Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Durmuş Ali Özyiğit

Durmuş Ali Özyiğit

ANALİZ

Davutoğlu'ndan çok sert sözler!

Değerli okuyucularım Twitter'da gezinirken tesadüfen Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun canlı yayınına denk geldim. Canlı yayının yüzde 80'lik kısmını izledim. Davutoğlu sakin ses tonuna rağmen çok sertti diyebiliriz. Bugünkü yazımda bu konuyu analiz edeceğim.

Davutoğlu'nun maceracı dış politika projesi olan 'sıfır sorun' meselesini her zaman sert dille eleştirdim. Hâlâ da eleştiriyorum. PKK açılımlarımda 'Serok Ahmet' ve AKP kongresine çağrılan Barzani meselesinde en sert muhalefeti hocaya yapmışımdır. Hâlâ Ahmet Davutoğlu'nu bu konuda eleştiriyorum. Bu konular başkadır.

Şimdi yazacağım konu ise, Ahmet hocanın babasıyla ilgili anlattığı ve beni de duygulandıran konuşmasıdır. Davutoğlu, "Ben esnaf çocuğuyum. Babam bana 'Tayyip Bey'i yalnız bırakma git danışman ol' dedi. Ben Erdoğan'la beraber dış politikayı konuşurken babam Toros Dağları'nda öğrencilere yardım toplarken kalp krizinden gitti ve bunu da Tayyip Bey iyi biliyor" dedi.

Davutoğlu konuşmasının devamında, "Babam bana haram lokma kesinlikle yeme oğlum dedi" ifadeleri kullandı.

Ahmet hoca bu konuyla alakalı cümlelerinin sonunu, "Kesinlikle boğazımdan haram lokma geçmedi" sözleriyle bitirdi.

Davutoğlu, yukarıdaki cümleleri Erdoğan'ın Şehir Üniversitesi ile ilgili 'Dolandırıcı' sözlerine sert cevap olarak verdi.

Değerli okuyucularım emin olun Ahmet hocanın bu sözlerini bir haber sitesine girip de kopyala yapıştır yapmadım. Bunu da şundan yazdım: Davutoğlu'nun yukarıdaki ifadelerini duygulanarak izlediğim için hocanın sözleri adeta ciğerime işledi.

Yazımın başlığındaki esas konuma geleyim. Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, İstanbul Şehir Üniversitesi ile ilgili sert sözleri adeta gündemi sarstı diyebiliriz.

Hoca, resmen Şehir Üniversitesi'ne el koyup yıktırıp arazi rantına açılacak dedi. İnanmayan girsin Ahmet hocanın Twitter hesabına hâlâ video orada duruyor açıp izlesin.

Değerli okuyucularım bir iktidar düşünün kanlı terör örgütü Fethullahçı çete ile yollarını ayırdı. Adeta ortalara yalan yanlış veya gerçek bilemiyoruz yolsuzluk tapeleri döküldü. Yani öküz öldü ortaklık bozuldu. AKP iktidarı ile Fethullahçı terör örgütü bir yumurtanın ikizleriydiler ve ayrıldılar. Bu süreç yolsuzluk tapeleri ile başlayıp ve en sonunda 15 Temmuz'da başımıza bombalar yağdı.

Şimdi de AKP'den ayrılanlar bir parti kurdu. İsmi Gelecek Partisi!.. Ortalığa yine dolandırıcı sözleri ve arazi rantı ifadeleri yayıldı.

Ahmet hocanın avukatı değilim. Yukarıda hâlâ sert eleştirdiğim yönleri olduğunu ifade ettim. Dolandırıcı olmadığını iyi biliyorum. Çünkü hatırlayan olursa Ahmet hoca bir gece Saray darbesi ile Başbakanlık'tan alınmadan önce yolsuzlukla ilgili bir konuyu gündeme getirmişti. O da, AKP il başkanları başta olmak üzere Siyasi Etik Yasası ile hiçbir il başkanının ihale takibi yapmamasıydı. Ve o zaman iddia oydu ki, "Öyle şey olmaz. Kendimize il başkanı bulamayız" ifadeleriyle Ahmet hocanın bu önerisine karşı çıkılmıştı.

Şimdi soruyorum değerli okuyucularım: Bu il başkanı yasasını gündeme getiren Ahmet hoca mı dolandırıcı?

Ahmet hocanın yazımın girişinde yazdığım gibi yönlerini benim gibi sert eleştirebilirsiniz. En doğal hakkınız. Veya Hocaya sert muhalefet de yapabilirsiniz. Hoca da cevap verir. Ki ben de Ahmet Bey'in avukatı değilim. Ama hocaya hırsız, dolandırıcı olduğuna dair sözler söylemek, insanın aklına mantığına terstir. Herkes bilir ki, Ahmet hoca dolandırıcılık ve hırsızlık yapacak kadar harama tenezzür etmez.

Bunu da şimdi söylemiyorum. 'Serok Ahmet' ve hocanın maceracı dış politika hayallerine sert muhalefet yaptığım ve AKP'li Başbakan Davutoğlu zamanında söyledim. Bunu beni yakından tanıyanlar iyi bilir. Hoca dürüst haram yemez, ama siyasetine karşıyız diyordum.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları