Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Alanur ÖZALP

Alanur ÖZALP

PSİKOLOG GÖZÜYLE

Çocuklarda izinsiz alma davranışı

Bazı çocuklar belirli yaş dönemlerinde başkalarının eşyalarını izinsiz alıp kullanabilirler. Bazen çocuğun yaşı göz önüne alınarak bu davranış masum bir durum olarak görülebilir ve göz ardı edilebilir. Eğer doğru tutumları sergileyemez ve bu duruma bir önlem almazsanız, ileride istenmeyen durumlarla karşılaşmanız kaçınılmazdır.

Çocukların belli yaş dönemlerinde izinsiz alma davranışına rastlanabilir. Bu davranış, 6 yaşına kadar gerçekleşiyorsa, davranış bozukluğu olarak nitelendirilmez. Çocuğunuz okula başlamadan önce, paylaşma ve sosyalleşme konularında henüz olgunlaşmadığı için her şeyi kendisine aitmiş gibi algılar. Arkadaşlarının oyuncaklarını izinsiz alabilir, gittiği bir evden yanında küçük objeler getirebilir. Böyle durumlarda paniğe kapılmadan çocuğunuzla konuşarak, izinsiz herhangi bir eşyayı almaması gerektiğini anlatmanız gerekir.

Bir davranış bozukluğu olarak nitelendirilen izinsiz alma davranışında belli etkenler söz konusudur. Bu etkenlerin çoğu aile ve sosyal ortamdan kaynaklanır. Bölünmüş ve parçalanmış ailelerin çocukları kendini sevdirmek ve kabul ettirmek için, hayatındaki bir eksikliği doldurmak için bu davranışı gösterirler.

Bölünmüş ve parçalanmış ailelerin çocukları: Boşanmış aile, anne-babasından ayrı yaşayan, babası ya da annesi ölmüş çocuklardır. Bu çocukların ruh dünyaları çok hırpalanmıştır. Çözümsüzlükler vardır ve kendileri bunlar konusunda güçsüzdür. Olumsuz anne-baba tutumları da bu çocukların yanlış yönlendirilmesinde çok belirleyicidir.

Kendini sevdirmek ve kabul ettirmek isteyen çocuklar: Kendilerinin sevilmediğini ve değersiz görüldüğünü düşünürler ve bu yüzden mutsuz, huzursuzdurlar. Özgüvenleri de oldukça düşüktür. Bu tarz çocuklar hep bir grup içinde yer alıp değerli olduklarını teyit ettirmek isterler. Olumsuz anne-baba tutumları burada da başroldedir. Ailesinden yeterince sevgi görmeyen, sürekli hakaret edilip incitilen ya da ihmal, istismar edilen çocuklarda çalma davranışına çok sık rastlanır.

Hayatındaki bir eksikliği doldurmaya çalışan çocuklar: Böyle bir duygu durumundan da bazı çocuklar bir şeyleri izinsiz alabilirler. Hayatlarında herhangi bir alanda hissettikleri bir boşluk varsa, onu ihtiyaçları olsun olmasın bir objeyle doldurmaya çalışırlar. Bu boşluk her şey olabilir. Aile, kardeş, sevgi, para, arkadaşlık, sağlık, başarı gibi birçok etkenin eksikliği, bu davranışın kazanılmasında etkili olabilir. Çocuk bu boşluğu öç alır gibi hırsla doldurmak ister. Yapılan her izinsiz alma davranışının altında, olumsuz aile tutumlarının etkileri yatar. Çocuğunuzun ruhsal dünyasının yeterince doyurulamaması, sevilmemesi, saygı duyulmaması, değerli olduğunun hissettirilmemesi, yanlış davranışlar, incitme, fiziksel ve sözlü istismar; çocuğunuzu izinsiz alma davranışı ya da benzer bir davranış bozukluğuna itebilir.

Çocuğunuz, hayatın ve sosyal çevrenin farkına varabildiği 3 yaşından itibaren çeşitli şekillerde bu davranışı gösterebilir ama en tehlikeli yaş, yani bilinçli olarak bu davranışın gerçekleştiği dönem ilköğretim çağıdır. Eğer önlem alınamazsa, yetişkinliğe kadar giden olumsuz bir davranış olarak devam eder. Eğer siz ya da okul, bu durumu fark edemez ya da göz ardı ederseniz, bu davranış yetişkinliğe kadar giden tehlikeli bir alışkanlık halini alabilir. Bu yüzden böyle bir davranışla karşılaşırsanız mutlaka bu durumu önemseyin.

Çocuklar genelde para, oyuncak, şeker, yiyecek, kalem, defter, sakız, büyüdükçe de aksesuar, oje, küçük objeler, makyaj malzemeleri gibi eşyaları izinsiz alabilirler. Burada önemli olan kendisinin neyle mutlu olacağı ya da kendini nasıl değerli hissedeceğidir. Dolayısıyla eşyanın değeri önemli değildir.

Örneğin sınıfında çok başarılı ve güzel bir kız öğrenci sık sık öğretmeninden aferin alıyorsa, onu kıskanan ve onunla rekabet yaşayan diğer kız çocuğu, onun hatıra defterini, tokasını ya da kalemini alabilir. Ailesinin maddi durumu yetmediğinden muz alamayan bir çocuk diğer çocuğun beslenmesindeki muzunu alabilir. Ailesinde dalgalanmalar yaşayan, mutsuz bir çocuk; sevilen, mutlu bir çocuğun kalem kutusunu ya da aynısı kendisinde olsa bile kitabını alabilir. Bazı çocuklar böyle teşebbüslerde bulunabilir, çünkü onlar sadece herhangi bir şeyi izinsiz almıyorlar, aslında o çocuğa olan ilgiyi kıskandıklarından dolayı o çocuğu cezalandırmaya çalışıyorlarr.

Aradan biraz zaman geçtikten sonra bu davranış unutulur ama okul çağında ve sonrasında yaşanan izinsiz eşya alma davranışları artık tehlike oluşturur.

Başkalarının eşyalarını alan çocuğunuza sadece siz değil, toplum ve okul da tutarlı davranmalıdır. Temel davranışlar herkesi ilgilendirir. Öncelikli olarak böyle bir davranışla karşılaştığınızda çocuğunuzla sakin bir şekilde konuşmalısınız. Hangi eşyanın kime ait olabileceği, izinsiz eşya almanın yanlışlığı ile ilgili olarak çocuğa küçük bir açıklama çekici olabilir. Kötü, hakaret içeren sözler sarf etmemeli, çocuğunuzu incitmemelisiniz. Sözlü ve fiziksel cezalara başvurmamalısınız. Çocuklara uygun miktarda harçlık vermelisiniz. Pek çok çocukta kendisine yeterli harçlık verildikten sonra bu davranışın hemen ortadan kalktığını kesin olarak görebilirsiniz. Bazı aileler ergenlik dönemindeki çocuklarına bile "Zaten evde yemek yiyor. Ne ihtiyacı olabilir ki?" diye düşünerek ısrarla harçlık vermeme yoluna giderler. Hatta bu davranışlarını "Çocuk paraya alışmasın" şeklinde açıklarlar. Böyle durumlarda çocuğun eğer okul yasaklamadıysa ilkokuldan itibaren harçlık alması uygundur. Özellikle hiperaktif özellikler taşıyan çocukların lisede olmalarına rağmen günlük harçlık almaları kendi yakınları için çok daha uygun olacaktır. Çocuğun harçlığı aile tarafından çocuğun yaşına uygun olarak belirlenmelidir. Belli dönemlerde bu harçlık arttırılmalıdır. Çocuğun yaptığı güzel hareketler sonucu harçlığına ekstra zam yapılabilir. Okulla diyalog halinde bulunarak, çocuğunuzdaki değişiklikleri takip etmelisiniz. Çocuklara olumlu örnek olmalısınız. Ev halkından olan kişilerin bile özel eşyalarına, özel alanına saygı göstermelisiniz. Örneğin; eşinizin ceket, pantolon cebi, çanta, cüzdan gibi eşyalarını izinsiz karıştırmamalısınız. Çocuğunuzun bir izinsiz alma olayına şahit olduysanız eşinizin bile çantasından veya cebinden bir şey alacağınız zaman ondan izin alma davranışını çocuğunuza gösterir şekilde tekrar edin, hatta bunu eşinizle birlikte bir tiyatro sahnesi biçiminde birkaç defa onun duyabileceği şekilde yapın. İzinsiz alma davranışını ilgili kişiler haricinde gizli tutmalı, çok alenileştirmemelisiniz. Başkalarının yanında böyle bir davranışı kesinlikle konuşmamalısınız. Eğer başkaları olayı görmüşse ya da olaya dahil olmuşsa onlarla olayı konuşurken her zaman çocuğunuzun arkasında olun, hiçbir şekilde onu suçlamayın. "Bu çocuk hep böyle yapıyor" gibi bu olayın daha önce de olduğunu ifade eden cümleleri kesinlikle kullanmamaya dikkat edin. Eğer başkalarının yanında çok konuşulursa, çocuğunuz çok utanır ve öfkelenebilir. Bu da bu davranışın açığa çıkıp kalıcı olmasına neden olabilir. Bu davranışın kanıksanmasına olanak sağlamayın. Sakin, olumlu bir ses tonuyla bunun iyi bir davranış olmadığını anlatmalısınız. Çok telaşlı davranmamalısınız. Başkalarıyla kıyas yapmamalı, kardeşler arasındaki diyaloğa dikkat etmelisiniz. Doğru davranışlar sergilediğinde çocuğunuzu toplum içinde onurlandırmalı, onun sizin eseriniz olduğunu unutmamalısınız. Çocuğunuzla sevgi ve saygı içerikli bir iletişim kurmalısınız. Çocuğunuzu dinlemeli ve ona anlayışlı davranmalısınız. İzinsiz alma davranışıyla karşı karşıya geldiyseniz çocuğunuza daha anlayışlı davranmanız gerekir. Ailede böyle bir davranış sergilenmesi söz konusu olursa çocuk bunu taklit ediyor olabilir veya ailenin yüzüne vurarak "Siz de yapıyorsunuz" diyebilir. Böyle durumlarda yalan söylememek ve böyle bir sıkıntı ailede varsa bunun hemen ortadan kaldırılması yoluna gidilmesi gerekir. Sadece izinsiz alma davranışı olarak tek boyutlu düşünmemek gerekir. Eğer bir çocukta izinsiz alma davranışı varsa bununla birlikte yalan söyleme ve şiddet gibi istenmeyen ve tasvip edilmeyen başka davranışlar da birlikte görülebilir. Bu tür davranışları hoşgörüyle karşılamadan hemen ortadan kaldırılması için elden gelenler devreye sokulmalı, psikolojik yardım talep edilmelidir. Aile böyle bir durumun duyulabileceğinden dolayı tedirgin olur ve yardım istemeye çekinebilirler. Okul rehber öğretmeni böyle bir durumu fark ettiyse aileyi incitmemeye çok dikkat ederek bu meseleyi derhal aile bireyleriyle konuşmalıdır ve aile bireylerinden çocuğa karşı şiddet uygulamamalarını ön koşul olarak rica etmelidir. Bu davranış bir süre kontrol edilmelidir. Bu kontrol abartılmamalıdır. Çocuğun arkadaşları böyle bir durumu fark ettilerse onlara durumun hassasiyeti konusunda uygun açıklama yapılmalıdır. Onların çocuğu rencide etmemeleri takip edilmeli, böyle bir davranış içine girerlerse bunun doğru olmadığı onlara anlatılmalıdır

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları