Uluslararası bir toplantı için İtalya'ya gittiğini, darbecilerin sınırları kapatması nedeniyle ülkesine dönemediğini belirten Mahamadou, Fransa'da bulunduğunu aktardı. Mahamadou, darbeyle ilgili, "Bu bir felaket çünkü Nijer hassas bir ülke. 4 milyon kişi gıda sorunu yaşıyor ve ülkede 300 bin mülteci bulunuyor" dedi.
'NİJER DEMOKRATİK BİR DEVLET OLARAK KALMALI'
Mali, Burkina Faso ve Gine'de 2020'den beri yaşanan darbeleri hatırlatan Mahamadou, Nijer'deki darbe yönetiminin tanınması durumunda Batı Afrika'da demokrasinin tamamen tehlikeye gireceğini vurguladı. Mahamadou, "Bu durum ECOWAS ülkeleri için bir hayatta kalma, uluslararası toplum için de güvenilirlik meselesidir. Nijer demokratik bir devlet olarak kalmalı" dedi.
Başbakan Mahamadou, "Nijer, bölgede demokrasiyi desteklemek ve güneydeki ülkelerde terörün yayılışını engellemek için temel taşıdır" ifadesini kullandı.
NİJERYA'DAN ARABULUCULUK ADIMI
Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) arabuluculuk yapması için Nijerya İslami İşler Yüksek Konseyi Genel Başkanı (NSCIA) Sa'ad Abubakar'ı Nijer'e gönderiyor. Nijerya'daki en etkili ve saygın dini liderlerden biri olan Abubakar'ın yarın beraberindeki heyetle çeşitli görüşmeler yapması bekleniyor.
FRANSA'NIN TAHLİYE UÇAĞI HAVALANDI
Öte yandan Fransa'nın, Nijer'deki vatandaşlarını taşıyan ilk tahliye uçağı Paris'e doğru yola çıktı. Fransız basınında yer alan haberlere göre, 262 kişiyi taşıyan Airbus A330 tipi ilk tahliye uçağı yerel saat ile 20.20'de başkent Niamey'den kalktı. Uçağın, 6 saatlik bir yolculuk sonra Paris Charles-de-Gaulle Havalimanı'na inmesi bekleniyor. Yaklaşık 600 Fransız vatandaşının tahliye için başvurduğu ve tahliyelerin birkaç gün içinde tamamlanacağı belirtiliyor.
Elysee Sarayı, 30 Temmuz'da, Niamey Büyükelçiliğinin hedef alındığı gösterilere ilişkin, ülkesinin çıkarlarına veya vatandaşlarına yönelik herhangi bir saldırıya derhal ve sert şekilde karşılık vereceğini açıklamıştı. Dışişleri Bakanı Catherine Colonna da katıldığı televizyon programında, "Fransa'nın bu ülkeye herhangi bir askeri müdahalesinin söz konusu olup olmadığı sorusuna, "Birinci önceliğimiz buradaki vatandaşlarımızın güvenliğidir" yanıtını vermişti.
NE OLMUŞTU?
Nijer'de Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum, 26 Temmuz'da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı unsurlarınca alıkonulmuş ve o akşam asker yönetime el koyduğunu duyurmuştu. Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı General Abdurrahman (Ömer) Tchiani, 28 Temmuz'da Vatanı Koruma Ulusal Konseyi (CNSP) isimli cuntanın liderliğini üstlenmiş ve geçiş hükümetinin başına geçmişti.
Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) 30 Temmuz'da düzenlediği olağanüstü zirvede, askeri cuntaya, Cumhurbaşkanı Bazum'un serbest kalması ve yeniden görevine dönmesi için bir hafta süre vermişti. ECOWAS, bu süre zarfında taleplerinin karşılanmaması durumunda askeri müdahale de dahil her seçeneği değerlendireceklerini duyurmuştu. Askeri müdahale ihtimali, Batı Afrika'daki diğer cunta hükümetlerinin tepkisini çekmişti.
Yönetimde askerlerin olduğu Burkina Faso ve Mali, yayınladıkları ortak bildiride, Nijer'e askeri müdahalenin kendilerine savaş açmak anlamına geldiği konusunda ECOWAS'ı uyarmıştı.
