Sevcan GİRGİN/ Günboyu
Türkiye'de bankacılık sistemi önemli bir gelişme kaydetti ve dünya çapında önde gelen sektörlerden biri haline geldi. Türk bankacılık sektörü, dijitalleşme sürecini hızla tamamladı. Şimdi müşteriler, ellerindeki telefonlarla istedikleri bankacılık işlemini saniyeler içinde gerçekleştirebiliyorlar. Kredi çekmek veya hesaplar arası para transferi gibi işlemler anında yapılabilir hale geldi. Bu büyük bir kolaylık sağlarken, aynı zamanda önemli bir riski de beraberinde getiriyor.
DİJİTAL DOLANDIRICILIK DİZBOYU
Dolandırıcılıkla insanların paralarını ele geçirmeye çalışan kötü niyetli kişiler, bankacılık sistemindeki dijitalleşmeye ayak uydurmuş durumda. Hatta en küçük bir dikkatsizlikte bu kişilerin tuzağına düşen insanlar, banka hesaplarındaki tüm parayı kaybetme riskiyle karşı karşıya kalıyorlar. Üstelik, bu kötü niyetli kişiler sadece hesaptaki mevcut parayı değil, var olmayan parayı da alabiliyorlar. Mobil bankacılık şifrelerini ele geçirmek için çeşitli yöntemler kullanarak, hatta kredi çekerek bu parayı da alabiliyorlar. Bu nedenle, dijital bankacılık işlemleri sırasında dikkatli olmak ve güvenlik önlemlerine dikkat etmek son derece önemlidir.
ÇOĞU ZAMAN PARA BULUNAMIYOR
Mobil bankacılık üzerinden dolandırıcılık yapanlar, bu sistemin güvenlik açıklarından faydalanarak zarara neden olabiliyorlar. Bankada bulunan paranın transfer edilmesi durumunda, normal koşullarda bu işlemin izi takip edilebilir. Ancak, bazı adı bile duyulmamış ülkelerin bankalarına yapılan para transferlerinin izlenmesi ve geri alınması daha zor olabilir. Peki bu durumda ortaya çıkan zarardan kim sorumlu oluyor, vatandaş böyle bir durumla karşılaştığında ne yapmalı?
BANKANIN SORUMLULUĞU VAR
Dolandırıcılara banka hesabını kaptıranlar, ilk adım olarak polise gitmeli ve bu suçu bildirmelidir. Zaman kaybetmeden yasal işlem başlatılması gerekmektedir, çünkü para izini kaybederken bu süreç zorlaşır. Ayrıca, bu tür kayıplarda bankalar da sorumlu tutulabilirler. Müşteriler, bankadan bu parayı faiziyle birlikte yasal yollarla geri alabilirler.
Mahkeme sürecinin uzun sürmesi, insanları bu yolu terk etmelerine neden olabilir. Ancak Yargıtay'ın örnek kararlarına göre, bir müşterinin hesabından anormal bir şekilde çekilen paradan banka da sorumludur. Bu durumda banka, oluşan zararı düzeltmekle yükümlüdür. Eğer müşterinin doğrudan bir hatası varsa, meydana gelen zarar genellikle banka ile müşteri arasında paylaşılmaktadır.
Dolandırıcılara parasını kaptıran herkesin yasal haklarını araması önemlidir. Bu şekilde, kaybedilen paranın en azından önemli bir kısmı bankadan tahsil edilebilir. Eğer paranın izi sürülürse, yasal süreç sonunda tüm para geri alınabilir. Bu nedenle, mağdurların hızla harekete geçip polise başvurarak ve gerektiğinde yasal mercilere başvurarak haklarını korumaları büyük önem taşır.
