Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
M. Ferruh Özmutaf

M. Ferruh Özmutaf

Yazar

Denizlerimizdeki patlıcan kavgası!

Gazetelere konu olan bir habere göre; Ayvalık’ta batan balıkçı teknesinde bulunan 5 kişiden biri kurtarıldı. 4 kişiyi ise arama çalışmaları devam ediyor. Deniz patlıcanı avcılığı yapmak için geceyarısında 5 balıkçıyla denize açılan “Belinay” isimli tekne fırtına nedeniyle alabora oldu. Teknede bulunan Mert Boyuner, Ege Denizi’nde devriye görevi yapan İzmir’in Dikili ilçesi limanında faaliyet gösteren bir sahil Güvenlik botunca bulunarak kurtarıldı. Volkan Çanakçı, Hayri Kar, Kerem İncedayı ve  Mustafa Fırat Göral ile balıkçı teknesine ulaşılamadı.

Ayvalık Kaymakamı Gökhan Görgülüaslan, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, balıkçı teknesindeki 5 kişinin yasa dışı deniz patlıcanı avcılığı yapmak üzere gece saatlerinde denize açıldığını belirtti. Teknede bulunan bir kişinin sahil güvenlik ekipleri tarafından kurtarıldığını ifade eden Görgülüaslan, “Kaybolan 4 kişiye ulaşamadık. Sahil Güvenlik birimlerimiz denizden ve havadan çalışmalarını sürdürüyor” dedi. Arama kurtarma çalışmaları 3 sahil güvenlik botu ve 2 helikopterle aralıksız sürdürülüyor.

***

İnşallah arama sonuçlarından iyi bir haber alınır. Ancak haberde dikkatimizi çeken “deniz patlıcanı” avcılığı ve bunu avlamanın “yasak” olduğu. Nedir “deniz patlıcanı” ve bunu önemli kılan sebepler nelerdir? Gelin olayın bir de bu tarafından bakalım:

Emniyet güçlerinin yaptığı operasyonlar sonrası haberlere konu olan ve vatandaşların sorguladığı “deniz patlıcanı”nın sağlık açısından birçok faydası var. Şekli nedeniyle “deniz patlıcanı” olarak adlandırılan deniz canlısı, son günlerde en çok merak edilen konulardan biri. Türkiye’de fazla bilinmediği için tüketilmeyen “deniz patlıcanı”, daha çok Çin gibi uzak doğu ülkelerinde tercih ediliyor. Ancak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın izin verdiği sahalarda dalgıçların topladığı deniz patlıcanı, yasak toplanma nedeniyle sık sık yazılı ve görsel basında haberlere konu oluyor.

***

Ülkemizde çok bilinmeyen “deniz patlıcanı” hakkında gelin biraz bilgi sahibi olalım:

Derisi dikenlilerden familyasına mensup omurgasız bir canlı çeşidi olan “deniz patlıcanı”, başta Çin olmak üzere Uzak Doğu mutfaklarının vazgeçilmez bir parçası. Yemeklerde kullanımının yanı sıra ilaç ve kozmetik sanayisinde de pekçok alanda kullanılan “deniz patlıcanı” na bazı yörelerde “deniz hıyarı” da deniyor. Çin tıbbında yorgunluğa, iktidarsızlığa ve eklem ağrılarına, diş eti rahatsızlıklarına  iyi geldiğini inanılan “deniz patlıcanı”, “yüksek protein kaynağı” olduğu için Uzak Doğu ülkelerinde pekçok rağbet görüyor.

Güneydoğu Asya ve Avustralya sahil insanları “deniz patlıcanı”nı deniz suyunda pişirip, kurutur. Yeneceği zaman tatlı suda kaynatıp, özellikle çorbasını yaparlar. Genellikle 3-27 santim boyundadır. 60 santimi bulan uzunlukta olanları da vardır. 900 kadar türü bilinmektedir.

***

Denizlerin kıyılara yakın sığ yerlerinde rastlanır. Ambulakral (su kanalı sistemi) tüp ayaklarla yavaş hareket eder. Tüp ayaklarını duyu organı olarak da kullanırlar. Tüp ayakları olmayan “deniz hıyarları” diplerde “U” şeklindeki oyuklarda yaşar. Solunumları vücut boşluğunda uzanan bir çift suakciğeri veya solunumağacı denen organlarla sağlanır. Kendilerini yenileme özelliğine sahiptir. Yumurtlayarak ürerler, erkek ve dişilerinin şekli birbirine çok benzer. Bazıları çift cinsiyetlidir.

En önemli özellikleri ise, vücutlarının her yanındaki yakalama kollajeni adlı yapı sayesinde kendini sıvıya dönüştürme becerileridir. Sıvı haldeyken küçük çatlaklardan geçebilir ve tekrar eski haline dönebilirler. Bazı türler kendilerini futbol topu kadar şişirebilir, bazıları ise su püskürterek çakıl taşı gibi görünebilir.

Pekiyi buraya kadar herşey güzel de, ya bundan sonrası? Yani; “deniz patlıcanı” toplamak ülkemizde neden yasaklanmıştır? Niçin sadece Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın izin verdiği alanlarda “deniz patlıcanı” toplanıyor?

***

Denizlerin kıyılara yakın sığ yerlerinde rastlanan “deniz patlıcanı” ülkemizde de Balıkesir’in Ayvalık İlçesi Ali Bey Adası çevresinde bolca bulunuyor.

Tayvan, Singapur, Hong Kong, Çin ve Kore gibi ülkelerin lüks restaurantların zengin müşterilere yüksek fiyatlarla sunulan “deniz patlıcanı”nın son dönemde Uzak Doğu’ya sıkça gönderilmesi denizlerdeki doğanın “dengesini bozuyor”. Çünki “kendilerini yenileme özelliğine sahip bu canlılar, vücutlarının her yanındaki gelişmiş yakalama sistemi sayesinde, bir nevi “çöpçülük” yaparak deniz suyunun kirlenmesini önlüyor. “Deniz patlıcanı”nın giderek azalması, ülkemizi saran deniz sularının da giderek kirlenmesine yol açıyor. Bu yüzden Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, kontrollü bir avlanmaya izin veriyor. Ancak bütün bunlara rağmen, kazancının yüksek olması dolayısıyla ülkemizde “deniz patlıcanı” avcılığı bir hayli yaygın.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları