İYİ Parti lideri Meral Akşener'in geçtiğimiz günlerde grup toplantısında yaptığı konuşma, Türkiye'de yeni bir siyasi hareketin dalga dalga geldiğini ve Cumhur İttifakı'nın Millet İttifakı'nı dağıtmaya yönelik planlarının bir kez daha bozulduğunu gösterdi.
Kendisi hakkında açılan çirkin kampanyaları organize edenlere "Kereste gibi yaşam formlarına, erkek demeye midem kalkıyor. Onların yüzünün iğrenç olduğunu, her birinin ne kadar korkak olduğunu göstermeye beni vesile kıldın; sana şükürler olsun Allah'ım. Bu yaşam formlarının eşlerinin suratına nasıl baktığını merak ediyorum. Korkakların yüzüne ayna tutmaktır amacım." diye seslendi Akşener...
Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, kadın mücadelesi konusunda seslenen Akşener, "Bir müslüman kadına, daha doğrusu bir kadına, namusu, şerefi üzerine iftira atmanın Kur'an-ı Kerim'de hangi, ayetlerle lanetlendiğini biliyorsun. Seni milletin huzurunda Allah'a şikayet ediyorum sayın Erdoğan. Ölüm olsa da sonunda mücadele etmezsem namerdim. Ölsem de, öldürülsem de, tehdit edilsem de, tek kişi kalsam da, bu mücadeleden dönersem namerdim, namussuzum, şerefsizim." ifadelerini kullandı.
20'nci yüzyıl edebiyatının önemli yazarı Kafka'dan da alıntı yapan Akşener "Gönül ister ki beyinlerimizle yarışalım. Ama görüyoruz ki bu beyler maalesef silahsızlar." diyerek noktayı koydu.
Grup toplantılarında sakin ve esprili bir tutum sergilemesiyle tanıdığımız Akşener'in ilk defa bu kadar şiddetli bir konuşma yaptığını gördük.
Akşener'in bu tavrını koruyacağını hatta daha da ileriye götüreceği kanaatindeyim.
Millet İttifakı'nın diğer ortağı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun ise bu haftaki grup toplantısında esprili bir tutum sergilendiğini izledik.
Adeta rolleri değişmiş gibiydiler...
Ancak Kılıçdaroğlu'nun bu haftaki esprili tutumu Erdoğan'ın tabiri caizse verdiği gollük pasla gerçekleşti.
"Önce ne dedi, ben vatandaş Kemal'im sıram ne zaman gelirse o zaman yaptıracağım" diyen Erdoğan'a Kılıçdaroğlu şöyle yanıt verdi:
"E sıram geldi onun için aşı oldum. Allah akıl fikir versin, işte bu zihniyet devleti yönetiyor."
Kılıçdaroğlu'nun bu yanıtıyla birlikte sosyal medya adeta yıkıldı.
Açıkçası ben de izlerken gülmekten kendimi alamadım.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisini yanlış yönlendiren danışmanlarını bir gözden geçirmesi gerekiyor.
Velhasıl, Millet İttifakı yeri geldiğinde masaya vurarak, yeri geldiğinde mizahi bir tutum sergileyerek yoluna emin adımlarla ilerliyor.
Uzun yıllardır AKP iktidarının gündem belirlemesiyle oluşan siyasi tablo artık tersine dönmüş durumda.
Millet İttifakı hücum ederken AKP iktidarı savunmada kalmaya mecbur bırakılıyor.
Cumhur İttifakı her ne kadar savunmadan çıkıp hücum etmek için farklı varyasyonlar denese de Millet İttifakı yaptığı pres ile buna izin vermiyor.
Akşener, yaptığı hararetli konuşmayla Cumhur İttifakı'nın Millet İttifakı'nı dağıtma planlarını suya düşürdü.
Peki Cumhur İttifakı bu plandan vazgeçecek mi?
Onu da ilerleyen günlerde göreceğiz...
