Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Dalgaya düşmek dalga getirir

Koronavirüsün Delta varyantı nedeniyle günlük vaka sayısı dört bini geçince Fransa'da sıkı önlemler alındı.

Sağlık Bakanlığı, doktor ve hemşireler başta olmak üzere tüm sağlık çalışanlarına Eylül ayı ortasına kadar aşı yaptırma zorunluluğu getirdi, iki doz aşı yaptırmayanların çalışmalarına izin verilmeyeceği ve maaşlarının ödenmeyeceği açıklandı. Ayrıca, gelecek aydan itibaren alışveriş merkezlerine, bar, sinema, tiyatro, konser, restoran, kafe gibi yerlere girerken ve tren yolculuklarında aşıların yapıldığına ilişkin belge ya da 48 saat içinde yapılmış negatif PCR testi göstermek zorunda olunacak.

Komşumuz Yunanistan'da da vakalarda biraz artış olunca Sağlık Bakanlığı hemen harekete geçti, Fransa'ya benzer önlemler almakta tereddüt etmedi.

*

Gelelim bize:

Türkiye'de iki doz aşı yaptıranların oranı yüzde 20'yi bile bulmadı. Günlük vaka sayısı da 5 bin-6 bin bandında bulunuyor.

Buna rağmen Fransa ve Yunanistan'dakine benzer önlemler alınamıyor bir türlü.

"Bir şeyler yapıyormuş gibi" davranarak geçiştirmeye çalışıyoruz salgını.

Sağlık personelimizin yüzde 15'inin aşı olmamasına bile seyirci kalındı.

Böyle bir yaklaşım, birçok bilim insanının vurguladığı gibi sonbaharda kendimizi korkunç bir yeni dalganın içinde bulmamız sonucunu doğurabilir.

Yani, sorunu hafife almak büyük hata olur.

Dalgaya düşmek dalga getirir.

 

İLMİ Mİ, TİCARİ Mİ?

Biontech-Pfizer ortaklığının temsilcileri, Biontech aşısından iki doz yaptıranların 6 ay sonra üçüncü doz aşı yaptırmaları gerektiğini, gerçek anlamda koruyuculuğun ancak bu şekilde sağlanabileceğini söylüyorlar.

Oysa ABD'nin sağlık alanında en yetkin iki kuruluşu Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) ve Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) üçüncü doza gerek olmadığını açıkladılar.

 

Tuhaf bir durum değil mi?

 

Bu tablo akıllara ister istemez şu soruları getiriyor:

 

-Biontech-Pfizer yetkilileri, ticari amaçla mı, yani kasalarına daha çok para girmesi için mi üçüncü doz aşı yaptırmanın gerekli olduğunu savunuyorlar?

 

-Aşı üreticisi firmanın gerçekten "ilmi değil ticari" bir niyeti varsa bu etik açıdan büyük bir sorun oluşturmuyor mu?

 

İLACIN BULUNAMAYIŞ NEDENİ

 

Koronavirüs salgını çıktığından bu yana çok sayıda aşı çıktı ortaya.

 

Önümüzdeki aylarda yeni aşıların üretilmesi de sürpriz olmayacak.

 

Buna karşın nedense hâlâ ilaç bulunamadı.

 

İlaç firmaları aşı üretip satmayı ilaç bulmaktan daha mı kârlı görüyorlar acaba?

 

Dünya nüfusunun tamamına iki doz aşı uygulanması yaklaşık 15 milyar doz aşı satışı anlamına geliyor.

 

Oysa ilaç bulunsa sadece hasta olanlara satılabilecek. Bu da belki birkaç yüz milyon kişiye ilaç satmak demek.

 

Bana öyle geliyor ki, Koronavirüs salgını tümüyle önlenmeden ilaç firmalarının hiçbiri bu virüse karşı ilaç filan geliştirmeyecek, geliştirse bile bunu saklı tutacak, seri üretime geçmeyecek.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları