11 ili vuran depremler konuşabilseydi şunları mı söylerdi:

-Ben yıkmadım siz kendiniz yıktınız.

Yumuşak zeminli ovalara değil kayalık alanlara malzemeden çalmadan, bilimin gereklerine uyarak ve denetimi ciddiye alarak binalar yapsaydınız bu sonuçla kesinlikle karşılaşmazdınız.

Nitekim kuralına uygun yapılan binalara bir şey olmadı, avizeci dükkânında avizeler, zücaciye dükkânında tabaklar ve bardaklar kırılmadı.

-İmar affı ayrı bir facia tabii. Ne kadar kaçak çürük yapı varsa yasal hale getirildi. Yaşananlardan ders alıp af sözcüğünü tümüyle unutmalısınız.

-Bakın, ara sıra Japonya başta olmak üzere dünyanın başka ülkelerine de uğruyoruz ama hiçbiri sizin gibi değil.

Özellikle Japonya''yı içtenlikle kutlamalıyız. Israrla dakikalarca salladığımız halde binaları bana mısın demiyor. Onlardan öğreneceğiniz çok şey olduğunu belirtmek zorundayız.

-Anlayamadığımız bir şey daha var: 26 ilinizden beni tetikleyen fay hatları geçmiyor. Nüfusu ve sanayi tesislerini o illere kaydırmanız gerekirken neden ısrarla fay hatlarının tam üstüne binalar yaptınız, fabrikalar kurdunuz? Bu bir nevi bile bile lades demek değil midir?

-55 iliniz deprem riski taşımasına karşın bu illerdeki belediyelerin çoğunda binaların depreme dayanıklı olup olmadığının testinin yapıldığı laboratuvarlar bulunmaması bizi hayrete düşürdü. Binalarınız biz biraz sallayınca yıkılmasın istiyorsanız bunun teknik altyapısını oluşturmak zorundasınız.

-Sizin önemli bir kusurunuz da liyakate dikkat etmeyişiniz. Teknik bilgi gereken işlere sosyal alanlarda eğitim görenleri getirirseniz sorunlara çözüm bulmanız zorlaşır. Her göreve o alanda eğitimi ve deneyimi olan uzman insanları atamalısınız.

-Müteahhitlik mesleğine ayrı bir parantez açmak istiyoruz. Her yıl onlarca ülke dolaşıyoruz ama müteahhit olmanın sizin kadar kolay olduğu bir ülkeye şimdiye kadar rastlamadık. Doğru düzgün eğitim görmemiş, teknik konularda hiçbir altyapısı olmayanlar bile ellerine biraz para geçince hemen ''müteahhidim'' diye ortaya çıkıyorlar. Böyle şey olur mu?

-Türkiye Büyük Millet Meclisi''nin tatile girmesine de çok şaşırdık doğrusu. Kriz günlerinde Meclisin bırakınız tatile girmeyi sabahlara kadar aralıksız çalışması, yeni facialarla karşılaşmamak için nasıl bir yol izleneceğini tartışarak gerekli yasal düzenlemeleri yapması, yardım çalışmalarını denetlemesi gerekmez mi?

-Ay''a gitmekten söz ediyordunuz. Ama depremin ilk günlerinde ilçelere, kasabalara, köylere bile gidemediniz. Bu acı bir çelişki değilse nedir?

-Hiç olmazsa bundan sonra hata yapmamalı bizim sallamalarımıza karşı hazırlıklı olmalısınız.

Dolandırıcılara gün doğdu

"Yaratıcılıklarını" konuşturup deprem konusunda da insanları çarpacak bir şey bulmuş dolandırıcılar.

Adana İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Hasan Aksungur''un anlattığına göre, "Acaba bizim oturduğumuz bina sağlam mı" endişesi yaşayan vatandaşlar, kendilerini "Yapacağımız testle evinizin iş yerinizin sağlam olup olmadığını tespit ediyoruz. Bu konuda uzmanız" diye tanıtan kişi ve sözde firmaların oyununa geliyor binlerce liralarını onlara kaptırıyorlarmış.

Böyle sözde deprem dayanıklılık testi yapanlar arasında su tesisatçıları bile varmış.

Aksungur, depreme dayanıklılık testini ancak belediyeler, şayet onların laboratuvarı yoksa çevre ve şehircilik il müdürlükleri ile bu alanda yetkinliklerini belgelerle kanıtlamış gerçek uzman özel firmaların yapabileceğini de ifade ediyor, "deprem dolandırıcılarına" karşı herkesi uyarıyor.