zorunda bırakılmaları yanlış.
Doğru olan galiba bu hayvanların kısırlaştırma ve aşıdan sonra tüm ihtiyaçları karşılanarak doğalarına uygun şekilde rahatça yaşayacakları, kendilerini hapiste hissetmeyecekleri dev doğal hayvanat parkları kurulması.
Buralar öyle parklar olmalı ki, hayvan severler de istedikleri zaman gidip hayvanları sevip besleyebilmeli, oyunlar oynayabilmeli, istiyorlarsa sahiplenebilmeli.
Yani ne barınak ne sokak.
Çözüm, devletin ve halkın şefkat kanatları altında dev doğal hayvanat parkları kurmaktan geçiyor.
Gözardı edilen önemli sorun
Kalp Sağlığı Uzmanı Doçent Dr. Mustafa Emmiler, Türkiye''nin pek de üzerinde durulmayan çok önemli bir sağlık sorununa değinmiş.
Söylediğine göre, ülkemizde 1.5 milyon kalp hastası var. Her yıl yaklaşık 100 bin kişi kalp hastalığı yüzünden yaşamını yitiriyor. Bir diğer deyişle toplam ölümlerin yüzde 47''si kalpten kaynaklanıyor.
Bu hastalığın hem çok görülme hem çok ölüme yol açmasının nedenlerini şöyle açıklamış Emmiler:
"Erkekler de kadınlar da çok sigara tüketiyor.
Beslenme alışkanlıkları bozuldu. Kalbe yararlı Akdeniz diyeti yerine hayvansal yağlardan zengin yemek çeşitleri tercih ediliyor.
Bunlara hızlı kentleşmenin ve teknolojinin getirdiği fiziksel hareketsizlik ve ruhsal stres de eklenebilir."
...
Sorunun büyüklüğünü anlatabilmek için şu karşılaştırma yapılabilir:
Son üç yılda kalp hastalıklarından yaklaşık 300 bin kişi hayatını kaybetti.
Oysa aynı süre içinde korona salgınından yaklaşık 105 bin kişi öldü.
...
Sağlık Bakanlığı''nın kalp hastalığından ölümleri azaltmak için ciddi bir çaba içinde olduğunu söylemek zor.
Yeşilay''la ortaklaşa hazırladığı sigaranın zararlarını anlatan bir videoyu televizyonlarda yayınlatmak yeterli olmuyor.
Toplumu kalp hastalığına karşı uyaracak, bilinçlendirecek daha etkili çabaların gösterilmesi gerekiyor.
Mesleki tembellik mi?
Altılı masanın cumhurbaşkanı adayını bir türlü açıklamaması nedeniyle iktidar yanlısı gazeteciler ve televizyon yorumcuları hemen her gün bu konuya değiniyor, "masada çatlak", "masa dağılıyor" gibi değerlendirmeler yapıyorlar.
Muhalif gazeteci ve televizyon yorumcuları da yine neredeyse her gün masada sorun filan olmadığına ilişkin yazılar yayımlıyor, bu görüşlerini televizyonlarda heyecanla savunuyorlar.
Türkiye gazeteciler ve yorumcular için verimli bir ülke.
Yazılacak, konuşulacak yüzlerce konu ve sorun var.
Bunlar dururken tüm dikkatlerin masaya yöneltilmesi ve birbirine çok benzeyen yazı ve yorumlar yapılması acaba işin kolayına kaçmaktan yani mesleki tembellik diye nitelendirilebilecek bir deformasyondan mı kaynaklanıyor dersiniz?
