Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Denetimsiz gücün yarattığı tehlike

Rusya''nın Ukrayna''ya yönelik işgal harekâtı denetimsiz gücün bazen ne kadar büyük sorunlar yaratıp tehlikeler doğurabileceğini çok net bir biçimde gösterdi.

Putin, yasamayı, yürütmeyi, yargıyı, medyayı güdümü altına alan, orduyu bir sözüyle harekete geçiren keyfi otoriterliğe sahip olmasaydı Rusya bugün dünya karşısında yalnız ve suçlu bir ülke konumuna düşmeyecekti.

*

Hemen tüm ülkelerin buradan çıkarması gereken dersler var.

Devlet yönetiminde bir kişinin iradesi değil ortak akıl egemen olmalıdır.

Cumhurbaşkanlarının yetkileri sınırlandırılmalı, seçimler tartışmaya meydan vermeyecek dürüstlükte yapılmalı, mahkemelerin tarafsızlığına gölge düşmemeli, ifade özgürlüğünün kapsamı genişletilmeli, üniversitelerin özerkliği sağlanmalı, medyada tekelleşmeyi önleyici önlemler alınmalı, yürütme organı Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi''nin kararlarına uymalıdır.

*

Bu açıdan bakıldığında, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi''ni Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme dönüştürmek için 6 partinin vardığı mutabakatı heyecanla karşıladığımı söyleyebilirim. Ancak gene de protokolde yazan bazı maddeler yeniden gözden geçirilse iyi olur.

Bunlardan birincisi, seçim barajının yüzde 3''e düşürülmesiyle ilgili. Barajın çok aşağıya çekilmesi bir partinin tek başına iktidara gelmesini önleyici bir etki yaratır. Bu da her seçim sonrasında hükümet kurulmasını güçleştirebilir, siyasi istikrarsızlığa yol açabilir.

Meclis''in çıkardığı yasaları cumhurbaşkanının bir kez veto etme hakkı olmalıdır. Nasıl Meclis cumhurbaşkanını denetliyorsa cumhurbaşkanı da Meclis''ten bazı yasaları bir kez daha gözden geçirmesini isteyebilmelidir.

Yüksek yargı organları üyelerinin Meclis''te üçte iki çoğunluk tarafından seçilmesini düzenleyen madde de yeniden düşünülmeli, bunun yargıya siyasetin müdahalesi anlamı taşıyıp taşımayacağı tartışılmalıdır.

Aynı şekilde RTÜK üyelerinin de Meclis tarafından seçilmesinin sakıncaları bulunuyor. Bugün RTÜK''ün çok eleştirilmesinin arkasında tüm üyelerinin Meclis tarafından seçilmesi gerçeği yatmaktadır. Bu uygulamanın aynen devam etmesi yanlış olur.

Cumhurbaşkanının 7 yıllığına ve sadece bir kez seçilecek olması doğrudur. Ancak cumhurbaşkanlığı süresi dolan kişinin aktif siyasi hayata dönmesinin yasaklanmasına ilişkin maddeyi anlamak mümkün değildir. 40 yaşında cumhurbaşkanı seçilen biri 47 yaşına geldiğinde, yani en verimli çağında neden emekli olup köşesine çekilmek zorunda kalsın ki? Aktif siyasi hayat içinde yer almasının engellenmemesi, deneyimlerini ülke için kullanmasına olanak tanınması herhalde daha doğru olur.

ALKIŞ MERAKI

ABD Başkanı Joe Biden''ın kongrede yaptığı konuşmayı televizyonda izledim.

Yaklaşık bir saat süren konuşmada beni en çok şaşırtan Demokrat Partili üyelerin sık sık ayağa fırlayıp coşkuyla alkış tutmalarıydı.

Sadece onlar değil, Biden''ın arkasında oturan Başkan Yardımcısı ve Kongre Başkanı da ayağa fırlayıp başkanı alkış yağmuruna tutuyorlardı.

Saymadım ama belki 20-25 kez oturup kalkmışlardır.

Bu davranış sevgi ve nezaketten ziyade yağcılık gibi geldi bana.

Tam bir Kuzey Kore tablosu yani.

Tuhafıma giden bir diğer şey de Biden''ın arkasındaki platformda asılı olan ABD bayrağının yer yer potluklar ve kırışıklıklar içinde olmasıydı.

Elektrik faturalarının yüksek gelmesinden çekinip kongrede ütüyü yasakladılar mı acaba?

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları