Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Doğanın meşru müdafaa hakkı

Deniz, göl, nehir, dere, çay kenarlarına yerleşim yerleri kurmaya bayılıyoruz. 

Şu ilçe adları bile bunun açık göstergesi:

Gölyaka, Acıgöl, Gölhisar, Sarıgöl, Sapanca, Gölpazarı,  Seyhan, Nilüfer, Dumlupınar, Kızılırmak, Menderes, Meriç, Kavaklıdere, Yağlıdere, İkizdere, Derepazarı, Arpaçay, Çaybaşı, Taşlıçay.

Buna bir diyeceğim yok.

İlk insanlardan bu yana dünyanın her yerinde su kenarları gerek ekonomik, gerek iklimsel, gerek estetik, gerek duygusal nedenlerle albenisi yüksek yerler olmuş.

Ve denizler kirletilmeden, göller kurutulmadan, nehir, dere ve çay yatakları kapatılmadan, yani doğaya saygı gösterilerek iç içe yaşanıp gidilmiş yüzyıllar boyunca.

Son 60-70 yıldır ise farklı bir tabloyla karşı karşıyayız.

Aslında son derece sakin yapısı olan doğa, insanoğlunun onu yok etmeye yönelik çabaları yüzünden haklı bir öfkeye yöneldi, meşru müdafaa hakkını kullanmaya başladı.

Seller, kasırgalar, tsunamiler, heyelanlar hep bunun sonucu.

Artık şu mesajı almamız gerekiyor:

Hiçe sayma aymazlığı bırakılmazsa doğanın öfkesi de meşru müdafaa hakkını kullanma kararlılığı da artarak sürecek.

BİTTER, PUF VE CİPS MADENLERİ

Melih Gökçek, şaka amaçlı atılan bir twitter mesajını gerçek sanıp katıldığı televizyon programında izleyicilere, "Adıyaman''da 6 milyar dolarlık jelibon bulundu" müjdesini vermiş.

Siyaset keşke kavga yerine böyle gülümseten yanlış anlamalar, yanılmalar üzerinde yapılsa hep.

Örneğin Melih Bey, önümüzdeki günlerde katılacağı televizyon programlarında şu müjdeleri de verse çok hoş olmaz mı?

- Niğde''de tırtıklı sade patates cipsi madenine rastlandı.

- Karaman''da bulunan acı baharatlı mısır çerezi madeninin bu alanda dünyadaki benzerlerinin en zengini olduğu öğrenildi.

- İzmir''de işletilmeye başlanan karamel dolgulu bitter madeninin çok verimli olduğu uzmanlarca belirtildi.

- Kayseri''de çıkarılmaya başlanan yer fıstığı kaplı vanilya aromalı puf madeni ülkemizin ihracat gelirine önemli katkı sağlayacak.

HAYDA BREEE! HEEEYT!

Dün son yolculuğuna uğurlanan Cüneyt Arkın''ın Türk sineması için önemi, saygın kişiliği birçok yazar tarafından uzun uzun yazıldı.

Ben de değerli aktörü saygıyla anarken, "Hatırladıkça gülerim" diye anlattığı bir anısını özetleyerek nakletmek istiyorum. (Bu anı, Kandemir Konduk''un "Ünlülerden Komik Anılar" kitabında yayımlandı.)

"Duygu Sağıroğlu''nun yönettiği filmde bir güreş sahnesi vardı.

Köy düğününde biriyle güreşmem ve onu kısa sürede tuş etmem gerekiyordu.

Sahnenin gerçekçi olması için geçmişte güreş sporu yapmış biri arandı.

Çok geçmeden benden yaşça büyük birini bulup getirdiler.

Adam yıllarca güreşmiş. Daha sonra hamallık yapmaya başlamış.

Zaten onu bir buzdolabını sırtına alıp bir apartmanın beşinci katına çıkarırken bulmuşlar.

Yönetmenimiz adama "Cüneyt Bey''le bir süre güreşeceksiniz. Sonra o sizi tuş edecek" diye rolünü anlattı.

Ve güreş başladı.

Adam gerçekten güçlüydü.

Yönetmenimiz birkaç dakika sonra bağırdı:

"Tamam, bu kadar yeter, hadi tuş ol artık..."

Fakat adam dinlemedi. "Burası er meydanı... Erkek olan yensin!" karşılığını verdi ve "Hayda bree! Heeeyt!" diye adeta kükreyerek beni yerden yere vurmaya başladı.

Yönetmenimiz saçını başını yoluyor, "Artık yenil kardeşim, yenil!" diye avazı çıktığı kadar bağırıyordu.

Neden sonra gösterdiği aşırı performans yüzünden epeyce yorulan adamı, boş bir anını yakalayıp tuş etmeyi başardım."

 

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları