Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Deneme-Yanılma Yöntemi

Koronavirüs kaynaklı vaka ve ölümler çok yüksek sayılarda seyrediyor.

Bu durumda okulların açılması büyük hata olur.

Alınan karar yeniden gözden geçirilmelidir.

Eğitim önemlidir ama insan hayatı herhalde ondan daha önemlidir.

Şu tabloya bir bakar mısınız:

- 15 yaş üstünde aşılama yavaş ilerliyor.

- 7-15 yaş grubunda hiç aşılama yapılmıyor.

- Yüz binlerce öğretmen ya hiç aşı olmadı ya da aşı programını tamamlamadı.

- Velilerin ne kadarının aşı yaptırdığına ilişkin elde bir veri yok. Ama ülkenin genel aşılama oranlarına bakıldığında milyonlarcasının aşı yaptırmadığı rahatça söylenebilir.

Tüm bunlara karşın okulların açılması, vaka ve ölüm sayılarını vahim sayılabilecek noktalara çıkarabilir.

 İktidar yetkilileri, "Bir süre okulları açık tutar, olan-biteni gözleriz. Vakalar ve ölümler artarsa yine uzaktan eğitime geçeriz" diye düşünüyor olabilirler.

Eğer böyleyse bunun adı deneme-yanılma yoluyla öğrenmedir.

Oysa çağdaşlık, öğrenme ve karar alma süreçlerinin bilimsel yöntemlerle olmasını zorunlu kılar.

CİNAYET DE ÖĞRENİLİR

Van'da bir adam polisi aradı, "Karım üçüncü kattaki dairemizin penceresinden kendini attı" dedi.

Polis ve sağlık ekibi olay yerine geldi.

Ağır yaralı kadın hemen hastaneye kaldırıldı, yoğun bakımda tedaviye alındı. Ve sonunda yaşam savaşını kazandı, gözlerini açtı.

"Neden intihar etmek istediniz" diye sorulduğunda verdiği yanıt herkesi şaşırttı:

"İntihar etmek aklımın ucundan bile geçmez. Kocam beni pencereden attı."  

Erkeklerin, sorun yaşadıkları kadınları öldürmek için sık sık başvurdukları bir yöntem oldu onları yüksekten atmak.

Öyle sanıyorum ki bunda televizyonların etkisi büyük.

Şule Çet cinayetinin ardından aynı yöntemle öldürülen kadınlar oldu ve hepsine de intihar süsü verilmeye çalışıldı.

Şunu unutmamak gerekir:

Cinayetin nasıl işleneceği de öğrenilir.

Televizyonların gerek ana haberlerinde gerekse Müge Anlı, Didem Arslan Yılmaz gibi sunucuların programlarında cinayetler çok ayrıntılı biçimde ele alınıyor.

Haberleri yapanların da, programları sunanların da kötü bir niyetleri yok ama izledikleri yol cinayet işlemek isteyenlere deyim yerindeyse ilham verici oluyor.

RTÜK'ün soruna çözüm üretmesi, polisiye haberlerde ayrıntıya girilmemesini sağlaması gerekir.

DUVAR ÖRMEK YETMEZ

Yasadışı yollardan göçü durdurmak isteyen ABD, Meksika sınırına duvar örüyor.

Amaç, yoksul Güney Amerika ülkelerinden gelenleri durdurmak.

Biz, İran sınırına duvar yapmaya başladık.

Amacımız, Afganların ülkemize girmesini engellemek.

Yunanistan ve Bulgaristan, Türkiye sınırlarında duvarlar yükseltiyor.

Onların amacı da belli: Türkiye'ye kaçak yollarla giren sığınmacıların ülkelerine sızmalarının önüne geçmek.

Bu örnekler çoğaltılabilir.

Şu net bir gerçek:

Birçok ülke sığınmacı istemiyor.

Elbette, biz de haklıyız, diğer ülkeler de haklı.

Ama sığınmacı sorununu duvarlar örerek çözmeye çalışmak gerçekçi değil bence. Olsa olsa geçici bir önlem.

İnsanlar, doğup büyüdükleri ülkelerde geçimlerini sağlayamıyor, kendilerini güvende hissedemiyor, huzur içinde yaşayamıyorsa yeni arayışlara yönelmeleri, başka ülkelere gitmek istemeleri kaçınılmazdır.

O halde göç alan ülkelerin yapmaları gereken, göç veren ülkelerde sağlıklı demokratik düzenlerin kurulmasına, insan haklarının tavizsiz uygulanmasına ve güçlü ekonomilerin oluşmasına katkı vermek olmalıdır.

Dünya ya hep birlikte huzur bulacak ya da hep birlikte huzursuz yaşayacak.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları