Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Deniz suyu kuraklığa çare olur mu?

Deniz suyunu arıtarak içme ve kullanma suyu olarak kullanan ülkeler var.

Örneğin, Çin,  İspanya, Avustralya, İsrail, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri bu yöntemle oldukça iyi sonuçlar alıyorlar.

Tarım Bakanlığı adına Yusuf Başaran tarafından yapılan çalışmada da, kurulacak tesislerle ülkemizde deniz suyunun içme suyu kalitesinde arıtılabileceği belirtiliyor.

Bu arada, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin deniz suyunun arıtılması konusuna ciddi biçimde eğildiğini, uzmanlardan görüşler aldığını, nasıl bir teknik destekle bunun gerçekleştirilebileceğini araştırdığını da biliyoruz.

Söz konusu yöntemin en büyük dezavantajı olarak, tesis kurma ve işletme maliyetinin yüksek olması gösteriliyor.

Kuraklığa çare olarak, aralarında bizim de olduğumuz bazı ülkelerde, halk arasında “yağmur bombası” diye adlandırılan “bulut tohumlama” da yapılıyor.

Buna göre, kuraklık çekilen yerlerdeki bulutlara uçaklardan bazı kimyasal kapsüller (Gümüş iyodür gibi) atılıyor. Böylece bulutlarda oluşan değişim yağmur ve kar yağmasını sağlıyor.

Ne var ki, hava sistemlerinin karmaşık ve değişken olması yüzünden bu yöntem  her zaman başarılı sonuç vermiyor.

 

Yani, kuraklığın yarattığı susuzluğa çare olarak şu aşamada en gerçekçi formülün deniz suyunun arıtılması olduğu gerçeği çıkıyor karşımıza.

Tabii bunlar acil duruma yönelik önlemler.

Doğru ve kalıcı önlem, iklim değişikliğini tetikleyen, insanlığı kuraklığa doğru sürükleyen çevre kirliliğinin önlenmesinden geçiyor.

***

Keşke daha fazla gaf yapılsa…

Asık suratlı, çatık kaşlı, öfkeli, hiddetli siyaset dünyamız Ömer Çelik’in bir gafıyla renklendi, gergin yüzlere biraz hayret ifadesi ile biraz tebessüm eklendi.

Ak Parti’nin düzgün konuşmasıyla tanınan sözcüsü Çelik’in, “Türkiye DEAŞ’la mücadele eden yegâne terör örgütüdür” demesi siyasi gaflar literatürüne şimdiden girdi.

Bu vesileyle geçmiş “nadide” siyasi gaflardan birkaçını hatırlatmakta yarar var.

Tansu Çiller, Trabzon’da meydanda toplanan binlerce kişiye, “Sevgili Samsunlular” dedi.

Zaten il olan Sivas’ta, “Bu bacınız sizi il yapacak” sözünü verdi.

Süleyman Demirel, “Ege bir Yunan gölü değildir, Ege bir Türk gölü de değildir. Binaenaleyh Ege bir göl değildir” dedi.

“Millete plan değil pilav lazım” diye konuştu.

Aralarının pek iyi olmadığı bir dönemde Bülent Ecevit’e yaptığı ziyaretten çıkarken, gazetecilerin, “Ecevit’in elini sıktınız mı” sorusuna, “Ya neresini sıkacaktım” yanıtını verdi.

Petrol sıkıntısı yaşanması üzerine, “Türkiye’de petrol vardı da ağzımızı dayayıp biz mi içtik” diye sordu.

Turgut Özal, “Benim memurum işini bilir” diyerek tüm memurları töhmet altında bıraktı.

Kendisini sert biçimde eleştiren muhalefete, “Biraz da küçük Turgut’la uğraşın” sözüyle tepki gösterdi.

Erdal İnönü, bir seçim gezisi sırasında önüne atlayıp “Senin için ölürüm” diyen vatandaşa şu ilginç ricada bulundu: “Aman ölme, bir oy bir oydur.”

Kemal Kılıçdaroğlu, Fenerbahçe’nin ünlü golcüsü Lefter’den, “Çok iyi kaleciydi” diye bahsetti.

Ak Partili Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, hıyardaki yüksek fiyat artışını şöyle yorumladı: “Hıyar yine hıyarlığını yaptı.”

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, İstanbul’daki yerel seçimi partisinin adayı kaybedince, Seçim Kurulu’nun iptal kararı vermesini şu gerekçeyle istedi: “Seçimde hiçbir şey olmamış bile olsa mutlaka bir şey olmuştur.”

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları